11 Haziran 2012 Pazartesi

Kıdem Fonu’nda yalan üstüne yalan / Atilla Özsever

Kıdem Fonu'nda yalan
üstüne yalan / Atilla Özsever

Kıdem Tazminatı Fonu, geçen
hafta yine gündeme geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelik, çalışanların yüzde 90’ının kıdem tazminatından
yararlanamadığını, hatta yararlanma oranının yüzde 8.5 dolayında
bulunduğunu söyledi.

Bakan Çelik, bugün için bir yıl
çalışılmadan kıdem tazminatının hak edilmediğini, getirilecek yeni
uygulamayla bir aylık çalışmanın dahi kıdem tazminatı hesabında
dikkate alınacağını ifade etti. Faruk Çelik, kısa süreli
çalıştırılan taşeron işçilerinin de sorunlarının çözüleceğini,
kıdem tazminatında bireysel fon sistemine geçileceğini bildirdi.
/>Peki şimdi Bakan Çelik’in söylediklerinin ne kadar doğru, ne
kadar gerçek olduğuna bakalım. Öncelikle Çalışma
Bakanlığı’nın verilerine göre, çalışanların yüzde 8.5’i
sendikalı. Yani, yüzde 9 oranında sendikalı oldukları için kıdem
tazminatının alınmasında önemli bir sorun yok. Ayrıca sendikasız çok
sayıda işçi de kıdem tazminatından yararlanıyor.
Kıdem tazminatı
ödenmemesi karşısında yasal yaptırımlar getirilerek, işçi hakkını
koruyucu hükümler yasalaştırılır, aynı zamanda sendikalaşmanın
önündeki engeller kaldırılarak işçiler sendikalarıyla ve toplu
sözleşme yoluyla bu haklarını elde ederler. Ayrıca günümüzde işveren
tazminat ödemediği takdirde işçi mahkeme yoluyla bu hakkını alabiliyor.
Fon geldiği takdirde mahkeme yolu da kapanacak.

Keza yine fon
gelirse, Türkiye’de halen sigortasız çalışan 10 milyon 400 bin
işçi, kıdem tazminatı hakkını baştan kaybetmiş olacak. Sigortası
olanların ise, girdi-çıktı yapılması veya eksik prim ödenmesi
nedeniyle 10 yıllık prim ödeme süresini tamamlaması da çok
zorlaşacak.

Kıdem Tazminatı Fonu’nun kurulması ile
ilgili Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS) belgesinde 10 yıllık kıdemi
olanlara fondan kısmi para çekme hakkı tanınıyor, gerisinin de esas
itibariyle emeklilikte ödeneceği belirtiliyor. 10 yılın sonunda ne kadar
miktar ödeneceği de belli değil. Ayrıca esnek çalışma ve emeklilik
yaşının 65’e kadar uzatılması nedeniyle kıdem tazminatının
“mezarda” ödenmesi söz konusu olabilecek.

Mevcut
uygulamada ise, bir yılın sonunda hak ettiğini alıyorsun. Şimdi bunun az
bir kısmı 10 yıla, geri kalanı da emekliliğe erteleniyor.
/>“Taşeron işçi 11 ay çalıştırılıp kıdem tazminatından
mahrum kalıyor” iddiasına gelince, o zaman da zincirleme akit
anlayışı teminat altına alınmalı. Yani, birbirini takip eden iki yıl
üst üste 11 ay çalıştırılanları sürekli çalışmış gibi kabul
edip, kıdem tazminatı hakkından yararlandırmak gerekir.
Yargıtay’ın bu konuda kararları var, İş Kanunu’nda da bu
yönde koruyucu hükümler bulunuyor.

Oysa AKP Hükümeti, UİS
belgesinde belirli süreli hizmet akdini yaygınlaştırmak, zincirleme akit
anlayışını ortadan kaldırmak istiyor. Yine UİS’de taşeron
uygulamasına ilişkin kısıtlamaların hafifletilmesini amaçlıyor. />
Nereden bakarsanız bakın, gerçek dışı, yalan dolan sözler,
kafa karıştırmak için ortalıkta dolaşıyor. Sanırım sendikalar,
artık işçilerin son elde kalan kıdem tazminatı hakkı için oyuna
gelmezler…

Kaynak: Yurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder