10 Nisan 2011 Pazar

Yaşamı Savunanlar Ankara'daydı!

Yaşamı Savunanlar
Ankara'daydı!

Türkiye'nin dört bir yanından doğasını, suyunu, yaşam
alanlarını savunanlar 9 Nisan'da Ankara'da Kolej Meydanı'nda
buluştu.
Hes'lere, nükleer santrallere, suyun ticarileştirilmesine,
doğanın yağmalanmasına, yaşamın yağmalanmasına, madenlere hayır
diyen binler Kolej meydanı'nda yaşamlarını sermayeye peşkeş
çekenleri uyardılar. Artvinden, Mersin'den,
Çanakkale'den, Tunceli'den, Hasankeyf'ten, İzmir'den,
İstanbul'dan yola çıkan yediden yetmişe yaşamlarını
savunanlar yöresel giysileriyle, tulumlarıyla, davullarıyla Ankara
sokaklarında buluştular.
Sabahın erken saatlerinde şehir dışından gelenleri taşıyan
otobüslerin Ankara'ya ulaşmasıyla Toros Sokak'ta kortejler
oluşturmaya başladı. 'HES'LERE, NÜKLEERE, TERMİK SANTRALE
HAYIR! DOĞANIN VE YAŞAMIN YAĞMALANMASINA KARŞI YÜRÜYORUZ!'
ana pankartı arkasında toplanan binlerce insan saat 11.00'da Kolej
Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.
'Dereler Özgürdür Özgür Akacak', 'Dere
BöyleDurulmaz, Derelere HES Kurulmaz!', 'Su Halkındır!
Kapitalizmin Ticari Malı Değildir!', 'Termik Santral
İstemiyoruz!', "Bu derenin uzuni kıramadum buzuni
HES'çilere ayirdum sopanun en duzini" Pankartları arkasında
Trabzon Emek ve Özgülük Meclisi, Derelerin KArdeşliği
Platformu, Karadeniz İsyandadır Platformu, Suyun Ticarileştirilmesine
Hayır Platformu, Artvin Çevre Platformu, Hes Karşıtı
Öğrenciler, ODTÜ öğrencileri, Yuvam Akarca İnsanca Yaşam
Meclisi, Çanakkale Çevre Hakkı Meclisi, Aydın
İbrahimkavağı Köyü Platformu, Erzin Termik Santral Karşıtı
Platform, NKP, FOÇEP, Üçüncü Köprü
Yerine İnsanca Yaşam Platformu, YEGEP, Bursa Su Platformu, Dersim
Dernekleri Federasyonu'nun yanı sıra bir çok platform ve doğa
derneği katıldı.Kesk, Disk ve TMMOB'nin yanı sıra Halk Cephesi, ESP,
Halk Evleri, Kaldıraç, SDP, Sosyalist Parti gibi birçok siyasi
kurum ve partide mitinge katıldı.
Artı İvme Dergisi'de kırmızı baretleriyle mitingdeki yerini aldı.
'Su Hakkı Yaşam Hakkıdır Satılamaz!' ve 'Su Haktır
Halkındır Satılamaz!' pankartı açarak yürüyen Artı
İvme Dergisi, 'Su Hayattır Satılamaz', 'AKP Doğadan Elini
Çek', 'Herkese Temiz Yeterli Su', 'Dereler
Özgürdür Özgür Akacak' dövizleri ve
sloganlarıyla yürüdü.
Kortejlerin tamamının alana girmesiye Kolej Meydanı'nda saat
12.00'da başlayan mitingde ilk konuşmayı düzenleme komitesi
adına Mustafa Eberliköse yaptı. Mitinge katılanlara hoşgeldiniz
diyerek sözlerine başlayan Eberliköse, AKP'yi uyararak
“Bugün burada sizi uyarmak için geldik. Eğer doğamızı,
yaşamımızı yağmalamayı sürdürürseniz yüzbinler
olarak akarız Ankara’ya” dedi.
Eberliköse'nin ardından mitinge katılan Fındıklı Dereleri
Koruma Platformu adına Necmettin Kutluata bir konuşma yaptı. Kutluata
Fındıklı halkının bir yarası olduğunu, o yaranın adının da HES
olduğunu söyledi. Bu yaranın hesabını soracaklarını belirten
Kutluata “Her kurumun bir bakanlığı var. Su-çevre-yaşam
bakanlığı neden yok” diye sordu.
Kutluata’nın ardından Derelerin Kardeşliği Platformu’ndan
Mehmet Gürkan; memleketlerinde yüzyıllardır yaşamış olan
atalarının ruhlarınında alanı doldurarak doğalarının yağmalanmasına
karşı direndiklerini, HES yapmak isteyenlerin ruhlarının ise emperyalizme
ve kapitalizme kul köle olduğunu söyledi. Gürkan
sözlerini sularının satılmasına asla izin vermeyeceklerini
söyledi.
Gürkan'ın ardından sahneye Munzur Koruma Kurulu adına söz
alan Bülent Akgün çıktı. Paraya tapanların hayatın her
alanına göz diktiğini ve bunlardan en önemlisinin su olduğunu
söyleyen Akgün, bölgede yaşayan halkın barajlar nedeniyle
göçe zorlandığını, biyolojik zenginliklerin yok edildiğini
belirtti. Akgün "Barajlarla yüzlerce hayvan yok edilecek.
Munzur, Dersim insan ve doğa kültürü üzerine kuruludur.
Doğa kültürü olmadan yaşam olmaz. Dersim'de doğa sadece
baraj ve HES'lerle katledilmiyor. Askeri operasyonlarda ormanlarımız
yakılarak, şirketlere peşkeş çekiliyor. Dersim
insansızlaştırılmak isteniyor.Ey iktidar sahipleri bu gücün
karşısında duramayacaksınız. Çünkü biz doğamızla
birlikte büyük bir gücüz." diyerek sözlerini
bitirdi.
Suyun Ticarileşmesine Hayır Platformu adına söz alan Beyza
Üstün çevrenin katledilmesi anlamına gelen yasanın
Meclis'de bekletildiğini hatırlatarak, "Daha önce sizi
uyarmıştık. Şimdi bir kez daha uyarıyoruz, vadilerimizi, suyumuzu,
doğamızı meta olarak kullanmanıza izin vermeyeceğiz. Mücadelemiz
yaşam mücadelesidir. Kapitalizme karşı mücadeledir. Bu
mücadelenin karşısında duramazsınız" dedi.
Yeşil Gerze Çevre Platformu adına sahneye çıkan
Şengül Şahin, derelerin üzerine yapılan HES'lerin cinayet
olduğunu doğayı yok etmeye çalışanlara karşı halkın
örgütlü mücadeleyle bu talana direneceğini
söyledi.
Nükleer Karşıtı Platform adına konuşan Sebahat Arslan ise
nükleer santralin ölüm demek olduğunu söyleyerek, bunun
en yakın örneği olan Japonya'dan gördüklerini belirtti.
Arslan, nükleere karşı sonuna kadar direneceklerini söyleyerek
sözlerini bitirdi.
Mitingde, Bergama'da siyanüre karşı veren Burhan Kuzu, kanserden
yaşamını yitiren Kazım Koyuncu ve Japonya'da tsunami ve nükleer
felaketten dolayı yaşamın yitirenlerde, anıldı.
Mitingin ardından Grup Sisli Rüya ve Kibele'nin seslendirdiği
türkülerle horona duruldu, halaylar çekildi.

 

+İVME

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder