10 Nisan 2011 Pazar

Karaburun Bilim Kongresi Çağrısı: Dünyanın Dört Bucağı: Kapitalizm ve Mücadele

Karaburun Bilim Kongresi
Çağrısı: Dünyanın Dört Bucağı: Kapitalizm ve Mücadele

class="rteright">
Hasan Ünal Nalbantoğlu'nun anısına

08-11 Eylül 2011

Karaburun-Mordoğan

İzmir

Bildiri Çağrısı

Bildiri Özeti Gönderme İçin Son Gün:
1 Mayıs 2011
Kabul Edilen Bildirilerin Açıklanması: 1 Haziran
2011
Geçici Programın İlanı: 1 Temmuz 2011
   
Tam Metinlerin Gönderilmesi İçin Son Gün:
5
Ağustos 2011
Kongre Programının İlanı: 26 Ağustos 2011
6. Karaburun Bilim Kongresi: 8-11 Eylül 2011

Bu yıl altıncısını yine Karaburun ve Mordoğan’da
düzenleyeceğimiz Karaburun Bilim Kongresi’nin ana temasını
“dünyanın dört bucağı:
kapitalizm ve mücadele”
olarak belirledik. 8-11 Eylül
2011 tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz kongrede,
dünyanın dört bucağını değişik biçimlerde denetleyen,
ekonomik müdahalelerden fiili savaşlara kadar iktidarını tahkim
etmenin bir dizi yolunu hayata geçiren kapitalizmi ve yine bu iktidar
biçimlerine karşı dünyanın dört bir yanında baş
gösteren mücadele pratiklerini tartışmalarımızın odağına
taşımayı hedefliyoruz.

Bugün yaşanan döneme bir milat ilan edeceksek, kuşkusuz bu
Soğuk Savaş’ın bitişi olacaktır. Soğuk Savaş’ın
bitişinin kapitalizmin tarihsel gelişimi açısından kritik ve
öncelikli önemi, kapitalizmin mekânsal yayılımının
önünde herhangi bir engelin kalmamış olması ve mekânsal
sınırının sonuna gelindiği gerçeğidir. Bu gerçekliğin
operasyonel süreçler açısından izlenebilir olduğu en
önemli gelişme, mevcut mekânsal sınırların yeniden gözden
geçirilmesine dönük emperyalizmin kendi içinde
yaşadığı çatışmaların geriye dönük bir denetim
savaşı sürecine girilmesiyle oldu. Burada kritik olan, mekâna
dönük yeniden denetim çatışmalarını anlamlı kılan,
aynı zamanda kapitalizmin ve dolayısıyla sermayenin birincil
çelişki ve çatışmasının sistemin kendi içine
taşınmış olmasıdır.

Söz konusu çatışmaları “normalleştiren” ve bir
anlamda geniş kitlelerin gözünde meşrulaştıran en önemli
etken, genel olarak kapitalizmin dünyanın dört bucağında kendini
yeniden üretmesinin bir ifadesi olarak da anlamlandırılacak neoliberal
hegemonyanın inşa edilmiş olmasıdır. Bütün bağlamlarda bir
dizi karşı çıkışa rağmen, bu hegemonya aracılığıyla uzun
süredir meşruiyetini sürdürdüğü bu
süreç, kapitalizmin aynı zamanda dünya
ölçeğinde yeni ve toptan bir entegrasyon sürecine işaret
eder.

Kongrenin ana teması açısından buraya kadar genel
çerçevesi çizilmeye çalışılan durumu
değerlendirdiğimizde karşımıza belirli tarihselliklerle bağlantılı
olarak çakışan ve birbiriyle ilişkili hiyerarşik üç
yapı çıkmaktadır: Dünya genelinde geçerli olan ulus
devletler arasındaki hiyerarşi, buna karşılık gelen ulusal ekonomiler
arasındaki hiyerarşi ve nihayet uluslararasılaşmış sermayeler
arasındaki hiyerarşi.  Bu üç aksın iç mimarisi,
birbiriyle çakışan ve çatışan yanlarıyla ele
alındığında 6. Karaburun Bilim Kongresi’nin temel sorunsalı da
karşımızda belirmeye başlayacaktır.

Ulus devletler arasındaki hiyerarşinin anlam bulduğu pek dinamik olmayan
bağlam Ortadoğu, Asya, Balkanlar ve Latin Amerika’daki yeniden
yapılanmaya dönük iç ve dış dinamiklerin etkileşimiyle
ortaya çıkmakta olan yeni coğrafi farklılaşmalar ve etkileşimleri
kongrenin bir alt teması olarak belirlememizi gerektirmiştir.
Özellikle son dönemde Tunus, Mısır, Libya gibi ülkelerde
yaşanan gelişmeler, bundan sonrasının enerjisini de içinde
taşıyacaktır. Soğuk savaş döneminin otoriter/antikomünist
yapılanmaları karşısında bütün bu coğrafyalardaki halkların
farklılaşan “hak” talepleri ve bu taleplere dönük
pratikler “yeni” sürecin tartışılması gereken vakaları
olarak öne çıkmaktadır. Diğer taraftan söz konusu
coğrafyanın “yeni” koşullarda dünya kapitalizmine
entegrasyonu önümüzdeki dönemin üzerinde durulması
gereken önemli gelişmeleri olarak değerlendirilmelidir.

Ulusal ekonomiler arasındaki hiyerarşinin kendi içinde sahip
olduğu düşük dinamizm, ulus devletler arasındaki benzer durumla
istikrarlı bir ilişki içinde seyretmektedir. Kapitalizmin tam da
maliyeti toplumsallaştıran, karı özelleştiren ve sınıfların
çatışan çıkarlarını “ortak iyi”
söylemiyle birleştiren işleyişini deşifre ederek tartışmak,
içinde bulunduğumuz süreç için daha da acil ve
önemli bir konumdadır.

Uluslararasılaşmış sermayeler arasındaki hiyerarşinin önceki iki
bağlamla ilişkisi 6. Karaburun Bilim Kongresi’nin en kritik
ayağını oluşturacaktır. Kapitalizmin yeniden yapılandığı bu
süreçte, doğa da dahil olmak üzere dünyanın dört
bucağındaki her türlü var oluş hallerini tahribe girişmesi,
çanların çalmış olduğuna delalet olarak
değerlendirilmelidir. Diğerleriyle karşılaştırıldığında kendi
hiyerarşisi içinde en dinamik yapıya sahip olan bu bağlam,
işçi sınıfının Türkiye ve Dünya ölçeğinde
içinde bulunduğu durumu da kapsayan bir niteliğe sahiptir.
Büyük ölçüde sermayenin yönlendirdiği ve tek
yanlı akan yaşadığımız bu tarih içinde mümkün olan en
geniş tanımıyla işçi sınıfının durumunu anlamak,
mücadelenin ve mevcudu dönüştürmenin bilgisini
üretmek her zamankinden daha da önemli hale gelmiştir.

Böyle bir üretimin analiz birimi sınıf kategorisi olduğu
ölçüde, kongremizde sunulacak bildiriler ve çalışma
grupları sunumlarıyla oluşacak birikim, kongrenin amacına ulaşmasına
katkıda bulunacaktır. Bildiri, çalışma grubu ya da oturum
önerilerinizi “Ortadoğu'da, Latin Amerika'da,
Balkanlar'da ve Kuzey Afrika’da neler oluyor? Kapitalizmin
müdahalesi ile nasıl bir dünya oluştu? Kapitalizmin bir
kurumsallaşması olarak ulus devlet, ulus devletlerin kuruluş süreci
ve sınıf mücadeleleri, Türkiye'de ulus devletin
dönüşümü, otoriter gericiliğin yükselmesi,
kapitalizmin mekânsal yayılışının dinamikleri, dünya
ölçeğinde kapitalizmin tarihinin bilançosu, doğanın
metalaşması, emek denetim biçimlerinin dünya
ölçeğindeki dağılımı, göçmen ve mülteci
işgücü kullanımı, emek gücünün yeniden
üretiminin farklı deneyimlerde aldığı biçim, kadın ve
çocuk emeğinin bu süreçteki yeri ve kapitalizmin
kültürel inşa mekanizmaları
” konularında
gönderebilirsiniz.

Bütünsel işleyişin bütün veçhelerini kapitalist
gerçekliğin farklılaşan açığa çıkma
biçimleri aracılığı ile izlemek, yukarıda vurgulanan farklı
bağlamları bir birine bağlayan ilişkileri görünür
kılmakla mümkündür. 6. Karaburun Bilim Kongresi’nin bu
amaca hizmet edeceğini düşünüyor ve geçtiğimiz
yıllarda olduğu gibi, bu yıl da yalnızca akademi içinde
çalışan bilimcilerin değil gerçeğin ve eleştirel bilginin
peşinde olan herkesin katılımını beklediğimizi vurguluyoruz.

Kaynak: kongrekaraburun.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder