Anadolu Ajansı'nda
grev

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Anadolu Ajansı (AA) Genel
Müdürlüğü ile 20 bölge ve büro
müdürlüğüne “grev” kararını astı.
Ankara’da AA Genel Müdürlüğü binasına grev
kararını asan TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, özlük
haklarını ve iş güvencesini yok etmeyi amaçlayan maddeleri
kabul edemeyeceklerini belirterek, “Grev kararını asmak bizim arzumuz
değildi, ama haklarımızın alınmasına da izin veremezdik” dedi. />

AA Genel Müdürlüğü önünde açıklama
yapan TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, AA çalışanlarının
hak arayışında yeni bir sürece girdiğini, gazetecilerin
“özgürlük” isteğiyle alanlarda haykırdığı
bugünlerde kendilerinin de hiç arzu etmedikleri halde grev
kararını asmak zorunda kaldıklarını söyledi.

3 Kasım 2010’dan beri yürütülen TİS’de 41
maddede anlaştıklarını, 20 maddede ise uzlaşma sağlanamadığını
belirten İpekçi, “İşveren temsilcilerinin AA
çalışanlarının özlük haklarını ve iş güvencesini
yok etmeyi amaçlayan uzlaşmaz tutumu, bizi grev kararı almaya
zorladı” dedi.

İşverenin kendi iletişim kanallarını kullanarak, TİS
görüşmelerinde  “önemli bir tıkanma
olmadığı” mesajını vermeye çalıştığını kaydeden
İpekçi, “Sanki müzakerelerin sadece
‘emeklilik’ ve ‘yardımlaşma sandığı’
maddelerinde kilitlendiği kanaatini uyandırmak istemiştir” dedi. />

YASAYA, ANAYASAYA AYKIRI DAYATMALAR

İşverene bir kez daha seslenen İpekçi, “Resmi arabulucunun
tüm heyet huzurunda açıkça ilan ettiği gibi ‘resen
emeklilik ile ilgili bir maddeyi TİS’e koymak yasalara aykırıdır,
hatta Anayasaya bile aykırıdır” dedi. İpekçi, “AA
çalışanlarına ait olan yardımlaşma sandığının tüzük
hükümlerine aykırı bir düzenlemenin TİS’le getirilmek
istenmesine asla izin veremezdik” dedi.

Tek tek anlaşmazlık maddelerini sıralayarak, “Bunları kabul
mü etseydik” diye soran İpekçi, “hayır”
yanıtı aldığı açıklamada, 14 Martta işverenin getirdiği 8
sayfalık mektuba değindi.

AA’da çalışan 550 üyeleri dışında, tüm
ülkedeki 4 bin 500 basın emekçisini temsilen sendikaya kurumsal
düzeyde hakaretler içeren bir üslupla kaleme alınmış
mektuba tepki gösteren İpekçi, işverenin mektupla kanun dışı
yeni bir teklif getirdiğini söyledi.

TGS üyelerinin kıdem tazminatı hakkına ‘tavan’
sınırlaması getirdiğini, üstelik “bir yıl içerisinde
işten ayrılmak isteyenler ile emekli olacaklar için, bir defaya
mahsus olmak üzere” “Kıdem tazminatına tavan
uygulanmayacağı” teklifi getirildiğini aktaran İpekçi,
kazanılmış hakların geri alınmasının “Çalışanları
mağdur etmeyen, özendirici bir yaklaşım” olarak sunulmasını
da eleştirdi.

ÇALIŞANLARI BÖLMEYİ AMAÇLAYAN
MEKTUP

Mektupta ayrıca, AA’da, “Bundan sonra iş akdi ile
çalışmaya devam edecekler için kıdem tazminatı tavanı
olarak belirlenen miktarın geçilmemesi gerektiği”nin de
iletildiğini kaydeden İpekçi, AA’da
çalışanların  kıdem tazminatının gasbedilmesini kabul
edemeyeceklerinin altını çizdi.

İşverenin ücret zammı ve sosyal yardımlarla ilgili getirdiği
tekliflerin de sendikanın taleplerinden çok uzak olduğunu vurgulayan
İpekçi, işverenin gönderdiği mektupta, AA’nın
“iflas” aşamasına geldiğinin belirtildiğini de söyledi.
Bu durumdan çalışanların değil, AA yöneticilerinin sorumlu
olduğunun altını çizen İpekçi, AA Yönetim ve Denetim
Kurulunun görevinin, 92 yıllık AA’nın ‘iflasını
isteyip’ bu kurumu tasfiye planları hazırlamak olmadığını
söyledi.

‘GREVE ÇIKMAKTAN ÇEKİNMEYİZ’ />

Bundan sonra da görüşmelere açık olduklarını belirten
İpekçi, işveren uzlaşmaz tutumundan vazgeçmezse, AA
çalışanlarının grev uygulamasını başlatmaktan
çekinmeyeceklerinin de altını çizdi.

Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak da basının
çağımızda, “Siyasete ve kamu otoritesine karşı, toplumun
çıkarı ve kamu yararı adına kamusal denetim yapan bir kurum”
olduğunu söyledi. Ancak tüm bu işlevine rağmen ülkemizde
basının bu görevini yeterince ve halkın beklentilerine uygun
biçimde yerine getiremediğini belirten Kavlak,
“Çünkü ülkemizde medya tekelleşmiştir. Basın
emekçileri, kamu görevi yürüten bağımsız ve
özgür çalışanlar olmaktan uzaklaştırılmaktadır”
dedi.

‘BOYUN EĞDİRİLMEK İSTENİYORLAR’

Basın çalışanlarının ‘terör örgütü
üyesi’ muamelesi gördüğünü, cezaevlerinde
olduklarını, tekelleşme nedeniyle basın emekçilerinin
örgütsüzleştirildiğini, sendikal örgütlenmenin
basın kuruluşlarından dışlandığını kaydeden Kavlak, basın
çalışanlarının patronların, sermayenin egemenliğine boyun
eğdirilmek istendiğini söyledi. Kavlak, emekçilere dayatılan
güvencesiz, esnek, örgütsüz bir çalışma
düzenini asla kabul etmediklerini de sözlerine ekledi.

Eyleme, Türk-İş, KESK ve bağlı sendikalar ile G/9 Platformu
bileşeni gazeteci örgütlerinin temsilcilerinin ile gazeteciler de
destek verdi.

Açıklamanın ardından İpekçi Kavlak’la birlikte
binanın önüne “grev” ilanını asarak, 60
günlük grev sürecini başlatmış oldu.

İSTANBUL VE ADANA'DA KARAR ASILDI

İstanbul’da da Anadolu Ajansı İstanbul Bölge
Müdürlüğü çalışanları grev kararını
astı.

Anadolu Ajansı İstanbul Bölge Müdürlüğü
önünde toplanan gazeteciler adına basın açıklamasını
okuyan TGS Genel Sekreteri Muhittin Doğan, Anadolu Ajansı işvereninin
kazanılmış haklarını gasbetmek istediği için grev kararını
asma aşamasına geldiklerini kaydetti. Doğan, işverenin uzlaşmaz tutumunu
sürdürmesi durumunda greve çıkmaktan
çekinmeyeceklerini dile getirdi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Adana Şubesi Ziyapaşa’da bulunan
AA Adana müdürlüğüne grev karartını astı.

ANLAŞMAZLIK MADDELERİNDEN BAZILARI

* Bayram ve tatil günlerinde çalışma başlıklı maddedeki
fazla  mesai ödemelerinin yüzde 150’den 105’e
düşürülmesi önerisi,

* “Tatil günleri yapılan çalışmalar 8 saati doldurmasa
bile tam gün çalışılmış sayılır”
hükmünün değiştirilmek istenmesi,

* “Tarafların sorumluluğu” maddesindeki, “TGS üyesi
gerekli bir sebep olmadıkça işten çıkarılamaz”
hükmü yerine, “Emeklilik hakkını kazanmış olduğu veya
verimsizliği sübuta ermiş bulunduğu ya da üretimsizlik halinin
sabit olduğu durumlar hariç TGS üyesi işten
çıkarılamaz” hükmünün eklenmek istenmesi,

* AA çalışanlarının, rızaları dışında işveren tarafından
başka illere tayin edilmesine ilişkin düzenleme,

* Kıdem tazminatı’ maddesindeki, 212 sayılı Yasa’ya tabi
olarak çalışanların yasalardan kaynaklı ‘İstifa halinde
kıdem tazminatı hakkı” yerine, “Gazeteci istifa halinde kıdem
tazminatı alamaz” ifadesinin getirilmek istenmesi,

* “İhbar önelleri” maddesindeki, ‘Kimseyi işten
çıkarmadıkça’, herhangi bir maliyeti bile bulunmayan
ihbar sürelerinin aşağı çekilmesine yönelik
düzenleme,

* Halen 12 ay ödenen yakacak yardımının 6 aya indirilmek
istenmesi…

 

Kaynak: Evrensel