<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6793>Faşizme Karşı Omuz
Omuza</a></h1><p>
</p>
<p>
31 Mayıs 2011 Salı günü
AKP'nin Hopa'da düzenlemek istediği seçim mitingi
öncesinde yapılan halk protestosuna, polisin yoğun gaz bombası ile
birlikte sert müdahale etmesi sonucunda kalp krizi geçirerek
hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun
ölümü, aynı gün Ankara'da protesto edilmek
istenmişti. Demokratik Kitle Örgütü temsilcilerinin, siyasi
partilerin, sendika temsilcilerinin ve öğrencilerin düzenlediği
protesto eylemine, polis Hopa'da olduğu gibi Ankara'da da aynı
sertlikte müdahale etmiş ve ikisi +İvme Dergisi yayın kurulu
üyesi olmak üzere sayısı avukatlarca bile hala netleştirilemeyen
(54 ya da 57 kişi) sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Hatta
işkence ve darp edilerek gözaltına alınanlar arasında
Çağdaş Hukukçular Derneği(ÇHD) üyesi avukatlar
bile bulunmaktaydı.</p>
<p>
1 Haziran 2011 Çarşamba
günü (bugün) Ankara'da yaşanan bu polis
terörünü protesto etmek için Adalet Sarayı
önünde ve Sakarya Meydanı'nda iki ayrı basın
açıklaması yapıldı. İlki saat 12:00'de Adalet Sarayı
önünde Ankara Barosu, ÇHD Genel Merkezi ve Ankara Şubesi
avukatları, DİSK, KESK ve Eğitim-Sen üyeleri, İnsan Hakları
Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) temsilcileri
tarafından düzenlenen açıklamaya, +İvme Dergisi yayın kurulu
üyesi mühendis ve mimarlar da geniş bir katılımla destek verdi.
Açıklama öncesinde, eylemi düzenleyen kurumlar adına
konuşan temsilciler dün yaşadıkları işkence ve baskıyı basına
aktardılar. İlk sözü alan ÇHD Genel Merkez Başkanı
Avukat Selçuk Kozağaçlı gözaltıların Terörle
Mücadele Şubesi'ne (TMŞ) götürüldüklerini ve
avukatların müvekkilleri ile görüştürülmediklerini
hatta Şube'de polisin hakaret ve küfürlerine maruz
kaldıklarını ve kovulduklarını dile getirdi. Ankara'da yaşanan bu
hukuksuzluktan, kolluk kuvvetlerinin vatandaşlara olan vahşet içeren
tavrından ve bu olanların sorumlularından bahsetti. Ankara İl Emniyet
Müdür Yardımcısı Kenan Kabak'ın avukatlara
küfretmesini, polis memurlarını ve çevik kuvvet ekibini provoke
etmesini teşhir eden Kozağaçlı, kamu memuru olan polislerin
görev ve sorumluluklarının yasalarla belli olduğunu ve yaşananların
bu zeminde hiçbir meşruluğunun olmadığını ve aynı
davranışlarını sürdürdükleri takdirde vatandaşın
tepkisinin önüne geçilemeyeceğini vurguladı.
Tüm bu yaşananlardan Ankara İl Emniyet Müdürü ve
yardımcılarının, TMŞ Şube Müdürü ve yardımcılarının
ve TMŞ'de görevli amirlerden tüm alt birimlerdeki polislerin
sorumlu olduğunu ve bunu yanlarına bırakmayacaklarını ifade etti.
Gözaltındakileri darp eden, cinsel tacizde bulunan, avukatları
gözaltına alan, küfür eden bir polisin varlığının halkın
güvenliği açısından kabul edilemez olduğunu belirterek
'AKP'nin polisliğini yapmaya hevesli kişilerin de emekliye
ayrılıp özel güvenlik olarak AKP binalarında sözleşmeli
kadroda çalışmaları gerekir.' diyerek sözlerini
tamamladı. Ardından Ankara Barosu Başkanı ve Eğitim-Sen Başkanı da
söz alarak Ankara polisinin orantısız müdahalesinin kabul
edilemez olduğunu, gözaltına alınanların arasında bel kemiği
kırılarak ameliyata alınanların, yüzüne gaz bombası mermisi
gelerek yüzü parçalananların, kol ve bacaklarında
kırıklar olanların olduğuna dikkat çekti.</p>
<p>
TMMOB, KESK, DİSK ve TTB 'nin
çağrıcılığında pek çok siyasi parti, kurum ve kuruluşun
katıldığı ve +İvme Dergisi yayın kurulu üyesi mühendis ve
mimarların da yoğun bir katılımla destek verdiği ikinci açıklama
ise saat 13:00'de Sakarya Meydanı'nda yapıldı. Katılan kurumlar
ve siyasi partiler adına söz alanların yaşananlara ilişkin
konuşmalarının ardından açıklama sona erdi.</p>
<p>
Her iki açıklamada da sık
sık 'Faşizme Karşı Omuz Omuza, Her yer Hopa Her yer Direniş, Metin
Lokumcu Onurumuzdur, Baskılar, Gözaltılar, Tutuklamalar Bizi
Yıldıramaz, Yaşasın Devrimci Dayanışma.' sloganları atıldı.
Açıklamalara katılımın yoğun olması da dikkat
çekiciydi.</p>
<p>
</p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder