Venezüella'da Komünler
– Antenea Jimenez
stroked="f">
id="Resim_x0020_1" o:button="t" o:spid="_x0000_s1026" style="z-index:
251657728; position: absolute; margin-top: 8.45pt; width: 224.75pt; height:
168.4pt; visibility: visible; margin-left: 209pt"
type="#_x0000_t75">
militan olarak politik faaliyete katılan ve şimdi Venezüella’da,
özellikle 2006′dan sonra , yerel düzeyde üretime dayalı
yeni bir devlet biçimini geliştirme yolu olarak Çavez
hükümetinin ön ayak olduğu communas [komünler] inşa
etmeye yönelik ülke genelinde faaliyet gösteren bir ağda
aktivist olarak çalışan Antenea Jimenez, Venezüella için
“yeni bir deneyim” olarak nitelendirdiği
“komünler”i anlatıyor:
“Karakas’ın
kuzeyinde bir barrio’da [mahalle] yaşıyor ve ve komünler inşa
eden bir ulusal ağda çalışıyorum. Hâlihazırda yedi
bölgede çalışıyoruz. Komünlerin büyük ksımı
Karakas’ın dışında yer alıyor. Komünlerle, katılımcı bir
tarzda politik bir alan yaratmaya çalışıyoruz. Bu, Venezüella
için yeni bir deneyim. Her şeyden önce komün, bir devlet ya
da cemaatten farklı olarak, halkın halk için yarattığı politik
bir mekân. Mevcut durumda kırsal alanlarda inşa halinde olan
birçok komün var ve bunlar son derece etkililer. Her komün,
belli bir bölgede var olan politik kültüre ve üretim
biçimine bağlı olarak kendine özgü bir gerçekliğe
sahip. Örneğin, sahil bölgelerinde topluluk balıkçılığa
tahsis ediliyor, oysa kırsal bölgelerde üretim toprağa
dayanıyor. Üretim yöntemleri ve kültürler farklı
olmasına rağmen, bu farklı deneyimleri birleştiren ögeler ve ilkeler
bulmaya çalışıyoruz. Ülkenin her kesiminden komünlerin
deneyimlerini paylaştığı ve her anlamda birbirinden öğrenebildiği
ulusal ölçekli buluşmalar düzenliyoruz.
Komünlerin
amaçları farklı ve farklı biçimler kazanıyor.
Komünlerden önce, halkın kendi sorunları için
çözüm arayışına katıldığı çeşitli topluluk
örgütlenmeleri, mahalli dernekler , yerel yönetimler vb.
vardı. Komünlerin amacı, bu yöntemleri geliştirmek ve halkın
yaşadığı yerel alanların özgüllükleri temelinde onları
güçlendirmektir.
Bizim için
komün, hem bölgesel bir mekân, hem de bir süreklilik
temelinde halkın kendi eğitimini ve politik şekillenme sürecini
üstlendiği, sosyalizmi inşa etmeyi amaçlayan politik bir
mekândır. Convivencia’yı [birlikte yaşamayı] öğreniyor,
belli bir bölgeye yönelik planlar
geliştiriyoruz.”
Antenea Jimenez,
komünlerin işleyişinde, sorunların “sosyalist
çözümü” temelinde halkın her kesiminden
sürece katılımının bir “esas” olduğunu belirtiyor:
“Her ne pahasına olursa olsun, katılımcı demokrasi tersine
çevrilemez bir süreçtir. Temsili demokrasiye geri
dönemeyiz (…) Katılımcı demokrasi bu devrimin asli bir
ögesidir. Halk onun önemini anlıyor, talep ediyor ve
gerçeleştirmek istiyor.”
Bolivarcı devrimin
başlamasından bu yana halkın hayatında neler değişti? Jimenez,
başlıca değişimin eğitim alanına gerçekleştiğini ve özel
görevlerle bağlantılı biçimde herkesin artık
üniversiteye gitmeyi istediğini; politik tartışmaların gündelik
hayatın her alanına yayıldığını, eskisinden farklı olarak halkın
sosyalizmle demokrasiyi bir arada düşünmeye başladığını
belirtiyor: “Daha önceleri politik gerçeklik
Miraflores’de [Başkanlık Sarayı'nda] olup bitenlere odaklıydı.
Şimdi çok çeşitli politik faaliyetler ve önemli
toplumsal hareketler bulunuyor. Artık olanak ve umut var. Halk, beş yılda
bir seçimlere katılmaktan çok daha fazlasını yapmak istiyor.
(…) Yalnızca tek otorite var ve o da seçilmiş bir grup
değil, yurttaşlar meclisidir. Her komünde gelişim planını
belirleyen bu meclistir.”
“Bir şeyi anlamak
zorundasınız. Komünler bir iktidar mekânıdır. Komünler
bazı yerel yönetimlerden daha fazla çözüm üretti.
Bu nedenle komünler kurulu iktidar mekânlarıdır; komünlerin
büyük kısmı resmi olarak PSUV’un [Venezüella Birleşik
Sosyalist Partisi] bir parçası, ancak yerel düzeyde Çavez
destekçisi memurlar çoğunlukla iktidarı paylaşmayı
istemiyorlar. Örneğin, komünlerle Çavez destekçisi
belediye başkanları ve valiler arasında karşılıklı bir cepheleşme
var. Fotoğraflarda Çavez ile birlikte kollarımızı kaldırsak da,
gerçek bir çelişki mevcut. Valiler bu dinamiği anlamıyor,
çünkü güç kaybetmek istemiyorlar.
Valiler ve belediye
başkanları, sosyalizmi liderlik ve yerel yönetim kertesinden
başlayarak inşa edeceklerini düşünüyor. Biz ise,
komünal bir devlet doğmazsa sosyalizmin mümkün
olamayacağını söylüyoruz. Şimdilik her şeyin
tartışıldığı, alternatif, sosyalist bir iktisadi planın ve
sınıfları gençliğe veren komünlü öğretmenlerin
olduğu mükemmel bir sosyalist komün yok. Belki bir gün
olacak; fakat genel bütçenin bir başka hükümet
düzeyinde karara bağlandığı hâlihazırdaki koşullarda değil.
Küçük projelere katılıyoruz, oysa yerel yönetimler,
sosyalist bir geçiş sürecinde değilmişiz gibi bağımsız
davranmaya devam ediyor.”
Jimenez,
Venezüella’da ve genel olarak Latin Amerika toplumlarında
hüküm süren güçlü-cinsiyetçi
geleneklerin yol açtığı olumsuzluklara rağmen, komünlerde
kadın katılımının çok yüksek düzeyde olduğunu
belirterek, komünleri “toplumsal değişimin başlıca aracı
haline getirmek için her şeyi” denediklerini vurgulayarak,
ekliyor: “Çünkü bizler
Marksist’iz….Komün, sosyalizmi aşağıdan inşa etmenin
tek yoludur. Ayrıca Venezüella komünlerle ilgili tarihsel
deneyimlere sahiptir. Komün bize yabancı bir şey olmayıp,
özgün örgütlenme biçimimizdir.
Şüphesiz sömürgecilik her şeyi değiştirdi. Fakat
“Bizim Amerikamız”da özgün örgütlenme
biçimi, komündü. Bu, halkın kendi hayatını
yönettiği politik bir formdur.”
Susan Sprong ve Jeffery
R. Webber’in, Antenea Jimenez ile yaptığı ve Kanada href="http://www.socialistproject.ca/">Socialist Project web sitesi href="http://www.socialistproject.ca/bullet/368.php">The Bullet‘de
yayınlanan söyleşi metninden kısaltılarak çevrilmiştir.
Kaynak:http://lahy.wordpress.com/2010/09/10/venezuella%e2%80%99da-komunler-%e2%80%93-antenea-jimenez/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder