# Nükleere karşı tek
ses
Türkiye AKP Hükümetinin nükleer sevdasına karşı
birleşti. Pek çok örgüt, nükleer programların derhal
askıya alınmasını istedi.
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulunun (İKK) çağrısıyla Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önüne yürüyen
nükleer karşıtları, “Akkuyu’da nükleer santralde
ısrar eden” Enerji Bakanı Taner Yıldız’ı istifaya
çağırdı. Nükleer karşıtları Türkiye’de
nükleer santrale izin vermeyeceklerini bir kez daha duyurdu.
TMMOB İKK’nın çağrısı ile DSİ Genel
Müdürlüğü önünde toplanan nükleer
karşıtları, “Çernobil istemiyoruz”, “Akkuyu
Japonya olmayacak”, “Akkuyu’da nükleer santral
istemiyoruz” dövizleri ve “Nükleer bomba
istemiyoruz”, “Tüpçü Başbakan
istemiyoruz”, “Nükleere inat, yaşasın hayat”
sloganları ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına
yürüdüler.
Nükleer karşıtları adına Bakanlık önünde
açıklama yapan TMMOB Ankara İKK Sekreteri Ramazan Pektaş,
Japonya’da korkulanın değil beklenenin olduğunu, Akkuyu’da ise
bir nükleer santralin yapımının bu bölgenin deprem kuşağında
bulunmasından dolayı daha büyük risk taşıdığını belirtti.
Pektaş, nükleer santrallerin dünyanın gündemine geldiğinden
beri risklerinin tartışıldığını hatırlattı...
‘ÖZEL CEHALET EĞİTİMİ ALMIŞ
OLMALI’
Başbakan Erdoğan’ın nükleer santralle ocak
tüpünü karşılaştırmasına değinen Pektaş, “Ocak
tüpü ile nükleer santrali riskleri açısından aynı
şekilde değerlendirmek için özel cehalet eğitimi almış olmak
gerekir” dedi. Nükleer santrallerin her nesil sorunlu olduğunu ve
insan neslini de yok etme noktasına geldiğini ifade eden Pektaş,
nükleer santral yapımının cinayet olduğunu vurguladı. Pektaş,
“Yeni nesil santrallerin daha güvenli olduğunu
söyleyenlerin, güvenlik için oluşturulan yeni sistemlerin
her birinin yeni bir arıza kaynağı olduğunu gözden
kaçırmaları ise çok manidar” dedi. Pektaş ayrıca
uluslararası anlaşmazlıklara da değinerek, gelecekte nükleer
saldırıların da önemli bir silah haline geleceğini kaydetti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı istifaya
çağıran Pektaş, hazırladıkları istifa dilekçesini okudu.
Dilekçede Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının ağzından,
“Dünyada işsiz kalan nükleer lobilerin kâr
hırslarına geçit verdiğim, Çernobil nükleer santral
kazasına kadar tüm dünyada meydana gelen 400 kazanın ortaya
çıkmasına rağmen Sinop’ta nükleer santral kurma
çabalarına destek verdiğim için Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı görevimden istifa ediyorum” denildi. Pektaş,
dilekçeyi bakanlık binasının girişine asmak istedi. Ancak polisin
bahçeye girmesine izin vermemesi nedeniyle kısa tartışmanın
ardından dilekçe bina bahçesinin tel örgütlerine
asıldı.
‘SEYİRCİ KALAMAYIZ’
Japonya’da yaşanan nükleer facianın ardından birçok
ülke nükleer faaliyetini durdurma kararı alırken başbakanın
“nükleer çalışmalarımız sürecek”
açıklamasına meslek örgütlerinden tepki geldi.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi (TMMOB), İstanbul
Tabip Odası (İTO ) ve Çevre İçin Hekimler Derneği
(ÇHD) üyeleri, Taksim Tünel’de bulunan TMMOB’de
bir basın açıklaması yaptı. Konuşmacılar arasında bulunan İTO
Başkanı Taner Gören, basın açıklamasını çok acil bir
şekilde yaptıklarını belirterek, ileride telafisi mümkün
olmayacak talihsizlikleri önlemek için bir araya geldiklerini
söyledi. AKP yönetimini uyaran Gören “Tehlikenin
farkındayız. Göz göre göre bu duruma seyirci
kalamayız” dedi. Gören’den sonra basın
açıklamasını okuyan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı
Semra Ocak, bugün yapılmak istenen nükleer santralleri
günlük kazanımlar peşindeki ucuz politikalara bağladı.
Nükleer santrallerin ölümden başka bir şey getirmeyeceğini
belirten Ocak, başbakanın nükleer patlamalarla ilgili yaptığı
açıklamayı da bilimden yoksun bir açıklama olarak
değerlendirdi.
ÇHD’den halk sağlığı uzmanı Dr.Ümit Şahin ise acilen
önlem alınması gerektiğini söyledi. Şahin’de başbakanın
yaptığı açıklamaya da tepki göstererek “Bilimden yoksun
bir zihniyet radyasyon etkisi kadar tehlikelidir” dedi.
AKKUYU ÖLÜM KUYUSU OLMASIN
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Japonya’daki nükleer
santralde meydana gelen patlamanın tüm dünyanın
gözünü korkuttuğunu belirtirken, Türkiye’de,
Akkuyu’da nükleer santral kurma “inadının”
sürdüğünü bildirdi. Jeoloji Mühendisleri Odası,
“AKP Hükümetini, nükleer maceraya son vermeye,
nükleer santral anlaşmasını iptal etmeye çağırıyoruz”
açıklamasında bulundu.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasından “Akkuyu Ölüm
Kuyusu” olmasın başlığı ile yapılan yazılı açıklamada,
“Yaşanan bu nükleer felaket haklı olarak nükleer
santrallerin insanlık için ne kadar büyük bir tehlike
kaynağı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi”
denildi. Tüm bu gelişmelerin, Türkiye’nin Akkuyu’da
kurmaya çalıştığı nükleer santral için çok
önemli bir uyarı niteliğinde olması beklenirken nükleer santral
kurma “inadı”nın sürdürüldüğü
vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi: “Akıl ve
bilim dışı gerekçelerle halk ikna edilmeye çalışılırken,
nükleer mühendisi bilim insanları dahi; 1. nesil 3. nesil
santrallerin artık fark etmediğini teknik olarak Akkuyu’ya
nükleer santral kesinlikle yapılamayacağını ifade ediyor.”
/>
“AKP Hükümeti, tüm uyarılara rağmen ihale dahi
yapılmaksızın Rusya’nın Akkuyu’da nükleer santral
kurmasına yönelik bir devletlerarası anlaşmayı
yürürlüğe koydu” denilen açıklamada,
“Öncelikle belirtmek gerekir ki; Akkuyu’da kurulacak olan
nükleer santral için 35 yıl önce 1976 yılında bir yer
lisansı alınmıştı. Bu kapsamında yapılmış yerbilimsel veri ve
değerlendirmeleri, bu günkü veri ve bilgiler ışığında
geçerli görmek; güncellenmeyen yer lisansını kabul etmek
mümkün değildir” ifadesi kullanıldı.
Akkuyu’da santral kurulacak yerin yakınından geçen Ecemiş
fayının sismik karakteri konusunda ciddi kaygılar yaratacak bilimsel
araştırmaların olduğuna dikkat çekilen açıklamada, bu fay
hattında tehlikeli bir enerji birikiminin olduğuna bilim adamlarının
işaret ettiği belirtildi. Açıklamada, “Akkuyu yöresi
aynı zamanda, çalışma mekanizması son Japonya depremini yaratan
tektonik sistemi ile aynı olan; Japonya’daki kadar büyük
olmasa da tarihsel dönemlerde yıkıcı büyüklükte sığ
odaklı depremler ve tsunamiler üretmiş Helenik-Kıbrıs yayının da
etkisi altındadır. Bu dalma batma zonunda meydana gelecek bir depremin ve
buna bağlı oluşacak tsunaminin, güney batı Anadolu’nun yanı
sıra Akkuyu santralinin bulunduğu bölgeyi de etkilemesi söz
konusudur” denildi.
Nükleer santral kurma inadından vazgeçilmesini isteyen JMO
açıklamasında, AKP Hükümetine de çağrıda
bulunarak, “Depremin afete yol açmaması ve yaşanacak tüm
olumsuzlukların sorumlusu olmamak için, henüz vakit varken
vazgeçin” denildi.
‘Kitlesel ölümlerimizi kaç paraya
sattınız?’
TÜKETİCİ Dernekleri Federasyonu(TÜDEF), Japonların en son
teknolojiyi kullanarak yaptığı ve işlettiği nükleer santraller
dahil, nükleer enerjinin güvensiz, insan ve doğa yaşamını
tehdit eden, kirli teknolojiler olduğunun bir kez daha kanıtlandığını
vurguladı. TÜDEF açıklamasında Türkiye’de
hâlâ inatla ve ölümle dans edilircesine nükleer
tesis yapımında kararlılığın vurgulanmasının, tüketicilerin
aklına ‘kitlesel ölümlerimizi’ kaç paraya
sattınız düşüncesini getirdiği ifade edildi.
AY IŞIĞINI TERCİH EDİYORUZ
Nükleer santrallerin dünyada 50 yıldır kullanılmasına rağmen,
nükleer santrallerden ve nükleer atıklardan yayılan radyasyonun
etkilerini yok edecek bilimsel bir metot bulunulamadığına değinilen
açıklamada, nükleer santrallerde meydana gelen sızıntıların
ve kazaların sonucunda yayılan radyasyonun Çernobil kazasından
sonra en geniş ve ciddi olarak Japonya’da olduğu vurgulandı. Deprem
kuşağında olan Türkiye’de şiddetli ve yerleşim
bölgelerini yerle bir eden depremlerin meydana geldiğinin defalarca
yaşanmış bir gerçek olduğuna işaret edilen açıklamada,
şu noktalara dikkat çekildi: “Buna rağmen hareketli Ecemiş
fay hattına yakın kurulumu planlanan Akkuyu Nükleer Santralinde ısrar
edilmesi akıl ve sorumlulukla izah edilemeyecek kadar bir gözü
dönmüşlüktür. Hükümetin, Japonya’da
yaşanan nükleer felaketlerden ders almasını, konuyu bir kez daha
düşünmesini istiyoruz. Türkiye’de nükleer felaket
istemiyoruz. Nükleer silahlanmanın bir parçası olmak
istemiyoruz. Nükleerden elde edilecek elektrik kullanmaktansa, ay
ışığını tercih ediyoruz. Tüm tüketicilerimizi, halkımızı
nükleer santral yapımına karşı tepki göstermeye davet
ediyoruz.”
Ya nükleeri durdur ya Japonya’ya git!
GREENPEACE Akdeniz, dün gerçekleştirdiği basın
toplantısında Japonya’da yaşanan nükleer felaketin
boyutlarını değerlendirdi ve hükümetin her şeye rağmen
Türkiye’de nükleer enerji planlarına son hız devam etmesini
eleştirdi. Basın toplantısında konuşan Greenpeace Akdeniz Genel
Direktörü Dr. Uygar Özesmi ve Nükleer Fizik Uzmanı Prof.
Dr. Hayrettin Kılıç, nükleer enerjinin tehlikelerine dikkat
çekti.
Dr. Uygar Özesmi, konuyla ilgili olarak “Çok değil,
bundan bir yıl önce Enerji Bakanı Taner Yıldız ofisimizi ziyaret
ettiğinde, kendisine bütün samimiyetimizle, ‘Nükleer
ile yaşamaya hazır mısınız?’ diye sormuştuk. Kendisi de
‘Evet! Nükleer ile yaşamaya hazırım’ diye cevap
vermişti. Merak ediyorum, Japonya’da Fukuşima Nükleer
Santralinde yaşanmakta olan felaketi televizyon kanallarından izlerken,
Bakan Yıldız, aynı cevabı tekrar verebilir mi? Sayın Erdoğan,
Rusya’ya gittiği gibi bugün Japonya’ya gidebilir mi?
Türkiye’de insanların hayatı bu kadar ucuz olmamalı.
Hükümet, Çin’in, Almanya’nın,
İsviçre’nin ve hatta Venezuela’nın yaptığını
yapmalı. Başbakan, nükleer santral planını durdurmalı”
şeklinde konuştu.
Konuşmasında Japonya’da yaşanan felaketin boyutlarına dikkat
çeken Prof. Dr. Hayrettin Kılıç da “Enerji
Bakanı’nın bahsettiği gibi Japonya’daki reaktörler o
kadar da eski değil. Zaten reaktörlerin eski ya da yeni olması değil,
soğutma problemi risktir. Rus nükleer teknolojisindeki sıkıntı
malzeme sıkıntısıdır, batı standartlarında değildir.
Japonya’nın ise Sinop’ta kurmayı planladığı santral
Amerika’dan lisans alamadı” dedi.
Çernobil’den bu yana resmi olarak yaklaşık 800 dikkate değer
kazanın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına rapor edildiğini
söyleyen Kılıç, “Akılcı bir enerji politikası;
rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi tüm
yenilenebilir enerji çeşitlerini akıllı bir şekilde bir arada
kullanmaktır” diye konuştu.
Kaynak: Evrensel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder