"Sözde Hak Gaspları"
Duyulmasın!

Kocaeli Cezaevi'ndeki siyasi mahpusların
mektupları vekillere 70 gün gecikmeli gönderiliyor, gazetecilere ise hiç
gönderilmiyor. Mektupların "sakıncalı" bulunmasının nedeni
ise, Disiplin Kurulu'nun ifadesine göre "sözde hak
gasplarını" içermeleri.

src="http://www.bianet.org/resim/olcekle/43405/490/243" width="490"
/>

Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülerin
maruz kaldıkları haksızlıkları içeren mektuplarının basın
mensuplarına ulaşması engellendi.

Mahkumlardan Bülent
Özdemir'in mektubu, mektup okuma komisyonunda
"sakıncalı" bulunarak disiplin kuruluna sevk
edildi.

Adem Tatlısoy başkanlığında toplanan
Disiplin Kurulu, 6 Kasım'da verdiği kararda, mektubun Cumhuriyet Halk
Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Özgür
Özel'e yollanabileceğini belirtti.

Kurul, kararında
sık sık "terör örgütüne mensup tutuklu ve hükümlüler"
ifadesini kullandı. Kararda, mahpusların uğradığını söylediği
haksızlıklar da "sözde hak gaspları" olarak
nitelendi.

"İtiraz edin, nasılsa reddedilir"

Kurul,
mahpusların isterlerse verilen kararı Kocaeli İnfaz Hakimliği'ne
şikayet edebileceklerini söyledi ve ekledi:

"Aynı örgüt
mensuplarının daha önceki aylarda yazdıkları hak ihlali gerekçeli
mektuplar için verilen disiplin kurulu kararları sonrasında yapılan
itirazları değerlendiren Kocaeli İnfaz Hakimliği, taleplerin reddine
karar vermişti."

Disiplin Kurulu, mahpusların hazırladığı
"aylık hak gaspları" raporunun yer aldığı mektupları
"birebir aynı mektuplar gönderiliyor" şeklinde değerlendirdi.
Her ay ortak ve tek bir rapor yazıldığı için mahpuslar da bu
"birebir aynı" raporu yazıyor.

Kurul, "örgüt
üyelerinin" hak gasplarını kamuoyuna duyurarak "sistematik bir
hak gaspı olduğu algısı yaratmak istediklerini" de
ekledi.

"Sakıncalı" mektuplarda ne var?

Özdemir,
"sakıncalı" mektubunda, mahpusların hak gasplarını
anlattıkları mektupların aylardır gönderilmediğini
yazmıştı.

Tamer Korkmaz'ın mektubu,
"örgütsel dayanışmaya yönelik ifadeler" içerdiğinden,
Hüsamettin Yavuz'a gelen mektuptaki fotoğraflarda
"örgütsel ibare bulunduğundan", Sercan Ahmet
Arslan'ın mektubu "cezaevinde çektirdiği fotoğrafıyla
örgüt propagandası yapmaktan" yasaklandı.

Onur
Polat'a ailesinin getirdiği mavi polar mont da "mavi,
cezaevi görevlilerinin rengi olduğu için" içeri
alınmadı.

"Sakıncalı" mektuplardaki mahpusların ekim
ayı içerisinde maruz kaldığı hak gasplarının sıralandığı rapora
göre, mahpusların mektupları milletvekillerine 70 gün gecikmeli
gönderildi, gazetecilere gönderilmedi.

Polat'ın Yürüyüş
dergisine, Süleyman Yıldırım'ın Özgür Gündem
gazetesine, Hüseyin Şahin'in Atılım gazetesine,
Özkan Gerçek'in gazeteci Derya
Sazak'a göndermek istediği mektuplar
engellendi.

"Karikatürle devlet büyüklerine
hakaret"

CHP milletvekilleri Özel, Sezgin
Tanrıkulu, Hüseyin Aygün,
Dilek Akagün Yılmaz, Malik Ecder
Özdemir, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)
milletvekilleri Ayşe Nur Bahçekapılı, Ayhan
Sefer Üstün, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)
İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e
yollanan mektuplar ise uzun süre cezaevi idaresinde bekletildi ve 2,5 ay
gecikmeli olarak iletildi.

Ayrıca Özdemir'in Sincan F Tipi
Cezaevi'ndeki Rıdvan Akbaş'a yolladığı üç
karikatüre de "devlet büyüklerine hakaret" gerekçesiyle el
konuldu.

İsmail Yıldız'ın kızına
gönderdiği cezaevi fotoğrafına da "hatıra amaçlı" denilerek
el konuldu.

Kaynak: bianet.org