18 Temmuz 2012 Çarşamba

Bu halkı Robocop birleştirecek / Ezgi Başaran

Bu halkı Robocop
birleştirecek / Ezgi Başaran

Direnmeye
kalktın mı yoktur Diyarbakır'ın Trabzon'dan farkı. Herhalde bu
halkı Robocop'lar birleştirecek. Ya da...

class="word">Pazar akşamüstü Diyarbakırlılar, bir gün öncesinin
tozunu-gazını üstlerinden atmak için Sümerpak’ta soluklanmış,
‘Bu nasıl devlettir ki üstümüze yürüdükçe küçüldüğünü
görmez’ diye derin düşüncelere dalmıştı.
Aynı saatlerde,
Diyarbakır’dan her bakımdan uzak bir şehrin köyünde vatandaş
sokaktaydı. Daha doğrusu vadide. Daha da doğrusu deresinin
başında. 

***

Trabzon Köknar Köyü sakinleri,
teyzeler-amcalar, gençler kabullenemedikleri bir yenilgiyi gözleriyle
görmek için vadiye tırmandılar.
Geçen 5 yıl boyunca
Şekerbank’ın derelerine konduracağı HES’e karşı mücadele
vermişlerdi. Karşı durdular, vinçlerin önüne bedenlerinden barikat
kurdular, yaptırmadılar. 5 yıl boyunca haklarında davalar açıldı ama
yaptırmadılar.
Fakat pazar günü duydular ki şantiye kurulmuş. 120
kişi kalkıp derelerinin başına gittiler. Kapitalizmin şantiyesiyle
tanışmaya. 

***

O da ne? Şantiyenin önünde
200 kadar Robocop polis. Halkın deresini halktan korumak için dizilmişler.
Şantiyedeki sorumluların yüzünde müstehzi bir gülümseme. Aralarından
bir-ikisi “Hani yapamazdık?!”, “Hani yaptırmazdınız,
işte şantiye, işte dere” diye kışkırtınca köylünün kan
basıncı da tansiyon aletlerinin sınırlarını aştı. Şantiyedeki
görevlilerin üstüne yürümeye kalkışınca... Kan ter içinde
bağırınca... Robocop ve jandarma eşliğinde 35 km. aşağıdaki
Çaykara’ya götürüldüler. Teyzeler, amcalar, gençler. Yaklaşık
70 kişi. Çaykara İmam Hatip Lisesi’nin top sahasında sıra sıra
dizildiler. Kimlik kontrolleri yapılması için bu top sahasında
bekletildiler. Kaça kadar biliyor musunuz? Sabahın 4’üne.
Aralarından 5’i gözaltına alındı. Ertesi akşam salıverildiler
ama adli takip şartıyla. Yani haftada iki gün karakola gelip yoklama
verecekler. Sebep: İçme suyumuzu, sulama suyumuzu almayın demiş
bulundular. Debisi düşük olan bu dereden santral yapacağız diyerek
küçük tünellere hapsettiğiniz suyumuzun akışını dahi göremez,
duyamaz olduk dedikleri için. 

***

Köknar
Köyü’nde durum bu. Biraz ötesindeki Karaçam’da da farklı
değil. Birkaç ay önce tam 628 asker nöbet tuttu ki HES şantiyesi
kurulabilsin. “Tabii” diyor bir köylü, “devlet lisansı
vermiş. Şirket de engellendiği gerekçesiyle güvenlik gücü talep
ediyor. Devlet de veriyor Robocop’u, askeri. 70 yaşındaki annelerimiz
bile alıştı bu manzaraya.”
Manzara dediği, bir bakıma OHAL.
Devletin güvenlik güçleri, HES şirketleri, yerel taşeron şirketler el
ele vermiş, halkı ve doğayı kutu kutu pense çemberine kıstırıyorlar.
Bastonlu bir nineyi kovalamaya kadar varan bir zalimlikle bunu
yapıyorlar. 

***

Bizde böyle. />Diyarbakır’da özgürlük mitingi için toplanan halkın üstüne
TOMA sürer, biber gazı sıkar, Robocop’la itelersin. />Trabzon’daki dereleri şirketler için Robocop’la
‘korumaya’ alır, “Deremiz bizimdir” diyen halkı
sabahın kör vaktine dek iskambil kâğıdı gibi dizersin.
Direnmeye
kalktın mı yoktur Diyarbakır’ın Trabzon’dan farkı. />Herhalde bu halkı Robocop’lar birleştirecek. Ya da... />#karadenizisyandadır. #amed’in hali malum.

class="word">Kaynak: Radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder