<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7069>ŞPO: "646 SAYILI KANUN
HÜKMÜNDE KARARNAME, KENTLERİMİZE VURULACAK AĞIR DARBENİN
HABERCİSİDİR"</a></h1><p class="spot"> </p>
<p align="center"><b>"646 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAME,</b><br />
<b>KENTLERİMİZE VURULACAK AĞIR DARBENİN HABERCİSİDİR"</b></p>
<p><b>Resmi Gazete‘de 10.07.2011 tarihinde yayımlanan 646 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 1‘inci maddesinin "c"
bendi ile </b>13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
13‘üncü maddesinin birinci fıkrasına yapılan ekleme ile
ülkemizde plansızlığı planlama politikasına
dönüştüren yetki parçalanması yeni bir boyut
kazanmıştır.</p>
<p>Yapılan düzenleme ile Maliye Bakanlığı, Milli Emlak Genel
Müdürlüğü‘nün yetkileri arasına
"Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan taşınmazların imar planlarını yapmak,
yaptırmak, tadil etmek ve imar uygulamasını gerçekleştirmek"
yetkileri de alınmıştır.</p>
<p><b>Kamu adına, kişi ve kurum ayrımı yapılmadan eşitlikçi bir
yaklaşımla üretilmesi gereken plan kararlarının verilmesinde
mülkiyet sahibinin yetkilendirilmesi anlamına gelen bu düzenleme,
planlamanın temel ilkelerine açıkça aykırıdır.
</b></p>
<p>Yapılan düzenleme, planlama yetkilerinde parçalanmanın
yanlışlığının sıkça dile getirildiği, Kentleşme Şurası ve
Şura sonrası Resmi Gazete‘de yayımlanan ve tüm kurumlar
açısından bağlayıcı bir strateji belgesi haline gelen KENTGES
kararlarına açıkça aykırı olduğu kadar, bu yanıyla
iktidar açısından açık bir çelişkidir.</p>
<p><b>Çevre ve Bayındırlık Bakanlıklarının birleştirildiği,
"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı"nın kurulduğu,
ülkemizde uzun süredir devam eden üst ölçekli plan
onama yetkisi karmaşasının sona ereceğine ilişkin umutların yeşerdiği
bir dönemde yapılmış olan bu düzenleme umutlarımızı yeniden
karartmıştır. </b></p>
<p>Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından yapılan,
yaptırılan ve tadil edilen planların üç ay içinde
ilgili yerel yönetim birimi tarafından onaylanmaması durumunda, onama
yetkisinin Milli Emlak Genel Müdürlüğü‘ne
geçmesine ilişkin düzenleme, aslen yerel yönetimlere ait
olan plan hazırlama ve onama yetkilerine, hazine arazileri
yönünden el konulması anlamına gelmektedir.</p>
<p><b>Düzenleme ile yerel yönetimler baskı altına alınmakta,
belediye meclislerinin ve il genel meclislerinin yasadan kaynaklı yetkileri
görmezden gelinmekte ve yetkilerine el konulmakta, seçilmiş
yerel organlara yönelik merkezi dayatma sistemleştirilmektedir.
</b></p>
<p>Diğer yandan yapılan düzenleme ile belde belediyelerinin hazine
arazileri üzerinde plan yapma/yaptırma ve onama yetkileri
tümüyle ortadan kaldırılmış, Belediye Kanunu ve İmar Kanunu
hükümlerine aykırı biçimde belde belediyelerinin
sınırları içinde hazine arazilerinin planlanması konusunda
valilikler yetkilendirilmiştir.</p>
<p><b>Sayıları 2000‘i aşan ve seçimle gelen belde
belediyelerinin yetkilerine tümüyle el konulurken, belde
sınırları içinde hazine arazilerine ilişkin tasarrufta bulunma
hakkı merkezi idarenin uzantısı olan valiliklere devredilmek istenmekte
belde belediyeleri yok sayılmaktadır. </b></p>
<p>Kararnamede yapılan bir başka düzenleme ile hazine arazilerine
yönelik Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından
yapılan planlarda getirilen imar fonksiyonlarının ilgili belediyeler ve
valilikler tarafından 5 yıl süre ile değiştirilemeyeceğine yer
verilmiş, Yerel yönetimlerin Anayasa‘dan ve yasalardan
kaynaklanan yetkileri 5 yıl süre ile kısıtlanmıştır.</p>
<p>Kamu mülklerinin değerinin plan kararlarıyla arttırılması ve
oluşturulan değerin satış ve el değiştirme sürecinde korunması
mantığına dayanan düzenleme, kentlerde sosyal ve teknik altyapı
alanlarının oluşturulabilmesi açısından büyük
öneme sahip olan kamu arazilerinin tümüyle elden
çıkarılmasının yanı sıra, geçmişte sosyal ve teknik
altyapı tesisleri için düzenlenmiş olan alanların da satışa
hazırlanması anlamına gelmektedir.</p>
<p><b>Bu yaklaşım, kısa süre içinde kentlerimizin emlak
değeri yükselen bölgelerindeki planlı ya da plansız boş kamu
arazilerinin yanı sıra, mülkiyeti Maliye Hazinesi‘ne ait olan
tüm tesislerin, okulların, yeşil alanların, sosyal ve
kültürel tesislerin, sağlık tesislerinin, spor tesislerinin de
planlarının değiştirilerek satılması, kentlerimize altından
kalkılamayacak bir büyük darbenin vurulması anlamına
gelmektedir.</b></p>
<p>Atılacak yanlış adımlarla kentlerimize vurulacak böylesi bir
darbe, kentlerimizi bugün bulunduğu noktadan çok daha geriye
sürükleyecektir.</p>
<p>Bu nedenle, göreve yeni başlamış olan Hükümetimizin, bir
önceki Hükümet döneminde gerçekleştirilmiş olan
Kentleşme Şurası ve KENTGES kararlarına sahip çıkmasını,
kentlerimizi içinden çıkılmaz duruma sürükleyen,
plan onama yetkilerinde var olan parçalı yapıya yeni parçalar
eklemekten kaçınmasını, var olan çok parçalı
yapıyı ortadan kaldıracak adımları atmasını bekliyoruz.</p>
<p>Kamuoyuna saygı ile duyurulur.</p>
<p> </p>
<p align="right"><b>Necati UYAR </b><br />
<b>TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı</b></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder