30 Temmuz 2012 Pazartesi

Malatya’da Yaşanılan Linç Girişimi, “Kindar Nesil” Yetiştirmek İsteyenlerin Eseridir!

Malatya'da Yaşanılan
Linç Girişimi, "Kindar Nesil" Yetiştirmek İsteyenlerin
Eseridir!

Türkiye’de geçmişte halkları
birbirine düşürerek katliamlara zemin hazırlayan derin güçler,
ayrımcı, ırkçı-gerici politikalarını sürdürerek halkların barış
içinde bir arada yaşamasını engellemek için bugün de ellerinden geleni
yapmaya devam etmektedir.

style="font-size: 10pt">Dün Malatya’nın Doğanşehir
İlçesi’nde yaşanan olaylar, yine benzer nefret söylemlerinin
provokasyona dönüşmesi ile farklı din, kültür, kimlik ve inançlardaki
yurttaşlarımızın bir arada yaşam umutlarını hedef almıştır.

Geçmişte,
Çorum, Maraş, Malatya ve Sivas'ta acıyla yaşadığımız benzer bir
tablo, bugün bir kez daha Malatya’da tekrarlanmaktadır.
Malatya'nın Doğanşehir İlçesine bağlı Sürgü Beldesinde yaşayan
bir Kürt, Alevi ailenin evi, gece saatlerinde yaşanan bir tartışma sonucu
taşlanmış, ahırı yakılmak istenmiştir. Köye nereden geldiği belli
olmayan 50-60 kişilik bir faşist güruh ise, Tekbir ve sloganlarla köyde
geniş bir provokasyona başlamıştır. Alevi aileye bir linç girişimine
dönen olay, bugün bizzat iktidar tarafından beslenen ırkçı-şoven
atmosferin hangi boyutlara geldiğini göstermesi açısından
çarpıcıdır.

Malatya’da yaşanan linç girişiminde dikkat çekici olan bir
diğer nokta ise, olaylar esnasında olaya müdahale amacı ile gelen, fakat
gerici grubun adeta provakasyonunun taşıyıcılığını üstlenen Jandarma
Komutanı ve Belediye Başkanı’nın açıklamaları olmuştur. Bu
kişilerin Alevilere karşı yöneltilen “köyü terk edin”
tehdidini destekleyen ifadeleri, farklı kimlikleri ve mezhepleri tehdit
olarak görüp, halkları birbirine karşı kışkırtmak isteyenlerin
provokatif söylemlerinden farklı olmamıştır. Bir arada eşit ve
kardeşçe yaşamı teminat altına almakla görevli olan bu yetkililerin
saldırıya uğrayanları suçlu göstererek böylesi bir söylemde
bulunması derhal sorgulanmalı ve haklarında gerekli işlemler
başlatılmalıdır.

Hiç kuşku yok ki, son günlerde gerek medya kanalı ile yayılan
nefret söylemleri, gerekse de AKP hükümetinin Sivas katliamına yönelik
zaman aşımı kararı ve cemevlerine getirilen yasakçı zihniyet, tetikte
bekleyen ırkçı, şoven, gerici zihniyeti harekete geçirmiştir.

12
Eylül’ün ırkçı zihniyetinin “tek kimlik, tek din, tek
mezhep” anlayışının takipçisi olan AKP’nin, daha önce
Adıyaman’da alevi ailelerinin evlerini işaretleyip Maraş
katliamının provasına yeltenenlere sessiz kalması, bu kez
Malatya’da ev yakmaya cesaret vermiştir. Yaratılan bu nefret
ortamının yanında, yaşanan olayların sorumlularının ve faillerinin de
ortaya çıkartılmaması, tarihi acı ve kanla dolu olan bu karanlık
senaryonun sürekli tekrarlanmasına da zemin yaratmaktadır.

class="rteleft">Eşit, özgür ve demokratik
bir ülkede kardeşçe bir arada yaşamı
sağlayabilmenin yolu, ancak toplumun farklı din, dil, kimlik, kültür
grupları arasında yaratılmak istenen uçurumların aşılması ile
sağlanabilecektir. Kendisi gibi olmayana tahammülsüzlüğünü arttıran
ve her fırsatta Alevi
karşıtı mezhepçi tutumunu ortaya koyan AKP
hükümeti, ürettiği nefret siyasetinden bir an önce vazgeçmelidir.
İnsanlık suçlarını zaman aşımına mahkum eden, katliamcıları affeden
bir zihniyetin, bugün Malatya’da yansımasını gördüğümüz
karanlık tarihi tekerrürden ibaret kılacağı aşikardır.
class="rteleft">Bizler KESK olarak,
Malatya’da saldırıya maruz kalan Kürt, Alevi vatandaşlarımıza
geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, eşit, özgür, demokratik bir
yaşamı sonuna kadar savunup mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha
yineliyoruz. Bir arada yaşam temellerinin sağlanması ve yaşanan
olayların sorumlu ve faillerinin derhal ortaya çıkartılmasının
takipçisi olacağımızın altını çizerek, hükümeti bu konuda göreve
davet ediyoruz.

KESK YÜRÜTME KURULU

style="font-size: 10pt">Kaynak:kesk.org.tr

class="rteright"> 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder