Kadıköy'de Torba Yasaya
Karşı Miting

Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu (HSGGP) torba yasaya karşı
13 Şubat 2011 Pazar günü Kadıköy’de bir
yürüyüş ve basın açıklaması
gerçekleştirdi.

 “Herkese sağlık güvenli gelecek için birleşik
mücadeleye, HSGGP” imzalıpankart eşliğinde Kadıköy
Altıyol’dan yürüyüşe geçen
kitle,“Herkese sağlık güvenli gelecek!”,
“Sermaye torbanı al başına çal!”, “Direne direne
kazanacağız!”, “İşçilerin birliği sermayeyi
yenecek!”, “Hak verilmez alınır zafer sokakta
kazanılır!”, “Torba yasa zulüm demektir!”,
“Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”,
“Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganları eşliğinde
Kadıköy İskele Meydanı’na yürüdüler. Aralarında
aralarında BDSP, DHF, Partizan, Halk Cephesi, Kaldıraç, ESP,EHP,
SDP, SODAP, Alınteri, PDD, Devrimci Hareket’in bulunduğu
katılımcılar eyleme kendi sembolleri ve sloganlarıyla katıldılar.
Gaziosmanpaşa BEDAŞ Bölge Müdürlüğü
önünde direnişçilerini sürdüren işçiler
de “İşimizi ve haklarımızı isitiyoruz! / BEDAŞ
İşçileri” pankartıyla kortejdeki yerlerini alırlarken,
+ İvme olarak 25 kişilik katılımla mitingde yer aldık.

Meydanda BEDAŞ işçisi Ahmet Öztürk ve PTT taşeron
işçisi Rıza Soylu yaptıkları konuşmalarda, yaşadıkları ve
direnişleri hakkında bilgi verdikten sonra;  platform adına basın
açıklamasını Emekli-Sen Beyoğlu Şube Başkanı Hasan
Kaçkır yaptı.

Basın açıklamasının ardından, OSTİM başta olmak üzere son
dönemde yaşanan iş cinayetlerinde  katledilen işçiler
için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun
ardından “Katil devlet hesap verecek!” ve
“İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”
sloganları hep birlikte yükseltildi.

Basın açıklamasının metni aşağıdadır.

“TORBA YASA’YA KARŞI BİRLEŞİK MÜCADELEYE!

29 Kasım 2010 tarihinde son hali verilen ve TBMM’ye
gönderilen ve bugün meclisten geçen “Torba
Yasa”, halka ve emekçilere dönük bir saldırı
yasasıdır, emekçiler için daha fazla sömürü,
güvencesiz bir gelecek demektir.

AKP’nin meclise getirdiği yasa tasarısında toplam 234 madde
bulunuyor. Bu 234 madde, AKP’nin halklara düşmanlığının ibret
belgesidir. Emekçilerin uzun mücadeleler sonucu, bedeller
ödeyerek kazandıkları birçok hak, yasa ile birlikte gasp
edilecek. Emekçiler için sömürü daha da
katmerleşerek devam edecek.

IMF’nin ve işbirlikçi tekellerin örgütü
olan TÜSİAD’ın talepleri doğrultusunda çıkartılan
“Torba Yasa” ile birlikte, emekçilerin talepleri değil,
bir avuç sömürücünün, işbirlikçi
tekellerin karlarına kar katmaları amaçlanmakta, kamu kurumları
ticari bir işletmeye, emekçiler de köleye
dönüştürülmek istenmektedir.

“Torba Yasa” ile birlikte;

• İl Özel İdareleri ve belediyelerde çalışan
  işçiler, “ihtiyaç fazlası” denilerek Milli
  Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel
  Müdürlüğü’nün taşra teşkilatındaki
  sürekli işçi kadrolarına atanması gündeme
  getirilmektedir. Yani kişinin rızası olmadan atama gerçekleşmekte,
  sürgün yasallaştırılmaktadır.
• Çalışma süresi artacak ama ücretlerde bir artış
  olmayacaktır.
• Deneme süresi 25 yaş altındaki işçiler için 2
  aydan 4 aya çıkartılarak hak kayıplarının önü
  açılmaktadır.
• Asgari ücret, 16–18 yaş arası için 599
  TL.’den 518 TL.’ye düşürülerek, genç
  işçilerin sömürüsünün arttırılması
  amaçlanmaktadır.
• Stajyer işçi için uygulanan asgari ücret 229
  TL.’den 178 TL.’ye düşürülmekte, stajyer
  işçi çalıştıran işyerlerinde çalıştırılan
  işçi sayısı sınırı 20’den 5’e
  düşürülerek stajyer işçilerin
  sömürüsü artmaktadır.
• Çağrı üzerine çalışma, evden çalışma ve
  uzaktan çalışma ile birlikte, güvencesiz çalışmanın
  önü açılmaktadır.
• “Kriz koşullarında” patronlar,
  çalıştırdıkları işçilerin maaşlarını, daha sonra geri
  ödemek zorunda olmadan işsizlik fonundan
  karşılayabileceklerdir.
• Kamu çalışanları arasında performans uygulaması ile rekabet
  arttırılarak, çalışanların arasında huzursuzluk yaratılarak,
  dayanışmanın önüne geçilmek isteniyor.
• Sendikal eylemlerin işten atma gerekçesi olmasının kapsamı
  genişletilmektedir.

Her gün yeni bir hak gaspının, iş cinayetinin yaşandığı,
emekçilerin sendikalı olmak istediği için işten
atıldığı, haklarını istedikleri, örgütlendikleri için
baskılara uğradıkları, gaz bombasına, polis copuna maruz kaldıkları
ülkemizde, Torba Yasa ile birlikte saldırılar artarak devam
edecektir.

Bu kadar geniş bir saldırı, AKP hükümetinin hazırladığı
yasa ile birlikte halkların önünde durmaktadır. Bu saldırı
yasasına karşı, işçiler, emekçiler ve en geniş anlamda
halklar olarak direnmeli ve mücadele etmeliyiz. Çalışma
yaşamında dayatılan örgütsüzlüğe karşı
örgütlü mücadelede ısrar etmeliyiz. Birleşik
mücadelede ısrar etmeliyiz. Unutmamalıyız ki örgütlü
bir halkı hiçbir kuvvet yenemez.

HERKESE SAĞLIK GÜVENLİ GELECEK İÇİN BİRLEŞİK
MÜCADELEYE!

HERKESE SAĞLIK GÜVENLİ GELECEK PLATFORMU”