6 Temmuz 2011 Çarşamba

'Kayıp Silahlar' Ankara cinayetlerinde aranıyor

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6999>'Kayıp Silahlar' Ankara
cinayetlerinde aranıyor</a></h1><p>Susurluk kazasıyla ortaya &ccedil;ıkan
&quot;kayıp silahlar&quot; yeniden g&uuml;ndemde. Mehmet Ağar&#39;ın
bizzat İsrail&#39;e giderek aldığı suikast silahları, Ankara&#39;daki
faili me&ccedil;hul cinayetler soruşturması kapsamında Emniyet Genel
M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;&#39;ne soruldu. Emniyet&#39;in yanıtı ise
&quot;bizde kayıt yok&quot; oldu.<br />
Eski &ouml;zel harekat polisi Ayhan &Ccedil;arkın&#39;ın
&quot;MGK&#39;nın bilgisi dahilinde yapıldı&quot; dediği faili
me&ccedil;hul cinayetlerin, Emniyet Genel
M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;&#39;ne hibe edilen ancak daha sonra
kaybolduğu ortaya &ccedil;ıkan silahlarla işlenip işlenmediği
araştırılıyor. Silahları hibe eden Hospro firmanın sahibi Erta&ccedil;
Tinar, silahları 1993 yılında İsrail&#39;e giderek alan ekibin
i&ccedil;inde Mehmet Ağar&#39;ın da olduğunu s&ouml;ylemişti.<br />
<br />
Susurluk h&uuml;k&uuml;ml&uuml;s&uuml; Ayhan &Ccedil;arkın, 1994 yılında
Ankara&#39;da &ouml;ld&uuml;r&uuml;len Yusuf Ekinci, Namık Erdoğan, Faik
Candan ve Mecit Baskın ile ilgili itiraflarda bulunmuş, cinayetlerin
d&ouml;nemin &Ouml;zel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin&#39;in
organizasyonu ve Mehmet Ağar&#39;ın bilgisi dahilinde işlendiğini
belirtmişti. Olayların i&ccedil;indeki 10 &ouml;zel harekat polisinin
isimlerini de vermişti.<br />
<br />
Avukat Yusuf Ekinci&#39;nin, Ayhan Ak&ccedil;a tarafından
&ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kaydeden &Ccedil;arkın,
Ak&ccedil;a&#39;nın kendisine &quot;Bacanak seni g&ouml;reyim. Al bir
siftahın olsun, sen de milli ol&quot; diyerek Uzi marka silah verdiğini
s&ouml;ylemişti.<br />
<br />
Bu itiraflardan sonra soruşturma başlatan &Ouml;zel Yetkili Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı, MİT&#39;ten rapor istemiş ve MGK&#39;ye da
yazı yazarak, o d&ouml;nem &quot;&ouml;l&uuml;m listesi&quot; olup
olmadığını sormuştu. Gelen yanıtta b&ouml;yle bir listenin
bulunmadığı iddia edilmişti. Tanık olarak dinlenen Susurluk raporunu
yazan eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, &quot;Kayıp
Silahlar&quot;la ilgili bilgi vermişti. D&ouml;nemin TBMM Araştırma
Komisyonu &uuml;yesi Fikri Sağlar ise, komisyonda, Ekinci&#39;nin sadece
&ouml;zel harek&acirc;tın kullandığı Uzi marka silahla
&ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n belirlendiğini
s&ouml;ylediklerinde, İbrahim Şahin&#39;in buna şaşırarak,
&quot;Anladım, Uzi marka silah ile &ouml;ld&uuml;r&uuml;lm&uuml;ş olabilir,
ama şey, yok yani&quot; diye paniklediğini anlatmıştı.<br />
<br />
<strong>EMNİYET: KAYIT YOK</strong><br />
<br />
Cumhuriyet Gazetesi&#39;nin haberine g&ouml;re, faili me&ccedil;hul
cinayetlerin s&ouml;z konusu kayıp silahlarla işlenip işlenmediğini
araştırma kararı alındı. &Ouml;zel yetkili savcılık, Emniyet Genel
M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;&#39;ne bir yazı g&ouml;ndererek, İsrailli
Hospro firması tarafından Emniyet&#39;e hibe edilen silahların kriminal
kayıtlarının olup olmadığını sordu, varsa bunların raporlarının
g&ouml;nderilmesini talep etti. Emniyetten gelen yazıda ise belirtilen
silahların kayıtlarının olmadığı iddia edildi.<br />
<br />
<strong>KAYIP SİLAHLAR</strong><br />
<br />
Kayıp silahlar, kontrgerilla ger&ccedil;eğinin asfalta
sa&ccedil;ıldığı &quot;Susurluk&quot; kazasıyla ortaya
&ccedil;ıkmıştı. Abdullah &Ccedil;atlı&#39;nın &ouml;ld&uuml;ğ&uuml;
Mercedes&#39;ten 1 adet susturuculu Beretta marka silah &ccedil;ıkmıştı.
Bu silahın, İsrailli Hospro firması tarafından Emniyet&#39;e hibe edilen
silahlar arasında yer aldığı tespit edilmişti.<br />
<br />
<strong>AĞAR, BİZZAT KENDİSİ İSRAİL&#39;E GİTTİ</strong><br />
<br />
Mehmet Ağar&#39;ın Emniyet Genel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; yaptığı
d&ouml;nemde 1993 yılında İsrail&#39;den, Uzi ağırlıklı olmak
&uuml;zere suikast silahları satın alınmıştı. Kaybolan silahlarla
ilgili a&ccedil;ılan davada Hospro firmasının sahibi silah t&uuml;ccarı
Erta&ccedil; Tinar, silahların alımınını ş&ouml;yle anlatmıştı:
&quot;Silahların se&ccedil;imi ve ithali işlemleriyle ilgili olarak 1993
Eyl&uuml;l&#39;&uuml;nde Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve
Ertuğrul Ogan&#39;la birlikte Z&uuml;rih &uuml;zerinden İsrail&#39;e
gittik. Daha sonra &#39;Ceylan&#39; adlı u&ccedil;akla g&uuml;n&uuml;birlik
İsrail&#39;e gittik. Her iki seyahatte Ağar, İsrail&#39;in &uuml;st
d&uuml;zey istihbarat y&ouml;neticileriyle g&ouml;r&uuml;şt&uuml;.
Silahların tamamı teslim edildi. Silah pazarlığını Polat Otel&#39;de
yaptık. 50 milyon dolara anlaştık. Ağar, 25 milyon doları &ouml;dedi.
Geri kalanını &ouml;demedi.&quot;<br />
<br />
<strong>AĞAR: KAYIT TUTMAK ZORUNDA DEĞİLİZ</strong><br />
<br />
Bu silahlar, Mehmet Ağar&#39;ın Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi&#39;nde
yargılandığı Susurluk davasında da g&uuml;ndeme gelmişti. İddianamede,
Mercedes&#39;te bulanan silahın Erta&ccedil; Tinar tarafından EGM&#39;ye
hibe edilen 10 adet tabanca arasında bulunduğu, silahların 21 Nisan
1994&#39;te g&uuml;mr&uuml;kten &ccedil;ekilip EGM ana deposuna oradan da
&Ouml;zel Harekat Daire Başkanlığı&#39;na teslim edildiği ancak bu
silahların kayıtlarının olmadığı belirtilmişti.<br />
<br />
Ağar ise bu su&ccedil;lamaya karşı &quot;Emniyet Genel
M&uuml;d&uuml;r&uuml;&#39;n&uuml;n silah alma, demirbaşa kaydetme, depolama
ve silah ve m&uuml;himmatları teslim etme gibi g&ouml;revi
olmadığını&quot; iddia etmişti.</p>
<p>&nbsp;</p>
<p><strong><em>Kaynak: Etha</em></strong></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder