16 Temmuz 2011 Cumartesi

Paris Komünü ve Enternasyonel / Ümit Zafer

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7075>Paris Komünü ve
Enternasyonel / Ümit Zafer</a></h1><p>Karlı bir Moskova
g&uuml;n&uuml;d&uuml;r. Lenin, &ccedil;alıştığı yerden sokağa
&ccedil;ıkar. Adeta, sevin&ccedil; ve coşku i&ccedil;inde dansediyor
gibidir. &Ccedil;evresindeki yoldaşları şaşırırlar bu duruma. Lenin
onların şaşkınlığına g&uuml;lerek cevap verir: &quot;... Bug&uuml;n
Sovyet iktidarının 73. g&uuml;n&uuml;. Yani, Kom&uuml;n&#39;&uuml; bir
g&uuml;n ge&ccedil;tik. Leninin bu sevincinde, &quot;&ouml;lsem de gam
yemem&quot; edası vardır bir yanıyla. Hi&ccedil; de boşuna değildir bu
sevin&ccedil;. Lenin&#39;in sokağa &ccedil;ıktığı o g&uuml;ne kadar,
proletaryanın iktidar olduğu s&uuml;reyi, sadece 72 g&uuml;n olarak
kaydetmişti tarih. O g&uuml;n s&uuml;reyi bir g&uuml;n uzatmışlardı.
Kuşkusuz, o sevin&ccedil;, bir g&uuml;nle sınırlı kalmadı. Paris
Kom&uuml;n&uuml;&#39;n&uuml;n, 72. g&uuml;n&uuml;nden sonra, Sovyetler&#39;in
72 yılı bizim başarımızdır. &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; ve insanın
insanı s&ouml;m&uuml;rmediği bir atmosferi ilk kez Kom&uuml;n&#39;de 72
g&uuml;n soluduk. ikincisi 72 yıl s&uuml;rd&uuml;, hi&ccedil; fena
değil...<br />
Herkesin ve her şeyin bir &ouml;yk&uuml;s&uuml; vardır. Her insanın
olduğu gibi... O &ouml;yk&uuml;ler, yazanların kanıyla kırmızıdır ve
onurlu...<br />
Mesela, 72 g&uuml;n s&uuml;ren Paris Kom&uuml;n&uuml;&#39;n&uuml;n de bir
&ouml;yk&uuml;s&uuml; vardır ve Enternasyonal&#39;in...<br />
G&ouml;zlerinizi kapayın şimdi, kapadınız mı? Yakınlarda bir
d&uuml;nya haritası varsa, elinizi herhangi bir yere koyun. Neresi olduğu
hi&ccedil; farketmez. D&uuml;nyanın neresinde ve hangi dilde olursa olsun, o
ezgiyi duyduğunda hemen tanırsınız. Ya da, ister ıslıkla &ccedil;alın
istersen yabancı diyarlarda olduğunuza aldırmadan, kendi dilinizde
s&ouml;yleyin; dost da, d&uuml;şman da hemen tanır o ezgiyi.</p>
<p><br />
<em><strong>&quot;... Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık<br />
Enternasyonalle kurtulur insanlık&quot;</strong></em></p>
<p style="text-align: center;"><img alt="commune.jpg" height="327"
src="http://asyntaxtostypos.files.wordpress.com/2008/06/commune.jpg"
style="margin: 0.7em 0pt;" width="466" /></p>
<p><br />
Evet, Enternasyonal Marşı&#39;nın ezgisidir bu. Her dilden insanın hemen
tanıdığı tek ezgi. Enternasyonal&#39;dir bizim marşımız yani. Bir
yanıyla kavgamızın en &ouml;zl&uuml; ve &ouml;zet ifadesidir;</p>
<p><br />
<em><strong>&quot;...Yıkalım bu k&ouml;hne d&uuml;zeni<br />
Biz başka alem isteriz...&quot;</strong></em></p>
<div class="entry">
<p><a
href="http://arthurrimbaud1.files.wordpress.com/2010/07/liberty2.jpg"><img
alt="" class="alignleft size-medium wp-image-22" height="244"
src="http://arthurrimbaud1.files.wordpress.com/2010/07/liberty2.jpg?w=300&amp;h=244"
title="Liberty2" width="300" /></a></p>
</div>
<p><br />
Yazarı Fransız Kom&uuml;nar Eugene Pottier&#39;dir (1816-1887).
iş&ccedil;i k&ouml;kenli bir şair olarak, şiirlerini kavganın
i&ccedil;inde yazdı. Burjuvaziye karşı proletarya saflarında 1848
barikatlarının direniş&ccedil;isi olan Pottier, 1871 Paris
Kom&uuml;n&uuml;&#39;nde de halk temsilcisi olarak yer aldı.
Enternasyonal&#39;e kaynaklık eden şiirini Kom&uuml;n savunması
sırasında yazdı. Bir diğer ifadeyle, o şiiri kom&uuml;narlar kanlarıyla
yazdılar. Pottier&#39;e d&uuml;şen satırlara ge&ccedil;irmek oldu.</p>
<p><br />
<strong><em>&quot;... Zulme karşı hıncımız volkan<br />
Bu &ouml;l&uuml;m dirim kavgası...</em>&quot;</strong></p>
<p><img alt="[linternationalegj7[4].jpg]" border="0"
src="http://lh6.ggpht.com/_kzEpEAQw-zs/SZboANLjaqI/AAAAAAAAARg/YLYfJcHkPsE/s1600/linternationalegj7%5B4%5D.jpg"
/></p>
<p><br />
Kuşkusuz, Paris Kom&uuml;n&uuml; anlık değildir. Ondan &ouml;te,
1793&#39;&uuml;n eşitlik, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k, adalet, kardeşlik
vaatlerinin takip&ccedil;isi olan proletaryanın bunları nasıl
ger&ccedil;ekleştireceğini &ouml;ğrenmeye başlamasının bir sonucudur.
Bu tarihsel &ouml;yk&uuml;n&uuml;n yakın ge&ccedil;mişi, 1870
Temmuz&#39;unda başladı. Napolyon&#39;ların
&uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml;s&uuml; egemenlerin &ccedil;ıkarları gereği o
tarihte Prusya&#39;ya savaş a&ccedil;tı. Lakin orduları kısa s&uuml;rede
dağıldı. Fransa artık bir tehdit değildi. Ancak sıra Prusya&#39;daydı
ve Prusya orduları y&uuml;r&uuml;d&uuml; Paris&#39;e doğru.
Ama&ccedil;ları Fransa&#39;nın zengin Alsace-Larainne b&ouml;lgesini ilhak
etmekti. Kuyruğu tutuşan Fransız burjuvazisi, 3. Napolyon monarşisini
alaşağı etti ve uyduruk bir cumhuriyet ilanında gecikmedi. Bu
cumhuriyetin &quot;cumhur&quot; ile bir alakası yoktu. Burjuvazi ve
monarşistlerin y&ouml;netimiydi bu. Prusya&#39;ya karşı kayıtsız
şartsız teslimiyetin şerefsizliği de bunlara aitti. Savaş, işgal,
teslimiyet ve ihanet eksenindeki gelişmeler, halkı hem sarsmış hem de
yurtseverlik duygularını b&uuml;y&uuml;tm&uuml;şt&uuml;. Emek&ccedil;iler;
Paris, Lyon, Marsilya, Toulousse gibi kentlerde kendi &ccedil;abalarıyla
silahlanmıştı ve işgale karşı savaşmak istiyorlardı. Ancak
proletaryadan, hem de silahlı bir proleter g&uuml;&ccedil;ten korkan
burjuvazi, Paris dışındaki kom&uuml;n girişimlerini kanla bastırdı.
Paris&#39;te ise halk d&uuml;şmanlarının komplosu 18 Mart&#39;ta boşa
&ccedil;ıkarıldı. Paris halkı, kendini silahsızlandırmaya gelenleri
&quot;silahsızlandırmayı&quot; başardı. B&ouml;ylece kurulduğu
g&uuml;nden o g&uuml;ne, tarihte ilk kez emek&ccedil;iler Paris&#39;in sahibi
oldular. Paris Kom&uuml;n&uuml; 18 Mart&#39;ta d&uuml;nyaya g&ouml;zlerini
a&ccedil;tı...</p>
<p><em>&quot;... Paris halkı, mahkum edilmek istendiği zul&uuml;mden
kurtulmaktadır.<br />
Paris ve Fransa&#39;da tek y&ouml;netim şekli olacaktır. istilalar,
i&ccedil; savaşlar &ccedil;ağını sonsuza dek kapatacak bu y&ouml;netimin
temeli birlikte atılacaktır...&quot;</em></p>
<p>Bu &ccedil;ağrının ardından Kom&uuml;n se&ccedil;imleri yapıldı.
Paris, bir bayrak denizi gibi kırmızı kırmızı dalgalanıyordu.
Meydanlar, bulvarlar ve sokaklarda halk, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k bayramı
yapıyordu. Kom&uuml;n Meclisi se&ccedil;imlerinin akabinde, komisyonlar
oluşturuldu. Y&uuml;r&uuml;tme, adalet, dışişleri, askerlik, maliye,
i&ccedil;işleri, &ccedil;alışma, eğitim, gıda ve sosyal hizmetlere
ilişkin komisyonlar halkın ihtiya&ccedil;ları &ccedil;er&ccedil;evesinde
&ccedil;alışmalara başladı.<em> &quot;...Biz emekten ve emeğin
meyvelerinden yararlanmaktan yanayız. S&ouml;m&uuml;r&uuml;c&uuml;lere,
patronlara ihtiya&ccedil; yok.<br />
Gerekli olan emek ve herkes i&ccedil;in refah, halkın &ouml;z
y&ouml;netimidir. Gerekli olan Kom&uuml;nd&uuml;r. Ya birlikte
&ouml;zg&uuml;rce yaşayıp &ccedil;alışacağız, ya da savaşarak
&ouml;leceğiz...&quot;</em> B&ouml;yle diyordu Kom&uuml;narlar.
Kararlıydılar ve c&uuml;retli. Onlar emeğin en y&uuml;ce değer olduğunu
biliyorlardı. Patronları iyi tanıyorlardı ve artık ezilmek,
s&ouml;m&uuml;r&uuml;lmek, horlanmak istemiyorlardı. Ne istediklerini iyi
biliyorlardı ve isteklerini ger&ccedil;ekleştirmek i&ccedil;in kendi
elleriyle silahlar bile yaptılar.<em> &quot;... Marianna&#39;m varoşlarda
doğdu. Halkın elleri yarattı onu. Halkın evlatlarına ateş etmeyecekti
hi&ccedil;bir zaman. Eğer &ccedil;ıkarsa bir g&uuml;n karşısına sinsi
planlarıyla bir Cavaignac Marianna ateş edecektir t&uuml;m
&ouml;zg&uuml;rl&uuml;k katillerine...&quot;</em><br />
Burjuvazi, &ouml;zg&uuml;r ve s&ouml;m&uuml;r&uuml;s&uuml;z bir atmosferde
soluk alıp veremez, yaşayamaz. &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğe
d&uuml;şmanlığı bundandır. Hal b&ouml;yle olunca, Fransız burjuvazisi,
d&uuml;ne kadar hasmı olan Prusya&#39;dan sağladığı destekle, Paris
Kom&uuml;n&uuml;&#39;ne saldırmakta gecikmedi. Fiziksel ve
d&uuml;ş&uuml;nsel anlamda tam bir garabet olan, 72 yaşındaki yeminli halk
d&uuml;şmanı Thiers &ouml;nderliğindeki burjuvazi, 1871 Nisan&#39;ında
Paris&#39;i kuşatmaya başladı. Kom&uuml;narlar ellerinde ne varsa onunla
d&ouml;v&uuml;şt&uuml;ler. <em>&quot;M&uuml;balağa cenk olundu.&quot;</em>
yine. &Ouml;yle ki Seine Nehri g&uuml;nler boyu kom&uuml;narların
kanlarıyla kırmızı aktı. Kom&uuml;narlar, Paris&#39;i sokak sokak, ev
ev, insan insan savundular. Savundukları &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kt&uuml;.
Paris proletaryası top atışlarına karşı y&uuml;rekleriyle barikat
kurdular.</p>
<p><em>Kızıl karanfiller taşıyorduk her birimiz
g&ouml;ğs&uuml;m&uuml;zde</em><br />
<em>Daha g&uuml;r a&ccedil;ın yeniden!<br />
Biz d&uuml;şersek eğer, &ccedil;ocuklarımız kazanacak<br />
S&uuml;sleyin yeniden gen&ccedil; kuşağın
g&ouml;ğs&uuml;n&uuml;...&quot;</em></p>
<p><br />
Vatan haini ve halk d&uuml;şmanı burjuvazinin orduları, 22 Mayıs&#39;ta
Paris&#39;e girdi. Kom&uuml;n 72 g&uuml;n s&uuml;rm&uuml;şt&uuml;. Bir hafta
boyunca Paris&#39;te Kom&uuml;nar katliamı s&uuml;rd&uuml;r&uuml;ld&uuml;.
Kom&uuml;nar kanıyla ıslanmayan tek bir sokak taşı bile kalmamacasına
hem de. işte bu &ccedil;arpışmalar i&ccedil;inde yazıldı enternasyonalin
dizeleri. Eğer Pottier sağ kalamasaydı, başka biri yazacaktı mutlaka. Bu
bahiste kalemi tutan elin bir &ouml;nemi yok.Kuşkusuz, yaşanan bir
yenilgiydi. Ya da Ekim Devrimi&#39;nin &ouml;ng&uuml;n&uuml; anlamında bir
zaferdir. Hem ne diyordu Kom&uuml;narlar, &quot;Biz d&uuml;şersek eğer,
&ccedil;ocuklarımız kazanacak.&quot; Kazandılar! Lenin&#39;in 73.
g&uuml;n&uuml;ndeki o &ccedil;ocuksu saflığı ve m&uuml;thiş tarih
bilinciyle yaşadığı sevin&ccedil; gayet anlaşılır değil mi? Şimdi
gelin birlikte s&ouml;yleyelim Enternasyonal&#39;i</p>
<p><br />
<em><strong>&quot;...Cellatların d&ouml;kt&uuml;kleri kan<br />
Bir g&uuml;n onları boğacak<br />
Bu kan denizinin ufkundan<br />
Kızıl bir g&uuml;neş doğacak...&quot; </strong></em></p>
<p>&nbsp;</p>
<p>&nbsp;</p>
<p><strong>&Uuml;mit Zafer</strong></p>
<p><strong>Kaynak: Tavır Dergisi</strong></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder