İTÜ Film Gösterimi ve
Söyleşi
Le Couperet (Ölümcül Çözüm), bir
kâğıt mühendisinin işinden kovulma – yeniden iş bulma
serüvenini aktaran, bu aktarımı da yeni orta sınıfın eleştirisiyle
sunan bir Costa-Gavras filmi.
15 Nisan Cuma saat 18:00' de İTÜ MASLAK KSB
KÜÇÜK SALON'a filmi beraber izlemeye ve ardından da
ücretli mühendislik, sınıf bilinci, sınıf mücadelesi
ekseninde "Çalışma yaşamında Mühendis, Mimar, Şehir
Plancıları" başlığında yapılacak söyleyişe
bekliyoruz.
İvme-Genç
--- Filmin Tanıtım Yazısından ---
Kağıt mühendisi olan Bruno D., bir kağıt fabrikasında
yöneticidir. On beş yıl, işverenlerine ve şirket ortaklarına
sadakatle hizmet ettikten sonra, bir gün, birkaç yüz
meslektaşı ile birlikte, kapının önüne konur. Neden, ekonomik
kısıntı ya da bir diğer değişle "kaynakların
bitmesi"dir. Başlangıçta Bruno, fazla kaygılanmaz. Onun
düzeyinde birinin kolayca iş bulabileceğine inanmaktadır. Daha
kırklı yaşlarını sürmektedir.
Üç yıl boyunca iş bulamayınca, istemeye istemeye bir
yıpratma savaşının içinde olduğunu kabul eder. Artık, tek
misyonu hayatta kalmak ve gerek kendisinin gerekse karısı ile
çocuklarının rahatını korumak olan bir askerdir. Kısa bir
süre sonra, elindeki bütün iyi şeylerin, evliliğindeki
huzurun ve çocuklarının geleceğinin bu mücadelede
göstereceği başarıya bağlı olduğunu anlar. Kendi kendini
silahlandırır, saldırıya geçmeye karar verir; gayet metodik ve
mantıklı bir şekilde rakiplerini silip süpürmek üzere
hazırlanır. Son saldırısını, kendisi ile hak ettiği iş arasındaki
son engel olarak gördüğü, Arcadia Şirketine yapacaktır.
Ancak, alelacele silah altına alınmış her asker gibi, yetersiz eğitimi
ve deneyimsizliği inanılmaz beceriksizlikler yapmasına neden olur.
Bütün bunlara rağmen, kendine yeni bir iş –elbette ki
geçici- bulur, böylece evliliğini ve buna bağlı olduğuna
inandığı çocuklarının geleceğini kurtarır.
Modern zamanların yalnız şövalyesi, artık yel değirmenlerine
saldırmıyor, insanlığa adalet getirmek gibi bir talebi yok. Savaş
lordları ile dulları ve yetimleri kurtarmak için savaşmıyor, kendi
türüyle, kendi silah arkadaşları ile savaşıyor. Aslında
kendisiyle savaşıyor, o da dayanışmaya, başkaları ile
yardımlaşmaya, ütopik düşlere sırt çeviriyor.
Bencilliğin batağına her gün biraz daha batıyor, bu mücadeleyi
de korku ve endişe besliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder