ODTÜ yalnız değildir /
Özgür MUMCU
Herkes aynaya iyi baksın. Tarihe
geçerken çektirdikleri pozda nasıl çıkacaklarını o aynada
görecekler.
Özetle ne oldu? Başbakan Erdoğan ve diğer devletliler
Göktürk-2 uydusunun uzaya gönderilmesini izlemek üzere ODTÜ’ye
teşrif eylediler. Arada Cumhurbaşkanı’nı çağırmayı unuttular.
Bazı bakanlar gecikecekleri için uydunun fırlatılmasının
geciktirilmesini talep ettiler. İyi ki Çin’de uydunun yörüngeye
oturtulmasından sorumlu olanlar, “Bekleriz de o zaman uydu nereye
gider belli olmaz” diyerek bu talepleri geri çevirmeyi becerdiler.
Keşke bu yazdığım kötü bir ironi denemesi olsaydı fakat maalesef
gerçek.
Erdoğan, son zamanlarda aklını Kanuni Sultan
Süleyman’ın televizyon dizilerinde yeterince at sırtında
gösterilmediğiyle bozmuş olsa gerek, ODTÜ’ye sefere çıkan
ecdadımızı anarcasına geldi. Seferde 8 TOMA, 20 zırhlı araç, 105
koruma ve iddialara göre 3600 polis vardı. Kanuni döneminde olsak ufak bir
kasabayı rahatlıkla ele geçirecek bir küçük ordu yani.
Bu
küçük orduyla Göktürk-2’yi değil ama birinci Erdoğan’ı
protesto etmek isteyen öğrenciler karşı karşıya
geldi.
Öğrenciler henüz sadece slogan atarken ve polisle aralarında
yüz metreden fazla mesafe varken birdenbire gaz bombardımanına tutuldu.
Bütün kayıtlar ve tanıklıklar bu yönde.
ODTÜ yönetimi polisin
orantısız kuvvet kullanımını kınadı. Sefere çıkan ordunun morali her
şeyden önemlidir bilirsiniz. Bu sebeple Erdoğan da ordusunun moralini
korumak için açıklama üzerine açıklama yaptı. ODTÜ öğretim
elemanlarını istifaya davet edecek kadar haddini aştı.
Olaylar
burada kalacak gibiydi. Ancak durumdan vazife çıkaran İstanbul’daki
bazı üniversiteler Erdoğan’ın fikirlerine paralel bir metin ilan
etti. Ancak bu ortak açıklamadan rektörler hariç üniversitelerde
kimsenin haberi yoktu. Zaten açıklamayı imzalayan Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi Rektörü, ODTÜ’de olanların video kaydını
izlemediğini ve gelen hazır metne imza atıverdiğini söyledi. YÖK ise
talimatı hemen kavrayıvermiş ki ODTÜ’yü denetlemeye karar
verdi.
Bu işaret fişeğini alan irili ufaklı birçok üniversite
yönetimi sıraya girerek, ODTÜ’yü kınayan açıklamalar kaleme
alıp, bunları duyurdular. Vaktiniz varsa hepsini okumanızı dilerim.
Mesela bir üniversite şunu dedi: “Devlet büyüklerimizin yüksek
şahsiyetlerini hedef alan bu müessif olaylar küresel aktörlerin ülkemiz
aleyhindeki emellerine hizmet etmiştir”.
Bir diğeri neden
Başbakan’ın söylediklerini bir dua gibi tekrar etmesi gerektiğini
açıklamasının şu satır arasında ilan etti: “Mali sıkıntılar,
kadro ihtiyaçları gibi hususlarda hükümetlere ihtiyaç duyan
üniversiteler, kendilerine sağlanan imkânlar karşısında en azından bir
teşekkür sunmak durumundadır.” Bir diğer üniversite ise tavrını
çok net koydu: “Özellikle de Başbakanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’a şükranlarımızı sunuyoruz.” Bu sonuncu
üniversitenin adı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi.
Yani Recep
Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği
şekilde ODTÜ’yü kınayıp Recep Tayyip Erdoğan’a
şükranlarını sundu. İşte cesur yeni Türkiye.
Galatasaray
Üniversitesi öğretim elemanları rektörlerinin kendilerine haber dahi
vermeden ODTÜ’yü kınayan bir açıklamaya imza atmasını protesto
etti. 130’un üzerinde öğretim elemanı şöyle seslendi:
“ODTÜ’de yaşanan olaylarda öğrencilerin maruz kaldığı
polis şiddetini kınıyoruz. ODTÜ’lü meslektaşlarımızın tüm
ifadelerine rağmen, söz konusu açıklamayı yapan üniversite
yönetimlerinin, polisin olayları başlattığı, olayların ilk
aşamasından itibaren iyi niyetli davranmadığı ve orantısız güç
kullandığı gerçeğini göz ardı etmelerini manidar buluyoruz. Polis
şiddeti karşısında tek vücut olarak tepki gösteren ODTÜ’lü
meslektaşlarımızın ve öğrencilerin yanında olduğumuzun bilinmesini
istiyoruz.”
Yani sözün özü: ODTÜ, yalnız
değildir.
Herkes aynaya iyi baksın. Tarihe geçerken çektirdikleri
pozda nasıl çıkacaklarını o aynada görecekler.
ODTÜ’yü
yalnız bırakan iktidar muhipleri cemiyeti üyelerini tarihin aynası
unutmayacak.
Kaynak: Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder