29 Aralık 2011 Perşembe

STHP:YAŞAM ALANLARINI, YAŞAMI SAVUNANLAR BULUŞUYOR.

STHP:YAŞAM ALANLARINI,
YAŞAMI SAVUNANLAR BULUŞUYOR.

YAŞAM ALANLARINI, YAŞAMI
SAVUNANLAR BULUŞUYOR. 

MÜCADELELER
BİRLEŞİYOR.

Bizler, Kapitalizmin saldırısına karşı;
Hopa’dan Saklıkent’e, Fındıklı’dan
Yuvarlakçay’a, Çağlayan’dan,
Solaklı-Karaçam-Köknar’dan Erzurum Tortum’a, Munzur’dan,
Peri’den İkizdere’ye, Tonya’ya, Hasankeyf’den
Allianoi’e, Sinop Gerze’ye Anadolu'nun kuzeyinden güneyine,
doğusundan batısına kadar doğayı, dereleri, meraları, ormanları,
tarım alanlarını,  yaşamı, sağlığı, eğitimi, emeği ve
kültürleri savunanlarız.

Su kullanım hakkı anlaşmaları, enerji
üretim lisansları ile nehir tipi HES (hidroelektrik santral)’ler ve
barajlar ile suyu dere yatağından, doğadan koparıp tutuklayarak sermaye
birikimine sokanlara,  yaşam alanlarını yok etmek isteyenlere
karşı;

Peri Suyu için yapılmaya çalışılan HES’lerde
olduğu gibi, şirketin güvenliğini sağlamak amacıyla, vadi boyunca
köylülerin meralarında ve orman alanlarında inşaa edilen güvenlik
karakollarının kural tanımadan doğayı tahrip etmesine, ormanları yok
etmesine karşı,

Sivaslılar Köyü’nden Çorlu’ya,
Ünye’den Çanakkale’ye Gerze’ye kadar dağlarda,
kıyılarda, vadilerde, tarım arazileri üzerinde, termik santraller,
çimento fabrikaları, taşocakları, organize sanayi bölgeleri ve
liman-tersaneler kurarak yaşam alanlarını ve havzaları ortak olarak
kullananlara, ticarileştirenlere karşı;

Mersin’den
Sinop’a, İğne ada’ya ve Malatya’ya kadar yapımı
planlanan nükleer santrallere, nükleer silahlara, füze kalkanlarına
karşı;

Samandağ ve Çine’de rüzgar santralleri kurmak
amacıyla, Uludağ’da, İstanbul Belgrad’da, Munzur’da
yeraltı ve kaynak sularını ticarileştirmek amacıyla ormanları talan
edenlere karşı;

Belgrad ormanlarından Trakya’daki meralara
kadar tehlikeli atık yakma ve depolama için ormanların, meraların, tarım
topraklarının yok edilişine karşı;

Bergama’dan
Uşak’a, Gökçeada’dan Eşme’ye, Kütahya
Gümüşköy’e ve Manisa Çaldağı’na kadar siyanürle altın,
gümüş ve Nikel madeni, çıkarılarak, işlenerek yaşamın, doğanın yok
edilişine karşı;

Köprüler, otobanlar, kanallar, kentsel
dönüşüm projeleri ile su havzalarını, ormanları, tarım alanlarını,
yaşamı rant için yok etmek isteyenlere,  kent ve köylerde
suları kontörlü ya da kontörsüz sayaçlarla piyasalaştıranlara
karşı;

Suyun ve su havzalarından sermaye biriktirmek isteyenlere, su
havzalarını, meralar, ormanlar, tarım alanlarını sermayenin
kullanımına sokanlara karşı;

Tarımın şirketleşmesine, küçük
çiftçiliğin tasfiyesine karşı;

Genetiği değiştirilmiş
organizmalar ve tohumlarla tarımı ve biyoçeşitliliği, insan ve hayvan
sağlığını tehdit edenlere karşı olanlar,

Emeğin
sömürülmesine, yaşamların yok olmasına karşı duranlar,

Parasız
eğitimi savunanlar,

Sağlığın ticarileştirilmesine karşı herkes
için sağlıklı ve güvenli gelecek isteyenler,  Meraların,
ormanların, su havzalarının şirketlere satılmasına, doğal alanların,
suların yaşamın, sağlığın, eğitimin ticarileştirilmesine karşı
mücadele edenler olarak,

Sonuna kadar birlikte
direneceğiz.

Hopa Kemal Paşa’da, Erzurum Tortum’da, Sinop
Gerze’de, Solaklı Karaçam’da olduğu gibi yaşam alanlarını
kapitalizmin saldırısına karşı koruduğu için devletin güvenlik
güçlerinin saldırısına uğrayarak ölenlerin, gözaltına alınanların,
dövülenlerin hesabını mutlaka soracağız.

Yaşam alanlarını ve
yaşamı sermaye birikimine sokmaya kalkışanları yargılama
yolunda,

Yaşamımızı ve yaşam alanlarımızı sermayeye karşı
sonuna kadar sürdüreceğimiz direnişimizi, mücadelelerimizi ortak
dayanışmaya taşımak için,

Birlikteliğimizi, kendi hukukumuzu
oluşturmak için,

Mücadelede bundan sonra ortak olarak
yapacaklarımızı tartışmak üzere

İstanbul’da
buluşuyoruz.

Çağrımız mücadele edenleredir. Çağrımız
kapitalizme ve yandaşlarına karşı birlikteliğe ve
dayanışmayadır.

Tarih: 7-8 Ocak 2011  />Yer: Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul 
/>Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder