22 Aralık 2011 Perşembe

'Acılı baba' demokrasiye karşı

'Acılı baba' demokrasiye
karşı

href="http://www.birgun.net/actuels/1324546856.jpg" rel="shadowbox[Vacation]"
title=""> vspace="10" width="200" />
Polisin, demokratik eylemlere katılan
öğrencilerin ailelerine gidip 'çocuğunuzu teröristlere
kaptırmayın' 'nasihatleri' vermesinin ardından, aynı
propaganda tekniği medyada da vücut buldu. Öğrencilerin gördüğü polis
şiddetine gözünü kapayan anaakım medya, 'kızını örgütten
alamayan acılı baba'nın hikayesini pek sevdi!

Son
günlerde, demokratik eylemlere katılan öğrencilere yönelik yeni bir
üslup patlak vermiş durumda. Medya, on sekiz yaşını geçmiş reşit
bireylerin verdiği örgütlü mücadeleyi, “Babadan slogan
tokadı”, “Kızını örgütten alamayan babanın isyanı”,
“Babasını dinlemedi, gözaltına alındı” gibi başlıklarla
vererek küçümseyici ve cinsiyetçi bakış açısını ortaya seriyor. />Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Gamze
Y.'nin katıldığı eylemden babası tarafından alındıktan sonra
yeniden bir eyleme katılması gözaltına alınmasını meşru
kılıyormuşçasına, “babasının sözünü dinlemeyen kız”
sıfatı yapıştırılarak “hak etti” imasında
bulunulabiliyor.

'EYLEMCİYE BABA TOKADI' HABERİ
GÜNCELLENİYOR

Örgütlü olmanın bireyin özgür iradesiyle
verdiği bir karardan ziyade içine düşülecek kötü bir yol gibi lanse
edildiği bu haberlerden biri de geçtiğimiz günlerde İzmir'de
gerçekleşmişti. On sekiz yaşındaki kızı H.T.A' nın aşırı sol
bir örgütün kıskacında olduğundan yakınan baba
kızını“örgütün elinden alamadığını” söyleyip
Emniyet'ten 'yardım' istiyordu.
Benzer şekilde
Samsun'da 'Füze Kalkanı'na karşı gerçekleştirilen
protestoda “ABD defol, füze kalkanı değil parasız eğitim
istiyoruz” diye slogan atan Karadeniz Özgürlükler Derneği Üyesi
Demet B.'nin de babası tarafından tokatlandığını görmüştük. bu
haber de "Babadan slogan dayağı" başlığıyla verilmişti. />
MERT: 'ÖRNEK AİLE MODELİ' YANSIMALARI />Milliyet yazarı Nuray Mert de “Örnek aile modeli” başlıklı
yazısında konuya dair şunları söylemişti: “Reşit olma ve oy
verme yaşının 18 olduğu bir ülkede bu tip davranışlar hiç
yadırganmıyor. Eminim, bu olay karşısında babaya sempati duyanların
sayısı, tepki duyanlar ile kıyaslanmayacak kadar çoktur. Demek ki,
gençlerin, beğenelim veya beğenmeyelim, kendi siyasal tercihleri olan
bireyler olduğu düşüncesinden çok uzağız. Hele, son zamanlarda olduğu
gibi, sıkıntılı dönemlerde, devreye baba tokadının girmesi, doğal ve
terbiyevi bir davranış olarak olumlu bulunuyor. Anne ve babasının
sözünden çıkmayan evlat ve bu tür aile modeli ileri demokrasinin sağlam
payandalarından biri olarak öne çıkıyor.”
/>AVUKATLARA KARŞI KARA PROPAGANDA
Konunun bir başka
yönü ise avukatlara yönelik yapılan ayrımda ortaya çıkıyor. Eyleme
katıldığı için yargılanan birçok sosyalist öğrencinin de gönüllü
olarak avukatlığını yapan Halkın Hukuk Bürosu yaptığı açıklamayla
Terörle Mücadele Şubesi'nin, Özel Yetkili Ağır Ceza
Savcılıklarından ardı arkası kesilmeyen telefon dinleme kararları
aldırdığını ve fotoğraflarını sabıka fişleri arasına koyarak
imkân buldukları herkese göstererek teşhir etme çabasına girdiklerini
belirtti. Avukatlar, müvekkillerinin ailelerine “çocuklarınızın
tutuklanmasını istemiyorsanız onları avukat olarak tutmayın, onlar
örgüt avukatı” şeklinde telkinde bulunulduğunu da
ekledi.

 
Kaynak: Birgün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder