Açıklama 42: "Düşük
Ücrete ve Güvencesiz Çalışmaya Hayır"
BASINA VE KAMUOYUNA
Ülkemizde eğitimden ekonomiye, tarımdan sağlığa, çalışma
yaşamının düzenlenmesinden siyasete, uygulanan tüm politikalarda
belirleyici olan emperyalizmin ihtiyaçlarıdır. Meslek alanlarımıza
yönelik düzenlemeler de bu durumdan bağımsız değildir.
AKP iktidarı, emperyalizm ve işbirlikçi tekellerin
çıkarları doğrultusunda, tüm emekçilerin olduğu gibi,
ücretli mühendis, mimar ve şehir plancıların da ekonomik
demokratik haklarını sürekli gasp ederek, bu kesimleri hızla
yoksullaştırmaktadır. Torba yasası ile, özelleştirme ile,
taşeronlaştırma ile, ticarileştirme ile, iş süreçlerinin
parçalanması ile, baskı ve zor ile; tüm emekçiler,
ezilmesi gereken bir böcek gibi görülmüş;
örgütsüz, düşük ücretli ve güvencesiz
çalışma ile kapitalizmin çağdaş köleleri haline
getirilmiştir.
Düşük Ücretle ve Güvencesiz
Çalıştırılmaya Boyun Eğmeyeceğiz!
Bugün ülkemizde her yıl 30.000’in üzerinde
mühendis, mimar, şehir plancısı üniversitelerden mezun
olmaktadır. Sanayi ve hizmet istihdam kapasitesine bakıldığında ise, bu
sayının çok altında bir teknik eleman ihtiyacı olduğu
görülür. Bu durum mühendis, mimar ve şehir plancıları
meslek alanlarında işsizliği hızla yaygınlaştırırken, sermayeye de
nitelikli emek gücünü ucuza çalıştırma zemini
oluşturmaktadır.
Mühendis, mimar ve şehir plancıları çalışma yaşamına
girdiklerinde doğal yönetici konumunda olacakları, sınıf
atlayacakları, varlıklı ve rahat bir hayat yaşayacakları hayali ile
yetiştirilirler; oysa bu hayal bir aldatmacadan ibarettir. Üniversite
sonrası aylarca süren işsizlik dönemleri ile başlayan, ardından
çalışma yaşamında karşılaşılan yoğun sömürü,
yani düşük ücretler, aşırı uzun çalışma saatleri
ile devam eden “acı gerçek”le karşılaşırlar. İşsiz
kalma korkusu ve örgütsüzlük ise mühendis, mimar ve
şehir plancıları arasında bireysel kurtuluş yöntemlerinin
yaygınlaşmasını da beraberinde getirir.
"Yasadışı" Çalıştırma Koşullarınızı Kabul
Etmeyeceğiz!
Özel sektörde ücretli çalışan mühendis, mimar
ve şehir plancıları, iş yasasında var olan haklarını dahi
kullanamamaktadır. Mühendis, mimar ve şehir plancıları da yoksulluk
sınırının altında ücretlerle, haftada 60-70 saat
çalıştırılmakta, fazla mesai ücretleri ise
ödenmemektedir. Sigortasız çalışma mevcuttur, sigortalı
olanların ise primleri genellikle asgari ücret üzerinden
yatırılmaktadır. Haftalık, yıllık izinler ve bayram izinleri
işverenler tarafından keyfi olarak kısaltılabilmektedir. Unvanları ve
görev tanımları dışında sekreterlik dahil her tür iş
yaptırılmakta, bu yasa dışı uygulamalara karşı çıkanlar ise
işini kaybetme tehdidi ile yüz yüze bırakılmaktadır.
Kamu kurumlarında çalışan mühendis mimar ve şehir
plancılarının çalışma koşullarını düzenleyen kanun ve
yönetmelikler çalışana söz hakkı tanımamaktadır, işler
kışla mantığı içerisinde emir komuta zinciri ile
yürütülmektedir. Kamu kurumlarında sosyal ve ekonomik haklar
iktidar (işveren) tarafından belirlenmekte, bu nedenle ücretler her
zaman yoksulluk sınırının biraz üzerinde olmaktadır. Kamuda
çalışmak bugüne kadar iş güvencesi anlamına gelirken
bugün bu durum değişmektedir. Kamu kurumlarında sözleşmeli
çalışan meslektaşlarımız için iş güvencesi yoktur;
düşük ücretlerle ve her an işten atılma baskısı altında
çalışmaktadırlar.
Kadın mühendis, mimar ve şehir plancılarının ise cinsiyet
ayrımcılığından kaynaklanan ek sorunları mevcuttur. Erkek
meslektaşları ile aynı eğitimi almalarına ve aynı işi yapmalarına
rağmen, daha az ücret almaktadırlar. Çeşitli cinsiyetçi
önyargılar nedeniyle vasıflarına uygun işlerde istihdam
edilmemektedirler.
Yeni çıkartılan “torba yasa”da performansa dayalı
esnek çalışma ile tüm emekçilerin iş güvenceleri
ortadan kaldırılmakta, “sözleşmeli” memur sayısı hızla
artırılmaktadır. “Hizmet satın alma” adı altında özel
şirketlerin personeli olan mühendis, mimar ve şehir plancılarının
kamu kurumlarında çalıştırılması ile kamu hizmetleri
ticarileştirilmektedir. Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesiyle birlikte
bu alanlar da sermayenin insafına terk edilerek kamu emekçilerinin
çoğu işten çıkarılacaklardır.
"Düşük
Ücrete ve Güvencesiz Çalışmaya Hayır" Kampanyamızı
Başlatıyoruz!
İşçi sınıfının bir parçası olan ücretli
mühendis, mimar ve şehir plancıların bütün bu sorunlar
karşısında en önemli eksikleri ise örgütsüz
oluşlarıdır.
İvme Dergisi olarak; meslek alanlarımızda işçileşme
yönünde yaşanan dönüşümü ve buna bağlı
sorunları mühendis-mimarların gündemine sokarak bu kesimleri
güçlü bir örgütlülük oluşturmaya
yöneltmenin bugün bu alanda atılması gereken somut adım olduğu
düşüncesinden yola çıkıyor ve 2011 yılının sonuna
kadar sürecek bir kampanya başlatıyoruz.
Düşük ücrete, güvencesiz ve esnek çalışmaya,
taşeronlaştırmaya, çalışma yaşamında yasa dışı uygulamalara,
kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine, örgütsüzleştirmeye,
emekçileri kapitalizmin kölesi haline getiren yasalara karşı
başlattığımız bu kampanyada, sanayi bölgelerinde faaliyetlerle, iş
yeri ziyaretleriyle, panellerle, söyleşilerle, eylemlerle elimizden
geldiğince fazla sayıda meslektaşımıza ulaşacağız. Emekçi
mühendis, mimar ve şehir plancıların sorunlarını ve
ihtiyaçlarını hep birlikte tartışacağız. Haklarımız
için gerek yasal düzlemde gerekse toplumsal alanda hep birlikte
mücadele edeceğiz. Güvencesiz, düşük ücretle
çalışmaya, kuralsız ve yasa dışı çalıştırılmaya
karşı sesimizi hep birlikte yükselteceğiz.
HERKESE KADROLU GÜVENCELİ İŞ İSTİYORUZ
MÜHENDİSİZ MİMARIZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ.
Mühendislik Mimarlık ve Planlamada
Artı İvme Dergisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder