27 Aralık 2011 Salı

GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK BAKANI’NA ZORUNLU YANIT

GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK
BAKANI'NA ZORUNLU YANIT

27.12.2011
Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehdi EKER, dün bir gazeteye yaptığı açıklamada,
GDO’lu mısırın yemlerde kullanılmasına ilişkin “Zarar
verirse hayvana verir, buradan besine geçmez. GDO’nun ete, süte ve
yumurtaya geçtiğini kanıtlayan bir tane bile bilimsel çalışma, veri
yok. Zarar verirse o hayvanın kendisine veriyor” ifadesinde
bulunmuştur.
Sayın Bakanın “Bu konuda bir tane bile bilimsel
çalışma yok” sözü gerçeği yansıtmamaktadır. Birçok
araştırma hayvan yemindeki bitki kloroplast DNA'sının süte,
yumurtaya ve ete geçtiğini ortaya koymuştur. İtalya’da Catania
Üniversitesi Biyomedikal Bilimleri Bölümü’nden Agodi, Barchitta,
Grillo ve Sciacca’nın yaptıkları araştırmada marketlerden alınan
12 markaya ait 60 farklı süt örneği analize tabi tutulmuş ve analiz
sonucu GDO’lu mısır ve soyayla beslenen hayvanlardan elde edilen bu
sütlerin %25’inde GDO’lu DNA parçalarına rastlanmıştır.
Pastörizasyon işleminin dahi bu GDO’lu DNA zincirini
parçalayamadığı tespit edilmiştir. Öte yandan, “Zarar verirse
hayvana verir” diyen Sayın Bakan, bu konuda çok haklıdır. GDO,
yemler yoluyla hayvan dokusuna geçer ve bilimsel araştırmaların da
gösterdiği şekilde hayvan bundan zarar görür.
Bu konuda,
İtalya’daki Cattolica S. Cuore Üniversitesi’nden Raffaele Mazza
önderliğinde bir grup bilim insanının yaptığı araştırmada,
GDO’lu yemle beslenen hayvanların kanında, karaciğerinde,
dalağında ve böbreğinde GDO’lu DNA’lar tespit edilmiştir.
Ayrıca, Phipps, Deaville ve Maddison’ın yaptığı araştırmada ise
süt ineklerinin, sütlerinde, kan ve dışkıları ile oniki parmak
bağırsaklarında transgenik bitki DNA’sına rastlanmıştır. Bu
bilimsel araştırmaların ışığında, Sayın Bakan’a soruyoruz:
“GDO’lu yemden hayvan zarar görüyorsa, insanların zarar
görmeyeceğinden nasıl bu kadar emin olabilmektesiniz?” Bizler,
sayın Bakan’ın enerjisini, GDO’lu yemleri övmek ve ithalatına
olanak sağlamak yerine, tarım politikalarını düzeltip mısır ve soya
üretiminde kendimize yeterliliği yakalamak konusunda harcamasını
beklerdik.
GDO’YA HAYIR PLATFORMU

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder