Verdiğimiz Dilekçenin Ardından...</a></h1>+İvme Dergisi olarak 23 Haziran
2011 tarihinde TMMOB Yönetim Kurulu Başkanlığı'na verdiğimiz tutuklu
mühendislik öğrencilerini sahiplenmeye çağıran dilekçemize halen
olumlu ya da olumsuz bir yanıt gelmemiştir. O tarihten itibaren süreci
titizlikle takip eden yayın kurulu üyelerimize ardı arkası gelmeyen
bahaneler üreten TMMOB sekreterlik birimi, oyalamanın tüm örneklerini
sergileme marifetini göstermiştir. Gelinen son nokta ise hepsinden daha
vahimdir.Dilekçemizin Genel Sekreter'de olduğunun söylemesi üzerine Hakan
Genç ile görüşmek isteyen arkadaşımıza kendisinin az önce acil(!) bir
seyahate çıktığı bilgisi verilmiş oysa Hakan Genç aynı günün
akşamında Yüksel Caddesi'nde dolaşırken görülmüştür. İşte TMMOB
mevcut yönetiminin saklambaç oyunu da böylece sona ermiştir.
TMMOB mevcut yönetimi +İvme Dergisi'nden köşe bucak kaçsa da ülkemiz
gerçeklerinden kaçması o kadar kolay değil maalesef. +İvme Dergisi
emekçisi arkadaşımız İnönü Üniversitesi Kimya Mühendisliği
bölümü öğrencisi Erkin Kocaman, İnönü Üniversitesi Makine
Mühendisliği öğrencisi Yusuf Yılmaz, Fırat Üniversitesi Kimya
Mühendisliği öğrencisi Candaş Kat ile ODTÜ Metalurji ve Malzeme
Mühendisliği bölümü öğrencisi Ö. Çağdaş Ersoy'un tutukluluğu
halen devam etmektedir. 22/07/2011 tarihinde dergimiz Yazı İşleri
Müdürü Fatih Özgür Aydın'da gözaltına alınarak tutuklanmıştır.
AKP'nin demokratik kurum ve kişilere tahammülsüzlüğü olanca şiddetiyle
devam ederken TMMOB mevcut yönetimi üyelerini sahiplenmek için daha neyi
beklemektedir? Tutuklu mühendislik öğrencilerine destek olmak yerine neden
ünversite tercihlerini yapacak öğrencilere eğitimin piyasalaşmasının
araçlarından biri olan akredite olmuş üniversiteleri önermektedir?
Üniversite öğrencileri verdikleri demokratik mücadele nedeniyle
ömürlerini tecrit hücrelerinde geçirirken, parasız eğitim isteyen
gençler 15 yılla yargılanırken, son altı ayda yapılan operasyonlar ile
100'ü aşkın kişi tutuklanırken, insanlar sokak ortasından uzun namlulu
silahlarla kar maskeli kişiler tarafından kaçırılıyorken, sokak
ortasında bir öğretmen öldürülebiliyorken, bir ağbi katledilip toplu
mezara atılmış kardeşinin sadece bir mezar taşı olsun diye bedenini
ölüm orucuna yatırmışken TMMOB mevcut yönetiminin mücadele edenlerin
sesine kulaklarını tıkaması onları sorumluluklarından kurtarmaya
yetmeyecektir. Çünkü aynı silah "Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve
Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri İle Kamu Görevlilerine
İlişkin Konularda Yetki Kanunu" ile 6 Nisan 2011 tarihinde TMMOB'ye de
çevrilmiştir. F tipleri TMMOB mevcut yönetiminin gündemi değildi,
tutuklu mühendislik öğrencileri de bir aydır bahsi geçen gündeme
giremedi. Demokratik Kitle Örgütü olmanın tüm görev ve
sorumluluklarından kaçan TMMOB mevcut yönetiminin örgütlülüğümüze
yapılan bu saldırı karşısında basın açıklaması yayınlamak
dışında umarız devrimci geleneğine denk düşen bir mücadele gündemi,
bir mücadele programı vardır.
Bizler emekten ve haktan yana mühendis ve mimarlar olarak; TMMOB'nin
tarihsel geleneği ile yarattığı mücadele perspektifini taşımayan,
demokrat, devrimci, yurtsever tüm kesimlere yönelen faşist saldırılar
karşısında sessiz kalan, TMMOB örgütlülüğünü yok etmenin zeminini
oluşturan yasalara karşı kararlı bir direniş örgütlemeyen TMMOB mevcut
yönetimini bir kez mücadeleye, örgütlenmeye ve tutuklu mühendislik
öğrencilerini sahiplenmeye çağırıyoruz. İlgili dilekçemizde de
belirttiğimiz gibi; bu sessizliğin sonu Nazilere karşı çıkan Alman
Rahip Martin Nemoer gibi sesini duyuracak kimsenin kalmadığı bir duruma
düşmeye mahkum olmaktır.
23 Haziran 2011 tarihinde TMMOB Başkanlığı'na verdiğimiz dilekçe;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder