16 Şubat 2011 Çarşamba

İçe Kapanma Arttıkça İşsizlik Düşmüş Görünüyor / Mustafa Sönmez

İçe Kapanma Arttıkça
İşsizlik Düşmüş Görünüyor / Mustafa Sönmez

Kasım ayı işgücü göstergeleri açıklanınca, o
alışıldık sığ yorum yine tekrarlandı: “İşsiz sayısı
1 yıl önceye göre 459 bin azaldı, işsizlik oranı da yüzde
13’ten yüzde 11’e geriledi.Geçtiğimiz Ekim’den
Kasım’a da işsiz sayısı 90 bin azaldı, işsizlik oranı da 0,2
puan düştü”
. Öncelikle belirtelim ki, işsiz
sayısına ve işsizlik oranına bakarak yapılan bu “resmi
yorum”, gerçeği yeterince anlatmıyor. Gerçek nedir?

Öncelikle, işgücüne, yani iş bulmak
için iş pazarına çıkmışların sayısındaki değişime
bakmak gerekir. Ne görüyoruz? 2010’da Kasım’dan
Ekim’e işgücünde 208 bin çekilme var, bu bir. İkinci
olarak istihdama bakılmalı. İşi olan nüfus artmış mı, azalmış
mı? Kasım’dan Ekim’e istihdamın artmadığını, tersine 118
bin azaldığını görüyoruz. Yani hem işgücü
göstergesinde geri çekilme var, hem işi olanlarda . Bu ne
demektir ? İşini kaybedenlerin sayısına ek olarak, 90 bin kişi
işgücü pazarından çekilmiş. Nereye gitmişler?
Birincisi, “Umutsuz işsizler” grubuna
katılmışlardır. Bunların Ekim’de 1 milyon 974 bin olan sayıları,
pes edip iş aramaktan vazgeçen 84 bin kişi ile daha
kalabalıklaşmış ve 2 milyon 58 bine
çıkmıştır.
 Pes edip içe kapanan,
işgücü piyasasından çekilenlerin ikinci adresi
“ev”dir ve eve, pes etmiş kadınlar içe
kapanmaktadır
. Nitekim, Ekim’den kasıma
evde, “ev işiyle iştigal eden” ve
tamamını kadınların oluşturduğu 15 yaş üstü nüfus , bir
ayda 151 bin kişi artarak 12 milyon 50
bine
 ulaşmıştır. Umudunu kaybedip iş aramaktan
vazgeçen, mekanı kahvehaneler olanlarla, pes edip eve çekilen
kadınlar, böylece, işgücü pazarını tenhalaştırırken
işsiz sayısını da düşmüş gösteriyor, olan budur.

href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVo0-JUmFJyKNQC9sZnNWaSRgcJIXqMhA01scRNc2UgyBdd_QoTnhoiSmKWMHlrUY1yZbFnI63UBb1XdT4Pz-XDVaGx1VLKog8NnEVP3TmGZtP1kdM-Au5rg3m59H2G2qM67zQ5PD5p9U/s1600/2011klm.bmp"
style="color: rgb(85, 136, 170); text-decoration: none; "> border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5573902431960658642"
src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVo0-JUmFJyKNQC9sZnNWaSRgcJIXqMhA01scRNc2UgyBdd_QoTnhoiSmKWMHlrUY1yZbFnI63UBb1XdT4Pz-XDVaGx1VLKog8NnEVP3TmGZtP1kdM-Au5rg3m59H2G2qM67zQ5PD5p9U/s400/2011klm.bmp"
style="border-top-width: 1px; border-right-width: 1px; border-bottom-width:
1px; border-left-width: 1px; padding-top: 4px; padding-right: 4px;
padding-bottom: 4px; padding-left: 4px; border-top-style: solid;
border-right-style: solid; border-bottom-style: solid; border-left-style:
solid; border-top-color: rgb(204, 204, 204); border-right-color: rgb(204,
204, 204); border-bottom-color: rgb(204, 204, 204); border-left-color:
rgb(204, 204, 204); display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto;
margin-bottom: 10px; margin-left: auto; width: 400px; height: 228px;
text-align: center; " /> Kaynak:TÜİK,Hanehalkı
İşgücü Anketi veri tabanı

İşte bu içe kapanmayı, geri çekilmeyi görmeyince,
sahnenin önünde kalan işsiz sayısı ve sahnede kalan
işgücü ve istihdam ile gerçek işsizliği
göremezsiniz. Bu sahne arkası ile birlikte değerlendirildiğinde,
kasım 2010 itibariyle işsizliğin azalmadığını tersine, kış
mevsiminin de etkisiyle arttığını görüyoruz. Bir kere tarımda
bir ayda 223 bin kişinin istihdamdan çekildiğini, turizmden 18 bin,
ticaretten 55 bin, hatta finanstan 22 bin kişinin işini kaybettiği
görülüyor. Buna karşılık imalat sanayisinin 146 bin,
eğitimin, okulların açılmasının etkisiyle 38 bin kişiyi istihdam
ettiği görülüyor.

Ama sonuçta, sahne arkasına geçen, umutsuz işsizlerin
kahvehanesine ve eve kapanan kadınlarla birlikte
düşünüldüğünde, işsizlerin sayısının
düşmediğini, tersine arttığını görüyoruz. Bu umutsuz
işsizlerle birliktegerçek
işsizliğin
 yüzde 11 değil, yüzde 17,6
yı bulduğu
 , sayı olarak da 4,9 milyona yaklaştığını
görebiliyoruz.

***

İçe kapanmaları, işgücü pazarından çekilmeleri
akıldan çıkarmadan, sahnede kalanlar üstünden
konuşursak, genç
işsizliği
 bütün yakıcılığıyla
sürüyor. 15-24 yaş grubunun, özellikle tarım dışında
olanlarının, kentte yaşayanların işsizliğinin yüzde 24,4 olarak
önemini koruduğunu görebiliyoruz. Diplomalı
işsizlik
 de öyle. Resmi işsizlerin yüzde
42’sini lise, mesleki lise ve üniversite mezunları oluşturuyor.
Evet, kasım 2010 itibariyle 407 bin lise mezunu, 289 bin meslek lisesi
mezunu ve 479 bin üniversite mezunu olmak üzere 1
milyon 175 bin diplomalı işsiz
, iş bekliyor.

Bu arada, detaylara bakmadan, “Yüksek büyüme
işsizliği düşürdü”
 başlığı ile ortaya
çıkan Bahçeşehir
Üniversitesi’nin Betam’ına, işgücü
dışı nüfus alanını analize katmadan yorum yapmamasını salık
verirken, istihdamda sektörel durumu da tahlil etmesini öneririm.
Tarımdaki büyüme 2010’da yüzde 0,5’i bulmazken
tarımda istihdam nasıl oluyor da yüzde 7 artabiliyor? O tarım, 2009
kasımından bu kasıma nasıl 354 bin yeni istihdam yaratmış oluyor acaba
? 2010’un istihdam artışının yüzde 31’inin tarımda
gerçekleşmiş görünmesini sorgulamadan, bilim adına nasıl
böyle başlıklarla ortaya çıkıyorlar, anlamak zor.

Kaynak: http://mustafasnmz.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder