Taylan Özgür
Yaşıyor
src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/mezarlik_taylanozgur.jpg" alt=""
/>
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) stadyumuna ilk DEVRİM
yazısını yazanlardan, 6 Ocak 1969 tarihinde üniversiteye gelen
"vietnam kasabı" adıyla bilinen ABD
Büyükelçisi Robert W. KOMMER'in
arabasını yakanlar arasında yeralan, 23 Eylül 1969 tarihinde
İstanbul Beyazıt'ta katledilen devrimci gençlik
önderlerinden TAYLAN ÖZGÜR Ankara'da anıldı.
23 Eylül 2010 öğle saatlerinde mezarı başında
gerçekleşen anmayı Devrimci 78'liler Federasyonu ve
68'liler Dayanışma Derneği yaptı. Akşam ki ODTÜ Vişnelik
Tesislerinde gerçekleşen anmayı ise; DİSK Ankara Bölge
Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, Ankara Tabip Odası, TMMOB
Ankara İl Koordinasyon Kurulu, ODTÜ Mezunları Derneği, Devrimci
78'liler Federasyonu, opzzz! ve Çankaya Belediyesi
düzenledi.
gerçekleşen anmayı Devrimci 78'liler Federasyonu ve
68'liler Dayanışma Derneği yaptı. Akşam ki ODTÜ Vişnelik
Tesislerinde gerçekleşen anmayı ise; DİSK Ankara Bölge
Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, Ankara Tabip Odası, TMMOB
Ankara İl Koordinasyon Kurulu, ODTÜ Mezunları Derneği, Devrimci
78'liler Federasyonu, opzzz! ve Çankaya Belediyesi
düzenledi.
TAYLAN ÖZGÜR İÇİN İLK ANMA ÖĞLE
SAATLERİNDE MEZARI BAŞINDA YAPILDI
SAATLERİNDE MEZARI BAŞINDA YAPILDI
Devrimci 78'liler Federasyonu ve 68'liler Dayanışma
Derneği'nce ortak düzenlenen anma töreni saat:
12:40'da mezarı başında saygı duruşuyla başladı. Saygı
duruşunun ardından konuşan TAYLAN ÖZGÜR'ün o
dönemdeki arkadaşlarından Ahmet KARAGÜCÜK, Sacit Beyhan
ÇINGI ve Atilla SARP yaşanılan döneme ait kısa bilgiler
verdiler, devrimciler arasındaki birlik, mücadele ve dayanışmanın
önemini vurguladılar. "Hepimiz birbirimizi çok
seviyorduk, ölesiye seviyorduk, birimiz hepimiz için
gözümüzü kırpmadan ölebilirdik. Öyle bir
sevgiydi ki bu kelimelerle ifade edilemez…"
Derneği'nce ortak düzenlenen anma töreni saat:
12:40'da mezarı başında saygı duruşuyla başladı. Saygı
duruşunun ardından konuşan TAYLAN ÖZGÜR'ün o
dönemdeki arkadaşlarından Ahmet KARAGÜCÜK, Sacit Beyhan
ÇINGI ve Atilla SARP yaşanılan döneme ait kısa bilgiler
verdiler, devrimciler arasındaki birlik, mücadele ve dayanışmanın
önemini vurguladılar. "Hepimiz birbirimizi çok
seviyorduk, ölesiye seviyorduk, birimiz hepimiz için
gözümüzü kırpmadan ölebilirdik. Öyle bir
sevgiydi ki bu kelimelerle ifade edilemez…"
ÖLDÜ SİNAN DOĞDU TAYLAN…
Yaşanılan döneme ait öykülerden biri de şu; TAYLAN
ÖZGÜR katledildiği günün bir gün öncesinde
kaldıkları ODTÜ yurdunun odasında SİNAN CEMGİL, ALPASLAN
ÖZDOĞAN ve HÜSEYİN İNAN'la oturmaktadır. SİNAN CEMGİL,
"TAYLAN İstanbul'a gidiyorsun, gel bir fotoğraf
çektirelim. Bir iş olur, hiç olmazsa hatıra kalsın"
der ve bu istek üzerine dördü bir fotoğraf çektirir.
O günlerde CEMGİL'in eşi ŞİRİN hamiledir.
ÖZGÜR'de CEMGİL'e, "gidip dönmemek, gelip
görmemek var. Çocuğun doğduğu zaman kız da olsa, erkek de
olsa ismini Taylan koy" der. Günler haftaları, haftalar ayları
kovalar, Şirin CEMGİL doğurur ve çocuğunun adını TAYLAN koyar.
Sonraki süreçte TAYLAN ÖZGÜR'ün ablası
Hale KIYICI'da cezaevinde doğurduğu oğlunun adını SİNAN TAYLAN
koyar. O günlerde Türkiye'nin her yerinde yüzlerce
insan doğan çocuğuna TAYLAN ÖZGÜR adını koyarlar.
Öyle bir şeydir ki TAYLAN ÖZGÜR sevgisi, bugün binlerce
ailenin değişik yaş gruplarında TAYLAN ÖZGÜR isimli
çocuklarına rastlamak mümkün.
ÖZGÜR katledildiği günün bir gün öncesinde
kaldıkları ODTÜ yurdunun odasında SİNAN CEMGİL, ALPASLAN
ÖZDOĞAN ve HÜSEYİN İNAN'la oturmaktadır. SİNAN CEMGİL,
"TAYLAN İstanbul'a gidiyorsun, gel bir fotoğraf
çektirelim. Bir iş olur, hiç olmazsa hatıra kalsın"
der ve bu istek üzerine dördü bir fotoğraf çektirir.
O günlerde CEMGİL'in eşi ŞİRİN hamiledir.
ÖZGÜR'de CEMGİL'e, "gidip dönmemek, gelip
görmemek var. Çocuğun doğduğu zaman kız da olsa, erkek de
olsa ismini Taylan koy" der. Günler haftaları, haftalar ayları
kovalar, Şirin CEMGİL doğurur ve çocuğunun adını TAYLAN koyar.
Sonraki süreçte TAYLAN ÖZGÜR'ün ablası
Hale KIYICI'da cezaevinde doğurduğu oğlunun adını SİNAN TAYLAN
koyar. O günlerde Türkiye'nin her yerinde yüzlerce
insan doğan çocuğuna TAYLAN ÖZGÜR adını koyarlar.
Öyle bir şeydir ki TAYLAN ÖZGÜR sevgisi, bugün binlerce
ailenin değişik yaş gruplarında TAYLAN ÖZGÜR isimli
çocuklarına rastlamak mümkün.
DEVLET CENAZELERİ KAÇIRARAK DENİZLERİN VASİYETİNİ
ENGELLEDİ
ENGELLEDİ
TAYLAN ÖZGÜR'ün Beyazıt'ta katledildiği
gün kendisiyle birlikte İstanbul'a gelen DENİZ
GEZMİŞ'te polis tarafından üniversitede yakalanır. TAYLAN
ÖZGÜR ile birlikte KOMMER'in arabasını yakanlar arasında
adı geçen SİNAN CEMGİL, HÜSEYİN İNAN, YUSUF ASLAN ve ULAŞ
BARDAKÇI gibi neredeyse tüm ODTÜ'lü devrimci
gençlik önderleri, daha sonraki yaşam sürecinde devlet ve
silahlı güçlerince farklı şekillerde yaşamlarına son
verilir. DENİZ GEZMİŞ, YUSUF ASLAN ve HÜSEYİN İNAN idamlarından
önce ailelerine kendilerinin TAYLAN ÖZGÜR'ün
yanına gömülmesini vasiyet ederler. Ancak 6 Mayıs günü
DENİZ ve HÜSEYİN'in babasıyla YUSUF'un dayısı
cenazeleri teslim almaya geldiklerinde, DENİZLERİN arkadaşlarıyla
birlikte idam edilen devrimcilerin cesetlerinin kaçırılarak
gömüldüğü anlaşılır. Böylece vasiyette devlet
tarafından engellenmiş olur. Bugün NAİL KARAÇAM ile yan yana
yatan TAYLAN ÖZGÜR'ün yanındaki 3 boş mezar yeri hala
DENİZLERİ beklemektedir.
gün kendisiyle birlikte İstanbul'a gelen DENİZ
GEZMİŞ'te polis tarafından üniversitede yakalanır. TAYLAN
ÖZGÜR ile birlikte KOMMER'in arabasını yakanlar arasında
adı geçen SİNAN CEMGİL, HÜSEYİN İNAN, YUSUF ASLAN ve ULAŞ
BARDAKÇI gibi neredeyse tüm ODTÜ'lü devrimci
gençlik önderleri, daha sonraki yaşam sürecinde devlet ve
silahlı güçlerince farklı şekillerde yaşamlarına son
verilir. DENİZ GEZMİŞ, YUSUF ASLAN ve HÜSEYİN İNAN idamlarından
önce ailelerine kendilerinin TAYLAN ÖZGÜR'ün
yanına gömülmesini vasiyet ederler. Ancak 6 Mayıs günü
DENİZ ve HÜSEYİN'in babasıyla YUSUF'un dayısı
cenazeleri teslim almaya geldiklerinde, DENİZLERİN arkadaşlarıyla
birlikte idam edilen devrimcilerin cesetlerinin kaçırılarak
gömüldüğü anlaşılır. Böylece vasiyette devlet
tarafından engellenmiş olur. Bugün NAİL KARAÇAM ile yan yana
yatan TAYLAN ÖZGÜR'ün yanındaki 3 boş mezar yeri hala
DENİZLERİ beklemektedir.
TAYLAN ÖZGÜR'ün 68 kuşağından arkadaşlarının
konuşmalarının devamında hazırlanan ortak metni okumak için
Devrimci 78'liler Federasyonu'ndan Hüseyin ESENTÜRK
söz aldı.
konuşmalarının devamında hazırlanan ortak metni okumak için
Devrimci 78'liler Federasyonu'ndan Hüseyin ESENTÜRK
söz aldı.
Kardeşler diye hitap ederek konuşmaya başlayan ESENTÜRK, 41
yıl önce katledilen TAYLAN ÖZGÜR'ün katilinin
devletin koruması altında aramızda dolaştığını belirterek
şöyle dedi; "
yıl önce katledilen TAYLAN ÖZGÜR'ün katilinin
devletin koruması altında aramızda dolaştığını belirterek
şöyle dedi; "
TAYLAN ÖZGÜR, ODTÜ'DE KOMMER'E İYİ BİR
KARŞILAMA HAZIRLADI
KARŞILAMA HAZIRLADI
ESENTÜRK, KOMMER''in arabasının nasıl ateşe
verildiğini ise şu sözlerle anlattı, '6 Ocak 1969
günü ODTÜ Rektörü tarafından Türkiye'ye
yeni atanan ABD büyük elçisi Robert W. KOMMER,
Rektörlüğe davet edilir. Rektörlük
önünde duran ABD Büyükelçisi arabası devrimci
öğrenciler tarafından fark edilir. Dünya jandarmasına bir ders
vermek için devrimciler elçi arabasını ters çevirerek
ateşe verirler. Devrimci öğrencilerden elçilik arabasını
ateşleyen Taylan Özgürdür. Olayla ilgili tüm
öğrenciler mahkemece tutuklanır ve sonra serbest bırakılır. Daha
sonra Taylan Özgür; öğrenci, işçi ve köylü
direnişlerine fiilen devam eder. Ancak Taylan Özgür, 23
Eylül 1969 günü İstanbul'da karanlık
güçler tarafından öldürülür."
verildiğini ise şu sözlerle anlattı, '6 Ocak 1969
günü ODTÜ Rektörü tarafından Türkiye'ye
yeni atanan ABD büyük elçisi Robert W. KOMMER,
Rektörlüğe davet edilir. Rektörlük
önünde duran ABD Büyükelçisi arabası devrimci
öğrenciler tarafından fark edilir. Dünya jandarmasına bir ders
vermek için devrimciler elçi arabasını ters çevirerek
ateşe verirler. Devrimci öğrencilerden elçilik arabasını
ateşleyen Taylan Özgürdür. Olayla ilgili tüm
öğrenciler mahkemece tutuklanır ve sonra serbest bırakılır. Daha
sonra Taylan Özgür; öğrenci, işçi ve köylü
direnişlerine fiilen devam eder. Ancak Taylan Özgür, 23
Eylül 1969 günü İstanbul'da karanlık
güçler tarafından öldürülür."
TAYLAN ÖZGÜR'ÜN KATİLİ ÜSTEĞMEN ŞİMDİ
GENERAL
GENERAL
İlk yapılan soruşturmalarda TAYLAN ÖZGÜR'ü
katledenin polis memuru Lisan ÇAKICI olduğu söyleyen
ESENTÜRK, tutuklanan ÇAKICI'nın da daha sonra
Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden alınan raporla
yargılanmaktan kurtulduğunu belirtti.
katledenin polis memuru Lisan ÇAKICI olduğu söyleyen
ESENTÜRK, tutuklanan ÇAKICI'nın da daha sonra
Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden alınan raporla
yargılanmaktan kurtulduğunu belirtti.
Ölüm olayında üniformalıların iş başında olması
ve haki renkli cipin kullanılması Nato destekli yerli Gladyo'yu
işaret etmektedir diyen ESENTÜRK, bu konudaki iddiaları bir kez daha
şöyle gündeme getirdi, "Talat Turhan;
'Taylan Özgür'ü polis değil, bir üsteğmen
öldürmüştür. 1969'da üsteğmen olan bu kişi
şu an üst düzey bir generaldir' demiştir. Hasan Fehmi
Güneş'in içişleri bakanı olduğunun ertesi
günü bu dosyayı Güneş'e verdiğini söyleyen
Turhan, 'Hatta odada Deniz Baykal, Ertuğrul Günay ve Uğur
Mumcu'da vardı' demektedir. Şimdi soruyoruz; Talat
Turhan'ın işaret ettiği bu katil general kim? Genelkurmay böyle
bir generalin katil olduğunu biliyor mu? Biliyorsa bir soruşturma
açtı mı? Kamuoyu ile paylaşırsa bizde öğrenmiş
oluruz."
ve haki renkli cipin kullanılması Nato destekli yerli Gladyo'yu
işaret etmektedir diyen ESENTÜRK, bu konudaki iddiaları bir kez daha
şöyle gündeme getirdi, "Talat Turhan;
'Taylan Özgür'ü polis değil, bir üsteğmen
öldürmüştür. 1969'da üsteğmen olan bu kişi
şu an üst düzey bir generaldir' demiştir. Hasan Fehmi
Güneş'in içişleri bakanı olduğunun ertesi
günü bu dosyayı Güneş'e verdiğini söyleyen
Turhan, 'Hatta odada Deniz Baykal, Ertuğrul Günay ve Uğur
Mumcu'da vardı' demektedir. Şimdi soruyoruz; Talat
Turhan'ın işaret ettiği bu katil general kim? Genelkurmay böyle
bir generalin katil olduğunu biliyor mu? Biliyorsa bir soruşturma
açtı mı? Kamuoyu ile paylaşırsa bizde öğrenmiş
oluruz."
BAYKAL, GÜNEŞ VE GÜNAY BU SUÇUN ORTAĞI DEĞİLSE
KONUŞMALI
KONUŞMALI
Hasan Fehmi Güneş, Sayın Deniz Baykal ve AKP
hükümetinin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'a
seslenen ESENTÜRK, "katili biliyor da söylemiyorsanız,
hesap sorulmasını engelliyorsunuz demektir. Bu suça ortaksınız
demektir. Elinizde Taylan Özgür'ün kanı var demektir.
Bildiklerinizi kamuoyu ile paylaşırsanız bir katili yakalatmış ve
yargı önüne çıkartmış olacaksınız. Aksi halde
Devrimcilerin eli yakanızda olacaktır" dedi.
hükümetinin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'a
seslenen ESENTÜRK, "katili biliyor da söylemiyorsanız,
hesap sorulmasını engelliyorsunuz demektir. Bu suça ortaksınız
demektir. Elinizde Taylan Özgür'ün kanı var demektir.
Bildiklerinizi kamuoyu ile paylaşırsanız bir katili yakalatmış ve
yargı önüne çıkartmış olacaksınız. Aksi halde
Devrimcilerin eli yakanızda olacaktır" dedi.
"Sayın Talat Turhan; 41 yıl önce işlenen bu cinayet bir
devlet sırrımı da açıklamıyorsunuz? Yoksa korktuğunuz bir
yönümü var? Ortak mısınız?" diye soran Devrimci
78'liler Federasyonu adına konuşan federasyona bağlı Ankara
78'liler Derneği Başkanı ESENTÜRK, konuşmasını şu
sözlerle tamamladı. "Katillerin gün ışığına
çıkarılmasına kadar mücadele devam edecektir. Anısı
önünde saygıyla eğiliyoruz. TAYLAN ÖZGÜR
YAŞIYOR."
devlet sırrımı da açıklamıyorsunuz? Yoksa korktuğunuz bir
yönümü var? Ortak mısınız?" diye soran Devrimci
78'liler Federasyonu adına konuşan federasyona bağlı Ankara
78'liler Derneği Başkanı ESENTÜRK, konuşmasını şu
sözlerle tamamladı. "Katillerin gün ışığına
çıkarılmasına kadar mücadele devam edecektir. Anısı
önünde saygıyla eğiliyoruz. TAYLAN ÖZGÜR
YAŞIYOR."
PROLETER SOSYALİST ÖNDER NECMETTİN GİRİTLİOĞLU
UNUTULMADI
UNUTULMADI
TAYLAN ÖZGÜR'ün mezarından sonra, yine Cebeci
Asri Mezarlığında bulunan ve her yıl TAYLAN ÖZGÜR ziyaret
edildiğinde unutulmayan, 1970'li yılların devrimci işçi
önderi NECMETTİN GİRİTLİOĞU'nun mezarı da ziyaret edildi.
Dostları önce saygı duruşunda bulundu ve ardından NECMETTİN
GİRİTLİOĞLU'yla ilgili konuşmalar yapıldı.
Asri Mezarlığında bulunan ve her yıl TAYLAN ÖZGÜR ziyaret
edildiğinde unutulmayan, 1970'li yılların devrimci işçi
önderi NECMETTİN GİRİTLİOĞU'nun mezarı da ziyaret edildi.
Dostları önce saygı duruşunda bulundu ve ardından NECMETTİN
GİRİTLİOĞLU'yla ilgili konuşmalar yapıldı.
NECMETTİN GİRİTLİOĞLU'NUN MÜCADELESİ İŞÇİ
SINIFINA YOL GÖSTERİYOR
SINIFINA YOL GÖSTERİYOR
O, genç yaşındaki birikimi, militanlığı ve
ajitatörlüğüyle işçi sınıfı mücadelesinde
ender rastlanan bir simgeydi. 1967 yılında Ereğli Demir Çelik
Fabrikasına girdi, DİSK'in kuruluşuyla Maden – İş'in
üyesi olarak fabrikada aktif mücadelede yeraldı, Ereğli'de
açılan Vietnam Sergisi nedeniyle polis tarafından gözaltına
alınarak yoğun işkenceye tabii tutuldu. 16 Şubat 1969'da
Amerikan 6. Filosu'nun İstanbul'a gelişini protesto için
düzenlenen "emperyalizme ve sömürüye hayır"
mitingine katılan GİRİTLİOĞLU daha sonra fabrikadan atıldı. Devrimci
İşçi Önderi İsmet DEMİR'in başkanlığını yaptığı
Yapı İşçileri Sendikasıyla (YİS) tanışan NECMETTİN
GİRİTLİOĞLU, İzmir Aliağa'da devam eden rafineri inşaatında
çalışan işçilerin sendikada örgütlenmesinde aktif
rol aldı. Sendikadaki başarılı örgütlenme
çalışmalarıyla dikkat çeken GİRİTLİOĞLU, sendikanın
önce Ankara Şube Başkanı sürecin devamında Genel Başkanı
seçildi. Rafineri tank inşaatında TİS yetkisi alan sendika,
işverenle uzlaşma sağlanamaması üzerine 22 Ağustos 1970'te
grev başlattı. Türkiye'ye gelen Sovyet teknisyenlerinin
rafineriye girmesine grevci işçiler karşı çıkınca
ortalık karıştı. Teknisyenleri taşıyan aracın şoförü ile
işçiler arasında çıkan tartışmaya müdahale eden
GİRİTLİOĞLU, patronların uşaklığını yapan şoförün
açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.
ajitatörlüğüyle işçi sınıfı mücadelesinde
ender rastlanan bir simgeydi. 1967 yılında Ereğli Demir Çelik
Fabrikasına girdi, DİSK'in kuruluşuyla Maden – İş'in
üyesi olarak fabrikada aktif mücadelede yeraldı, Ereğli'de
açılan Vietnam Sergisi nedeniyle polis tarafından gözaltına
alınarak yoğun işkenceye tabii tutuldu. 16 Şubat 1969'da
Amerikan 6. Filosu'nun İstanbul'a gelişini protesto için
düzenlenen "emperyalizme ve sömürüye hayır"
mitingine katılan GİRİTLİOĞLU daha sonra fabrikadan atıldı. Devrimci
İşçi Önderi İsmet DEMİR'in başkanlığını yaptığı
Yapı İşçileri Sendikasıyla (YİS) tanışan NECMETTİN
GİRİTLİOĞLU, İzmir Aliağa'da devam eden rafineri inşaatında
çalışan işçilerin sendikada örgütlenmesinde aktif
rol aldı. Sendikadaki başarılı örgütlenme
çalışmalarıyla dikkat çeken GİRİTLİOĞLU, sendikanın
önce Ankara Şube Başkanı sürecin devamında Genel Başkanı
seçildi. Rafineri tank inşaatında TİS yetkisi alan sendika,
işverenle uzlaşma sağlanamaması üzerine 22 Ağustos 1970'te
grev başlattı. Türkiye'ye gelen Sovyet teknisyenlerinin
rafineriye girmesine grevci işçiler karşı çıkınca
ortalık karıştı. Teknisyenleri taşıyan aracın şoförü ile
işçiler arasında çıkan tartışmaya müdahale eden
GİRİTLİOĞLU, patronların uşaklığını yapan şoförün
açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.
TAYLAN ÖZGÜR ve NECMETTİN GİRİTLİOĞLU anmasına EMEP
Genel Başkan Yardımcısı Haydar KAYA'da katıldı. Cebeci Asri
Mezarlıkta gerçekleşen anmalar saat: 14:05'te son
buldu.
Genel Başkan Yardımcısı Haydar KAYA'da katıldı. Cebeci Asri
Mezarlıkta gerçekleşen anmalar saat: 14:05'te son
buldu.
/>TAYLAN ÖZGÜR AKŞAM SAATLERİNDE ÖĞRENCİSİ OLDUĞU
ODTÜ'DE ANILDI
TAYLAN ÖZGÜR anmasının ikinci bölümü ise
akşam ODTÜ'deydi. ODTÜ Mezunları Derneği'nin
Vişnelik Tesislerinde çim alan üzerinde gerçekleşen
etkinlik 19:30'da başlaması gerekirken, anmaya gelenlerin
yoğunluğu ve ulaşım sorunu nedeniyle saat: 20:00'de
başlayabildi.
akşam ODTÜ'deydi. ODTÜ Mezunları Derneği'nin
Vişnelik Tesislerinde çim alan üzerinde gerçekleşen
etkinlik 19:30'da başlaması gerekirken, anmaya gelenlerin
yoğunluğu ve ulaşım sorunu nedeniyle saat: 20:00'de
başlayabildi.
YAPILAN YOKLAMADA KİTLE "TAYLAN ÖZGÜR
BURDAAA" DİYE YANIT VERDİ
BURDAAA" DİYE YANIT VERDİ
Sanatçı Yılmaz DEMİRAL'ın, "alnını dağ
ateşiyle ısıtan yüzünü kanla yıkayan dostum senin uyurken
dudağında gülümseyen bordo gül benim kalbimi harmanlayan
isyan olsun. Şimdi dingin gövdende uğultuyla büyüyen
sessizlik bir gün benim elimde patlamaya sabırsız mavzer olsun.
Başını omzuma yasla, göğsümde taşıyayım seni gövdem
gövdene can olsun!' sözleriyle saygı duruşu
yapıldı.
ateşiyle ısıtan yüzünü kanla yıkayan dostum senin uyurken
dudağında gülümseyen bordo gül benim kalbimi harmanlayan
isyan olsun. Şimdi dingin gövdende uğultuyla büyüyen
sessizlik bir gün benim elimde patlamaya sabırsız mavzer olsun.
Başını omzuma yasla, göğsümde taşıyayım seni gövdem
gövdene can olsun!' sözleriyle saygı duruşu
yapıldı.
Yılmaz DEMİRAL saygı duruşunun ardından alandakilere seslenerek,
"arkadaşlar herkes burada mı? diye sordu. Sonra üç kez
"TAYLAN ÖZGÜR" diye seslendiğinde alandan da
üç kez "BURDAAA" diye yanıt
verildi."
"arkadaşlar herkes burada mı? diye sordu. Sonra üç kez
"TAYLAN ÖZGÜR" diye seslendiğinde alandan da
üç kez "BURDAAA" diye yanıt
verildi."
Anma, gerçekleştiren kurumlar adına Devrimci 78'liler
Federasyonuna bağlı Ankara 78'liler Derneği Başkanı Hüseyin
ESENTÜRK'ün konuşmasıyla sürdü.
Federasyonuna bağlı Ankara 78'liler Derneği Başkanı Hüseyin
ESENTÜRK'ün konuşmasıyla sürdü.
ESENTÜRK'ün konuşmasını 18 dakika süreli TAYLAN
ÖZGÜR Sinevizyonu izledi. Alandaki 2 bini aşkın kitle
tarafından büyük bir heyecanla izlenen sinevizyon gösterisi
alkışlarla devam etti.
ÖZGÜR Sinevizyonu izledi. Alandaki 2 bini aşkın kitle
tarafından büyük bir heyecanla izlenen sinevizyon gösterisi
alkışlarla devam etti.
AHİBBA VE BANDİSTA TAYLAN ÖZGÜR İÇİN
SESLENDİ
SESLENDİ
Önce Ahibba grubu sahne aldı ve ağırlıkta Türkçe
ve Arapça parçalarla seslendi. Muhalif müzik yapımıyla
bilinen grup alanda sürekliliği olan bir hareketlilik yarattı. Sonra
Bandista izleyicilerle buluştu. Başta Nazım olmak üzere pek
çok şairimizin şiirlerinden uyarladıkları parçalarla
izleyicilere seslenen grup, zaman zaman kitlenin ses platformu
önünde izdiham yaratmasına neden oldu. Her yaştan insanı
coşturan, hareketlendiren Bandista, TAYLAN ÖZGÜR anmasında
performansıyla gözleri doldurdu ve gönülleri doyurdu.
Söylediği parçalarda TAYLAN ÖZGÜR adını ve Beyazıt
Meydanını sık sık dillendiren Bandista, yavrularını yitiren anneler
için söylediği parçayla saat: 23:30'de anmaya son
noktayı koydu. Anmanın uzatılması yönünde ısrarlar oldu ancak
ilerleyen saat ve Ankara'nın ulaşım sorunu göze alındığında
başka yapacak bişey yoktu.
ve Arapça parçalarla seslendi. Muhalif müzik yapımıyla
bilinen grup alanda sürekliliği olan bir hareketlilik yarattı. Sonra
Bandista izleyicilerle buluştu. Başta Nazım olmak üzere pek
çok şairimizin şiirlerinden uyarladıkları parçalarla
izleyicilere seslenen grup, zaman zaman kitlenin ses platformu
önünde izdiham yaratmasına neden oldu. Her yaştan insanı
coşturan, hareketlendiren Bandista, TAYLAN ÖZGÜR anmasında
performansıyla gözleri doldurdu ve gönülleri doyurdu.
Söylediği parçalarda TAYLAN ÖZGÜR adını ve Beyazıt
Meydanını sık sık dillendiren Bandista, yavrularını yitiren anneler
için söylediği parçayla saat: 23:30'de anmaya son
noktayı koydu. Anmanın uzatılması yönünde ısrarlar oldu ancak
ilerleyen saat ve Ankara'nın ulaşım sorunu göze alındığında
başka yapacak bişey yoktu.
YİTİRDİKLERİMİZE DAİR YAPILMASI GEREKENLER HATIRLANDI
TAYLAN ÖZGÜR'ün aramızdan alınışının 41.
yıl anmasına katılanlar burada pek çok şeyi yeniden hatırladı.
Bu güne dair ise, Yılmaz DEMİRAL'ın şu şiirimsi sözleri
unutulacak türden değildi;
yıl anmasına katılanlar burada pek çok şeyi yeniden hatırladı.
Bu güne dair ise, Yılmaz DEMİRAL'ın şu şiirimsi sözleri
unutulacak türden değildi;
"çok sıkıldık; sıkılmak bize yakışmadı!...
Çok unuttuk; unutmak bize hiç yakışmadı!..."
Çok unuttuk; unutmak bize hiç yakışmadı!..."
"Bahar da gecikebilir unutmayalım. Böyle okuduk hayatın
kitaplarından. 'Hele vakte erişsin sevda, dal versin, uzanacağız
bir sabah çiçekli bir ağaca' diye
düştüğümüz yolları, bu yolların yoldaşlarını
unutmak olur mu hiç?"
kitaplarından. 'Hele vakte erişsin sevda, dal versin, uzanacağız
bir sabah çiçekli bir ağaca' diye
düştüğümüz yolları, bu yolların yoldaşlarını
unutmak olur mu hiç?"
24 Eylül 2010
Kaynak: yilmazkizilirmak.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder