<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7114>DİSK, KESK, TMMOB, TTB
İSTANBUL BİLEŞENLERİ: "HOPA OLAYLARI", İSTANBUL`DA BASIN AÇIKLAMASI
VE BİR AVUÇ DEMOKRASİ!</a></h1><p>DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği,
KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu ve
TTB İstanbul Tabip Odası, Hopa olayında yaşananlara karşı yapılan
basın açıklamalarının ardından gerçekleşen anti
demokratik uygulamalar ile ilgili olarak 19 Temmuz 2011 tarihinde DİSK
binasında bir basın toplantısı düzenledi.<br />
<br />
<strong>"HOPA OLAYLARI", İSTANBUL‘DA BASIN
AÇIKLAMASI VE BİR AVUÇ DEMOKRASİ!</strong><br />
<br />
<strong>Ne istediler?</strong><br />
<br />
Bilindiği gibi AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
tarafından 31.05.2011 günü Hopa‘da bir miting
gerçekleştirildi. Ancak bu mitingin hemen öncesinde,
gerçekte miting alanı dışında bulunan ve taşıdıkları
dövizler veya astıkları pankartlar ile HES‘lere karşı
olduğunu, çayına ve suyuna sahip çıktığını belirten,
haklı tepkilerini dile getiren Hopalılara, emniyet güçleri
tarafından keyfi ve orantısız bir şiddet uygulanarak müdahale
edildi.<br />
<br />
<strong>Ne oldu?</strong><br />
<br />
Kolluğun yoğun gaz kullanarak yaptığı bu müdahale neticesinde,
onlarca kişi yaralanırken, Metin Lokumcu öğretmenimiz yaşamını
yitirdi. Ölüm haberi Hopa‘da haklı ve önemli bir
tepkinin de açığa çıkmasına neden oldu. Zaten
Başbakan‘da Metin Hocadan "adını bile anmak istemiyorum,
üzerinde durmak istemiyorum", Hopalılardan da
"eşkıyalar" olarak söz ederek yaşananlara duyduğu
öfkeyi açık etti. <br />
<br />
Hopa da ev ve kafe baskınları ile başlayan gözaltılar ve insan avı
günlerce sürdü. Bu süreçte yaklaşık 65 kişi
gözaltına alındı, 13 kişi "görevi yaptırmamak için
direnme ve kamu malına zarar vermek" suç isnadlarıyla
tutuklandı. Ancak "örgüt adına suç işlemek
eyleminden ötürü tutuklanmalarına yeterli delilin mevcut
olmadığı" sonucuna ulaşıldı.<br />
<br />
Her nasılsa Hopa‘da yaşananlar, CMK 250. Maddesi kapsamına sokulup
dosya özel yetkili savcılara/mahkemelere devredildi. Bu nedenle 12
tutuklu Hopa‘ya 300 km uzaklıktaki Erzurum E Tipi Cezaevi‘nde,
en son tutuklanan Ferdi Şabanoğlu ise 250 km uzaktaki Oltu Özel Tip
Cezaevi‘nde tutuluyor.<br />
<br />
Şimdiye kadar ne tutuklama kararına, ne de dosyadaki hiçbir bilgi
ve belgeye ulaşılamamasına ve savunma hakkının açıkça
ihlal edilmesine neden olan "kısıtlılık" kararına yapılan
itirazlardan da sonuç alınamadı. Tüm itirazlar red
edildi. Yaşananların "özel yetkili savcılığın"
görev ve yetki alanına girmediği/girmeyeceği; soruşturmanın Hopa
Savcılığı tarafından yürütülmesi gerektiği talebiyle
yapılan görevsizlik itirazı ise henüz sonuçlanmadı.
Tablonun bütününe bakılınca bu itirazımızın da red edilme
ihtimali olduğu anlaşılıyor.<br />
<br />
<strong>ANKARA</strong><br />
<br />
31 Mayıs günü yaşanan polis müdahalesini protesto eden
Ankara‘da, emek ve demokrasi güçlerine polis müdahale
etti. İlk anda 52 kişi gözaltına alındı, onlarca kişi
yaralandı.<br />
<br />
Halkevleri MYK üyesi Dilşat Aktaş eylemden sonra tek başına
yakalanıp, sivil polislerce dövüldü. Bu nedenle
kalçası kırıldı, 6 ay iş göremez raporu verildi. O gün
gözaltına alınan 3 avukatın da feci şekilde
dövüldüğü, Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu
tarafından açıklandı. Olaylara müdafilik yapan avukatların
aktarımlarına göre; gözaltında bulunan, elleri arkadan
kelepçeli olduğu için kendilerini sakınmaktan bile yoksun
bırakılmış kişilere otobüslerde cinsel taciz ve karakollarda kaba
dayakla işkence yapıldığı bildirildi.<br />
<br />
İlk etapta 5 kişi, 2911 sayılı kanuna muhalefet ve kamu malına zarar
vermek suçlamasıyla tutuklandı.<br />
<br />
Ankara‘da 15 Haziran‘da yapılan ev baskınlarıyla başlayan
yeni dalgada gözaltına alınan 20 kişiden 15‘i ise 17 Haziran
günü çıkarıldıkları mahkemede; "terör
örgütü yararına faaliyette bulunmak, kamu malına zarar, 2911
sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşü yasasına
muhalefet ve polise mukavemet suçlamasıyla" tutuklandı.<br />
<br />
Böylece Ankara‘da da "özel yetkili savcılık"
tarafından görülen ve "gizlilik kararı" verilen dosya
kapsamında toplam 20 kişi tutuklanmış oldu.<br />
<br />
<strong>İSTANBUL</strong><br />
<br />
İstanbul‘da yapılan protesto gösterisi esnasında basın
açıklaması okunurken Taksim Meydanı‘nda bulunan bir otelde
asılı duran AKP pankartının indirilmesi sonucu polis eylemcilere yine
gaz, tazyikli su ve copla müdahale etti. 2 kişi gözaltına
alındı.<br />
<br />
Hopa‘da ve ardından Ankara‘da yaşananları protesto etmek
için TMMOB, TTB, KESK, DİSK İstanbul örgütleri olarak
bizlerin çağrısı ile gerçekleşen etkinlikte, yine polisin
sert müdahalesi ile karşılaşıldı. Metin Hocanın
ölümüne neden olan ve her yerde kontrolsüz biçimde
kullanılan " biber gazının" insan sağlığına etkilerini
paylaştığımız etkinlikte yine yaygın ve kontrolsüz olarak
biber gazı kullanıldı. Hopa ve Ankara‘daki haksız ve keyfi
tutuklamaları kınadığımız etkinlikten dolayı bu kez İstanbul‘da
21 kişi gözaltına alındı. Onlarca kişi yaralandı. 8 kişi
tutuklanma istemiyle Mahkemeye sevk edildi, ancak serbest bırakıldı.<br />
<br />
13 Temmuz 2011 tarihi itibariyle İstanbul‘da tarafımızca
yapılmış olan basın açıklaması gerekçe gösterilerek
ev baskınları ile gözaltılar yapılmaya başlandı. Basın
açıklamasına katılanlar "çok tehlikeli ve polis
tarafından evi basılabilir" kişiler haline
dönüştürülmeye çalışılıyor. Basit bir
tebligatla ifadeleri alınabilecek kişilerin ev ve işyerleri toplumsal
hafızamızda çok kötü bir yer edinmiş olan
"hücre evi baskını" ortamı yaratılarak kar maskeli robocop
polisleri tarafından basılıyor.<br />
<br />
Bizler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB‘nin İstanbul bileşeni emek
ve meslek örgütleri olarak; ülkemizde dile getirilen her
türlü demokrasi talebinin ve emeğin değerinin korunması
çabasının takipçisi kurumlarız. Doğal olarak tepkilerimizi
de yer yer sokakta basın açıklamaları, yer yer mitingler, grevler,
direnişler biçiminde gösteriyoruz. Tüm demokratik
ülkelerde emek ve meslek örgütlerinin bu eylem ve etkinlikleri
aynı zamanda demokrasinin işlediğinin kanıtını da oluşturur ve olağan
karşılanır.<br />
<br />
Ancak ne yazık ki seçimlerin hemen öncesinde başlayan ve
seçimler sonrasında artan bir biçimde
sürdürülen; her türlü demokratik tepki girişiminin
önce yoğun biber gazı bombardımanına maruz bırakılması ve
ardından bu etkinliklere katılanların evlerinin basılması,
gözaltına alınmaları, bir kısmının tutuklanması ve
duruşmalarının aylar hatta yıllar sonra başlatılması gerçeği
ile karşı karşıya kalıyoruz.<br />
<br />
Bizler bu tutum ve uygulamalara ne yazık ki DEMOKRASİ diyemiyoruz. Bu
baskıcı polis tutumu ve ardından polis fezlekesi yönelimli
"hukuksal" süreçlerin ülkemizdeki siyasi
iktidar tutumundan bağımsız değerlendirilemeyeceğini ve tüm
bunların literatürdeki adının FAŞİZM olduğunu açıklamak
istiyoruz.<br />
<br />
<br />
<br />
<strong>DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği<br />
KESK İstanbul Şubeler Platformu<br />
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu<br />
TTB/İstanbul Tabip Odası</strong></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder