<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7002>Romanlar barınma hakkını
istiyor</a></h1><p>İstanbul Ataşehir’e bağlı
Küçükbakkalköy’de, bir hafta önce
barakaları yıkılan Roman yurttaşlar, bir basın açıklaması
yaparak tepkilerini dile getirdi. Siyasilerin kendilerine verdikleri
sözü tutmalarını isteyen Roman yurttaşlar, “Barınma
hakkı bizim en temel insan hakkımız. Biz artık evimiz yıkılacak korkusu
duymadan insanca yaşamak istiyoruz” dedi.<br />
<br />
Ataşehir Kaymakamlığı’nın arkasında yıkımın
gerçekleştiği yerde toplanan Roman yurttaşlar “Ayrımcılık
değil, barınma ve insanca yaşama hakkımızı istiyoruz” pankartı
açtı. “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Romanlara
verilen sözler tutulsun” sloganları atan Roman yurttaşlara,
ÖDP, ESP, Halkevleri, Sıfır Ayrımcılık Derneği, Birleşmiş
Milletler’e ev boşaltmalarla ilgili raporlama yapan AGFE üyeleri
destek verdi.<br />
<br />
<strong>'GÖKDELENLERDEN ÖNCE BİZ VARDIK’</strong><br />
Roman yurttaşlar adına konuşan Volkan Küminci, “Bizler,
Ataşehir daha Ataşehir olmamışken, gökdelenler yükselmemiş,
sermaye sahipleri gözlerini henüz buralara dikmemişken
Küçükbakkalköy’de yaşayan, buranın en eski
yerlilerinden olan Roman yurttaşlarız. Yoksuluz, hurdacılık ve
çiçekçilikle geçimimizi sağlıyoruz. En
önemlisi de dayanışıyoruz; ekmeğimizi, acımızı, sevincimizi
paylaşıyor, tek göz barakalarımızda hep birlikte yaşama tutunmaya
çalışıyoruz” dedi.<br />
<br />
Hayatları boyunca Roman oldukları için ayrımcılığa maruz
kaldıklarını belirten Küminci, “Çocuklarımızı okula
kaydettirmek istemediler. Çalışmak istedik, iş vermediler. Ev
tutmak istedik, ‘size verecek evimiz yok’ dediler. Mahalle
muhtarları imzalar topladılar bizi göndermek için. Topluca
yaşadığımız mahallelerden ikametlerimizi sildiler. Doğup
büyüdüğümüz yerlerde bize işgalci muamelesi
yaptılar” diye konuştu.<br />
<br />
28 Haziran sabahına dozer sesleriyle uyandıklarını anlatan
Küminci, yıkımla birlikte çoğu ailenin akrabalarının yanına
sığındığını, ancak gidecek yerleri olmayanların bir haftadır
yıkıntıların arasında sokakta kaldığını söyledi. Bunun
yaşadıkları ilk yıkım olmadığını, 2006’da tapu tahsis belgesi
olanların bile evlerinin yıkıldığını hatırlatan Küminci,
şöyle devam etti:<br />
<br />
“Bizleri kalabalık ailelerimizle ufacık barakalara,
çadırlara mahkum ettiler. Şimdi de barakalarımızı yıkarak bize
son darbeyi vurdular. Bazılarımız bir haftadır yıkıntıların
arasında, sokakta yaşam mücadelesi veriyor. 35 yıldır ciğerlerinden
hasta olan ve hortumlara bağlı yaşayan Aydoğan Dalkoparan ve ailesi
gibi…Geçen yıl Ataşehir Kaymakamlığı’nın 50 metre
ötesinde açlıktan ölen İsmail Gani’nin 2006
yıkımında aklını yitiren eşi Sarıkız gibi…Birden bastıran
yağmurda üç çocuğu ve bir bebeğiyle nereye
kaçacağını bilmeyen İlknur Yüksekova ve ailesi gibi…Ya
da tapu tahsis belgeli evi 2006’da yıkıldığı için 18
kişilik ailesiyle bir barakada yaşayan, bu barakasının da yıkılacağı
söylenen Yüksel Dum gibi…”<br />
<br />
<strong>‘BİZİ RANT HIRSINA KURBAN ETMEYİN’</strong><br />
Küminci, sözlerini şöyle tamamladı: “Buradan
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, Ataşehir
Belediyesi’ne, Ataşehir Kaymakamlığı’na, Kadıköy
Belediyesi’ne ve Meclis’teki tüm siyasilere sesleniyoruz:
Bizlere Meclis’te, çalıştaylarda, seçim meydanlarında
verdiğiniz sözleri tutun! Bizleri doğup
büyüdüğümüz yerlerden,
kültürümüzden, birbirimizden koparmadan, hepimize
sağlıklı barınma ve yaşama imkanı sağlayın. Madem sizin ‘Roman
kardeşleriniz’iz, bunu unutmayın! Bizi ‘rant hırsına’,
oy kaygısına, ayrımcılığa kurban etmeyin!</p>
<p> </p>
<p><em><strong>Kaynak: Birgün</strong></em></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder