İş güvenliği uzmanı
'eğitimsiz' çıktı
Tuzla'da tersanelerinde çalışan
Yılmaz Arslan adlı taşeron işçinin beş yıl önce elektrik çarpması
sonucu ölümüne ilişkin dava 'hukuk faciası' halini
aldı.
Yalnızca taşeron şirket sahibinin yargılandığı dava
2008’de bitti. Şirket sahibi, ”10 taksitte ödemesi
kaydıyla” 18 bin TL para cezasına çarptırıldı. Mahkeme kararda,
taşeron şirketin yanı sıra tersane yetkilileri için de suç duyurusunda
bulundu. Fakat bu suç duyurusu savcılıkça dört yıl boyunca işleme
konmadı. Arslan Ailesi’nin avukatı savcılığa başvurunca, geçen
nisanda altı kişiye dava açıldı. İlk duruşmada, Arslan’ın
nasıl ölüme gönderildiği, sanık iş güvenlik uzmanı Tan
Yalçın’ın ifadesiyde ortaya çıktı. İşçi Yılmaz Arslan’a
eğitim verdiği belgelenen Yalçın, “Lise mezunu olduğum için iş
sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili eğitime sahip değildim. Uzman da
değildim” dedi.
Yılmaz Arslan, 26 Temmuz 2007’de
eşi Derya ve beş yaşındaki kızı Nisa Nur’la vedalaşıp
çalıştığı Tuzla’daki Çelik Tekne Tersanesi’ne gitti.
Arslan, Ergin Gemi adlı taşeron firmada kaynakçıydı. Saat, 15.40’a
gelmişti. Davlumbat güvertesinde arızalı seyyar aydınlatma fişini
onarırken bağırıp yere yığıldı. Elekrik çarpmıştı. Arkadaşı
Kadir Aslan’a göre, yüzünde kaynak maskesi, elinde eldiven yoktu.
/>
Bir can: 18 bin TL
Bilirkişilere göre kaza,
‘24 voltluk seyyar aydınlatma lambasına ait fişin 24 volt priz
yerine 220 volt prize takılmasından ve 24 volt seyyar aydınlatma için
ayrı priz sistemi kullanılmamasından’ meydana gelmişti. En büyük
kusur, taşeronundu. İkinci kusurlu Çelik Tekne’ydi. Raporda şöyle
deniliyordu: “Yetkili ve sorumlu işveren her kim ise çalışmalar
sırasında sürekli denetim ve gözetim yaptırsa, taşeronun
çalışmaları sırasında iş disiplini ve eşgüdümü sağlasa, 24 volt
seyyar aydınlatma lambasına ait fişin sadece 24 volt prize takılmasını,
220 voltluk prize hiçbir şekilde takılmamasını sağlayacak şekilde
fiş-priz sistemi temin ederek kullanılmasını sağlasa, elektrik
işlerinin sorumlusundan başkası tarafından yapılmamasını iş
uygulamasına dönüştürse, bu kaza olmazdı.”
Taşeron
şirket sahibi Muhammet Bakan’ın yargılandığı dava, 10 Eylül
2008’de bitti. Tuzla Asliye Ceza Mahkemesi Bakan hakkında 2 yıl 6 ay
hapis cezası verdi. Daha sonra 18 bin 200 TL’ye çevrilen cezanın 10
taksitte ödenmesi kararlaştırıldı. Mahkeme, bilirkişi raporu uyarınca
“Çelik Tekne Tersanesi yetkili ve sorumlu iş vereni kim ise ikinci
derece kusurlu olduğu belirtilmiş olmakla gereğini takdir ve ifası
için” Tuzla Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Fakat
savcılık dört yıl boyunca harekete geçmedi.
/>‘Eğitim verdim ama ben eğitimsizim’
/>Arslan Ailesi’nin avukatı Sezin Uçar’ın ikaz etmesi üzerine
4 Nisan 2012’de altı sanık hakkında ‘taksirle ölüme
sebebiyet verme’ iddiasıyla altı yetkiliye Tuzla 1. Asliye Ceza
Mahkemesi’nde dava açıldı. İlk duruşma 26 Haziran’da
görüldü. Tersanede İş Güvenliği ve İş Sağlığı Eğitim Sorumlusu
olarak çalışan ve ölen işçiye eğitim verdiği ortaya çıkan Tan
Yalçın’ın ifadesi skandalı ele verdi. Yalçın, “Ben lise
mezunu olduğum için iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yeterli
eğitime sahip değildim. Uzman olarak da çalışmıyordum. Kendisine
eğitim verdiğime dair belgeler dosyada mevcuttur” dedi. İcra Heyeti
Üyesi Ahmet Çakır da “Yetkililer
tarafından kendisine işle ilgili eğitim verilmiştir. Benim bir
sorumluluğum yoktur” diye konuştu. Proje Yöneticisi Cem Tekin,
denetim ve eğitimden sorumlu olmadığını, İşletme Müdürü Atilla
Mehmet Meşe de işçiler üzerinde yalnızca teknik yönden sorumluluğunun
bulunduğunu söyledi.
Kaynak: Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder