İran'da
çatışma...
İran'da çatışma....
İran'da Muhalefet ve hükümet arasındaki gerilim kavgaya
dönüştü.....
style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left:
0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left:
0px; border-top-width: 1px; border-right-width: 1px; border-bottom-width:
1px; border-left-width: 1px; border-style: initial; border-color: initial;
outline-width: 0px; outline-style: initial; outline-color: initial;
font-weight: normal; font-style: inherit; font-size: 13px; font-family:
inherit; vertical-align: top; border-style: initial; border-color: initial;
border-top-style: solid; border-right-style: solid; border-bottom-style:
solid; border-left-style: solid; border-top-color: rgb(199, 199, 199);
border-right-color: rgb(199, 199, 199); border-bottom-color: rgb(199, 199,
199); border-left-color: rgb(199, 199, 199); " />
İran'da muhaliflerle Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad yanlıları
arasında çatışma çıktığı bildirildi. İran devlet
televizyonunun (IRIB) internet sitesinde yer alan haberde, başkent
Tahran'da muhaliflerle yönetime destek verenler arasında
çatışma çıktığı belirtildi.
Televizyon, gösteriler sırasında İran rejimi karşıtı Halkın
Mücahitleri örgütü tarafından
öldürüldüğü iddia edilen Sanei Jale adlı
öğrencinin cenaze törenine katılan insanlarla öğrencilerin,
"fitneci gruba bağlı olduğu anlaşılan başka bir grupla
çatıştığını ve bu grubu alandan uzaklaştırdığını"
ifade etti.
Tahran'da önceki gün muhalefet gösterisinde vurularak
öldürülen öğrenci konusunda taraflar birbirini
suçluyor. Hükümet Sanei Jale'yi muhaliflerin
öldürdüğünü iddia ederken, muhaliflere ait internet
siteleri ise Jale'nin güvenlik güçleri tarafından
vurulduğunu öne sürüyor.
İRAN MUHALEFET LİDERLERİNDEN KERRUBİ: BEDEL
ÖDEMEYE HAZIRIM
İran'da önceki gün düzenlenen hükümet
karşıtı gösterilerin ardından dün meclisteki muhafazakar
milletvekillerinin "asılmaları" çağrısı yaptığı
muhalefet liderlerinden Mehdi Kerrubi, ülkede demokratik değişim
için bedel ödemeye hazır olduğunu bildirdi.
Kerrubi, internet sitesinde (sahamnews.net) yayınladığı
açıklamada, İran'da sosyal ve siyasi değişimi sağlamak
için "bedel ödemeye" hazır olduğunu
kaydetti.
Tahran'daki hükümet karşıtı gösterilerin ertesinde
dün muhafazakar milletvekilleri mecliste, muhalefet liderleri Kerrubi
ile Mir Hüsayin Musavi ve Muhammed Hatemi'nin yargılanması ve
"asılması" çağrısında bulunmuştu.
Meclisteki 290 milletvekilinin 223'ünün imzaladığı ve
oturumda okunan mektupta, "İnsanların sabrının taştığı ve
herkesin Musavi ile Kerrubi'ye en ağır cezanın verilmesini
istediği" iddia edilmişti. Muhalefet liderlerinin günlerdir
evlerinde fiilen gözetim altında tutulduğu ve telefonlarının kesik
olduğu haber veriliyor.
ABD, MISIR VE TUNUS'TAKİ OLAYLARIN ARDINDAN,
İRANLI GÖSTERİCİLERE "AÇIK DESTEK" VERMEYE
BAŞLADI ABD'nin 2009 yılındaki olaylarda İranlı
protestocuların yanında görünmemeye çalışırken, Mısır
ve Tunus'taki olayların ardından İran'daki göstericilere
"açık destek" vermesiyle İranlı protestoculara
yönelik söylemlerini değiştirmeye başladığı şeklinde
yorumlanıyor.
Mısır'da büyük protestolarla gelen devrimin etkisiyle
Tahran'da sokağa çıkan muhaliflerin gösterilerinin
yasaklanması, ABD'de büyük tepki toplarken, Barack Obama
yönetiminden gelen açıklamalar, ABD yönetiminin
İran'daki protestolara yönelik önceki söylemlerinde
değişikliğe gittiği değerlendirmelerine neden oldu.
"2009 yılındaki protestoların ABD desteğinde olduğunun
gösterilmemesi için protestocuların yanında
görünmemeye çalıştığı" belirtilen ABD'nin,
Mısır ve Tunus'taki olayların ardından İran'daki protestoculara
da "desteğini açık biçimde göstermeye
başladığı" ifade ediliyor.
Bunun yanında, ABD yönetiminin İran'daki protestoları
yakından takip ettiği ve son protestoların ivme kazanıp
kazanmayacağını değerlendirmeye çalıştığı da kaydediliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığının Farsça Twitter sayfası
açması da ABD'nin gelişmeleri daha yakından takip etmek ve
İran halkıyla daha çok iletişime geçmek istediğini
gösteriyor.
Nitekim, İran halkının da Mısır'dakiler gibi fikirlerini ve
şikayetlerini ifade etme hakkına sahip olduğunu vurgulayan ABD Başkanı
Barack Obama, İran'ı, protestoculara "silah, dayak ve
tutuklama" ile karşılık verdiği şeklinde sert sözlerle
eleştirmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Obama ile benzer olarak
İran sokaklarında protestocuların Mısır'dakiler gibi aynı
fırsatlara sahip olması gerektiğini söylemişti.
"ABD İLK KEZ İRANLI PROTESTOCULARIN YANINDA
YER ALDI"
Washington Post gazetesi, Amerikan yönetiminin İran'daki
protestoculara yönelik bu desteğinin bir değişime işaret ettiğini
yazdı. Gazete, "ABD yönetiminin daha önce protestoculara
desteğinin geri tepebileceğine yönelik endişeden dolayı, İranlı
muhaliflere doğrudan destek vermekten kaçındığını"
belirtti.
PBS televizyonu da ABD yönetiminin "ilk kez İran'da
protestocuların tarafında yer aldığını" ifade ederek, "Obama
yönetimi, Mısır ve Tunus'taki isyanlardan bu yana İran'a
yönelik, artan bir şekilde sözünü sakınmadan konuşur
hale geldi" ifadesini kullandı ve yönetimin İran'daki 2009
yılındaki protestolara yönelik kullandığı tona göre,
söylemlerinde önemli değişim olduğu yorumunda bulundu.
/>
"İRAN'DAKİLERE DE MISIR'DAKİ
PROTESTOLARA YAKLAŞTIĞI GİBİ İHTİYATLI
YAKLAŞMALI"
George Bush'un başkanlığı döneminde Dışişleri
Bakanlığında İran ile ilişkilerle ilgili danışmanlık yapan Suzanne
Maloney ise Mısır'daki olayların, "Batının olaylara
müdahale ettiği algısının, rejim değişikliğine yardımdan
çok engel olabildiğini gösterdiği" yorumunda bulunarak,
ABD yönetiminin İran'daki protestolara da Mısır'daki
yaklaşımı gibi ihtiyatlı yaklaşmasını tavsiye etti.
Brookings Enstitüsü uzmanlarından Shibley Telhami de kaleme
aldığı yazıda, ABD'nin İran, Küba ve Kuzey Kore gibi
ülkelerdeki rejimleri uluslararası siyasetten izole etmeye
çalışmasının, bu rejimlerin ömürlerini uzatma ihtimali
taşığını savundu. Telhami, birçok kişinin ABD'nin
Ortadoğu'ya yönelik politikasında önceliğin demokrasinin
ilerlemesi değil, petrolü kontrol etme ve İsrail'i koruma olduğu
görüşünü taşıdığını, bölgede ABD'ye
duyulan öfkenin kısmen "baskıcı rejimleri desteklemesinden"
kaynaklandığını ifade etti.
Bölgede "hükümetlerin de muhaliflerinin
gücünü sınırlamak için 'ABD emperyalizmi'
korkusundan yararlandığını, İran rejiminin de on yıllardır bu korkuyu
kullandığını" söyleyen Telhami, bu nedenle ABD'nin
yıllardır tanımladığı stratejik önceliklerinin takibinin,
Ortadoğu'da reform için doğal bir şekilde içten gelen
eylemlerin yavaşlaması sonucunu doğurduğunu belirtti.
"ABD'NİN UMUDU, YENİ DOMİNO TAŞININ
İRAN OLMASI"
Time dergisinde Tony Karon imzasıyla yayımlanan yazıda, "Obama
yönetimi, İran'ın demokratik isyana yenik düşecek bir
sonraki domino taşı olmasını ümit ederken, İran ise yeni domino
taşının Körfez'de ABD'nin donanma üssünün
bulunduğu Bahreyn olmasını tercih eder" ifadesi
kullanıldı.
CNN'e konuşan Carnegie Endowment for International Peace uzmanı
Karim Sadjadpour ise ABD her ne kadar sert şekilde tepki gösterse de
İran'ın ABD'nin uzun vadeli müttefiki Mısır'ın aksine,
ABD'nin baskısına karşı daha az kırılgan olduğunu
söyledi.
(Radikal, ajanslar)
Kaynak: Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder