30 Mart 2011 Çarşamba

Ankara’nın Havası İnsan Sağlığını Tehdit Ediyor!

Ankara'nın Havası İnsan
Sağlığını Tehdit Ediyor!

1990’lı yıllarda hava kirliliği yüzünden yaşamın
durma noktasına geldiği Ankara’da tehlike çanları tekrar
çalıyor. 2011 yılının ilk üç ayındaki hava kirliliği
değerleri acil önlemlerin alınmasını gerektiren ‘uyarı
eşiğini’
aştı.

Çevre ve Orman Bakanlığı’na ait Cebeci Hava Kalitesi
Ölçüm İstasyonunun kirlilik ölçümlerinde
havadaki NO2 derişimi uyarı eşiği olan 400
µg/m3 değerini odamızın tespit edebildiği kadarıyla
altı kere aştığı halde kamuoyuna hiçbir uyarı yapılmamıştır.
Üstelik 11-18 Şubat 2011 tarihleri arasındaki kirlilik değerlerinin
ölçüm raporlarında neden yer almadığı
anlaşılamamaktadır. Demetevler istasyonunda ise uyarı eşiği
2011’in ilk üç ayında 5 kez aşılmıştır. Bu istasyona
ait ölçüm raporlarında da 29-31 Ocak 2011 tarihleri
arasındaki ölçüm değerleri yer almamaktadır. Demetevler
ve Cebeci istasyonlarında değerlerin kötüye gittiğini gören
Bakanlık yetkililerinin ölçümleri yayınlamayı durdurup
kirlilik normale döndüğünde tekrar yayımlamaya
başladıkları şüphesi oluşmuştur. Çevre ve Orman
Bakanlığını söz konusu tarihler arasındaki NO2
derişimlerini açıklamaya davet ediyoruz.

 

İstasyon

NO2 için Limit Değerin (300 µg/m3) Aşıldığı
Gün Sayısı

NO2 için Uyarı Eşiğinin (400 µg/m3) Aşıldığı
Gün Sayısı

Cebeci

10

6

Demetevler

23

5

Hava Kalitesi Değerlendirme ve Denetim Yönetmeliğinin 4. maddesinde
Uyarı Eşiği şöyle tanımlanmaktadır :
“Aşıldığında, nüfusun geneli için kısa süreli
maruz kalmadan dolayı insan sağlığına bir riskin söz konusu olduğu
ve ilgili yetkili merci tarafından acil önlemlerin alınacağı
seviye”.

Aynı yönetmeliğin 13. maddesinde Bakanlığın görevi
şöyle tanımlanmaktadır: “Bir uyarı eşiği
aşıldığında, detaylar kamuoyuna radyo, televizyon ve benzeri basın
yayın organları aracılığıyla açıklanır.

Uyarı eşiğinin aşıldığı, ölçüm istasyonlarının
verileriyle sabittir. Buna rağmen Çevre ve Orman Bakanlığı tespit
edebildiğimiz kadarıyla ne acil bir önlem almış ne de kamuoyuna
ayrıntılı bir açıklama yapmıştır.

Hava kalitesini olumsuz etkileyen birincil kirleticilerin başında gelen
azot dioksit (NO2) gazı, özellikle yüksek
sıcaklıklarda gerçekleşen yanma süreçlerinin
ürünü olan NO gazının oksitlenmesi sonucunda oluşmaktadır.
Motorlu taşıtlar ve yüksek sıcaklıklarda yanma
süreçlerine sahip endüstriler bu kirleticinin en önemli
dış ortam kaynakları arasındadır.

Azot dioksit gazının insanların solunum sistemlerine zararlı olduğu
bilinmelidir. Bu gaza maruz kalma durumunda akciğer fonksiyon bozuklukları
ve nefes borusu reaktivitesinde artışlar meydana gelmektedir. Bu gaz aynı
zamanda asit yağmurlarının oluşumunda önemli rol oynamaktadır.

Piyasanın insafına terk edilen şehircilik politikaları Ankaralıların
sağlığını tehdit etmektedir. Azot dioksit gazının en önemli
kaynağı motorlu taşıtlardır. Ankara’da metro inşaatını
bitiremeyen Büyükşehir Belediyesi hem kenti bir trafik
bunalımına sokmuş hem de başkentlilerin sağlığına yönelik
tehditlere seyirci kalmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığı derhal
üzerine düşeni yapmalı ve acil eylem planını hazırlayarak
kamuoyuna sunmalıdır.

Kimya Mühendisleri Odası bünyesinde kurduğumuz Hava Kalitesi
Takip Merkezi yurttaşlarımızın hava kirliliği konusunda
bilgilendirilmeleri için çalışmalarını
sürdürmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

 

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası

Ankara Şubesi

Yönetim Kurulu

 

width="400" />

 

width="400" />

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder