21 Nisan 2011 Perşembe

Azıcık Fukuşimalaşmak İster misiniz? / Tayfun Özkaya

Azıcık Fukuşimalaşmak
İster misiniz? / Tayfun Özkaya

Başı buzdolabında, ayakları ise bir fırında olan adama
“nasılsın?” diye sormuşlar. Adam da “ortalama olarak
iyiyim” demiş. Üniversitede öğrenci iken istatistik
hocamız bu fıkrayı anlatmıştı. Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı
Sayın Taner Yıldız “Amerikalıların yaptığı istatistik
hesaplamalara göre bekâr kalmanın insan ömründen 6
yıl, nükleer santrallerin ise sadece 0,03 gün
götürdüğünü açıklamış. Bu hesap sanırım
ABD’de nükleer kazalardan öldüğü resmi kurumlarca
kabul edilenlerin kaybettikleri yılların toplamının tüm nüfusa
bölünmesi ile bulunuyor. Ve bu hesap bizim fıkramıza çok
benziyor.

Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santralı kazasında
Birleşmiş Milletler Atom Radyasyonu Etkileri Bilimsel Komitesine (United
Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic Radiation) göre
4000–5000 kişi ölmüştü. Halbuki New York Academy of
Sciences’da yayınlanan Rus yazarlar Alexey V. Yablokov, Vassily B.
Nesterenko, ve Alexey V. Nesterenko tarafından yazılan bir esere göre
(Chernobyl: Consequences of the Catastrophe for People and the Environment )
2004’e kadar uzanan ölümlerin bir milyona çıktığı
açıklanmıştır. Bu ölümlerin de 170 bininin Kuzey
Amerika’dan olduğu kaydedilmektedir. Birleşmiş Milletlerin
kurumlarına ne kadar güvenilebilir? Kuş gribinde Dünya Sağlık
Kuruluşunun durumunu görmüştünüz. Şimdi diyelim ki bir
milyon değil de sadece 4000 kişi öldü. Bunların hayatından 0,03
gün gitmiş olmuyor. Ayrıca ölmemekle birlikte yüz binlerce
kişinin hasta olduğunu Ukraynalı bir bilimci bana anlatmıştı. Yüz
bin kişi yüksek dozlarda radyasyon almıştı. Bu bölge bugün
hayalet kent halindedir. Yolların ortasından ağaçlar
çıkıyor.

Felaket Ukrayna, Belarus ve Rusya’da 7 345 329 (yazıyla yedi milyon)
kişiyi çeşitli şekillerde etkiledi. Evlerini terk ederek yeniden
başka yerlere yerleştirilenlerin sayısı 492 099’dır. (yazıyla
yaklaşık yarım milyon) Bu sayıları veren Birleşmiş Milletlerin UNDP,
UNICEF ve WHO örgütleridir. 2002 yılında hazırlanan rapor (The
Human Consequences of the Chernobyl Nuclear Accident -A Strategy for
Recovery, www.unicef.org/newsline/chernobylreport.pdf) bu sayıları
vermektedir.

Bu insanlar hala evlerine dönemiyor. Yüzlerce yıl bölgeye
dönülemeyeceğini uzmanlar söylemekte. Şimdi ölen, hasta
olan, memleketini terk etmiş ve ömrü boyunca dönemeyecek olan
Çernobilliler için bu 0,03 gün hesabının bir anlamı var
mı?

Bekâr kalmak ile nükleer santral zararları arasında başka bir
fark da var. Sanırım hiçbir hükümet bazı
vatandaşlarını bekârlığa mahkûm etmiyor. Bunun bireysel bir
karar olduğunu söyleyebiliriz. Ancak doğduğunuz bir kentin veya
köyün yakınına size hiç sorulmadan bir santral
getiriliyor. Ondan sonra da Amerikalı istatistikçiler bizleri
yatıştırmaya çalışıyor.

Tayfun Özkaya, 19 Nisan 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder