<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7243>'Suçum Affettiğinize
Özgürlük İstemek'</a></h1><p>Tunceli'nin Hozat İlçesi'nde Güler
Zere'nin serbest bırakılması için düzenlenen basın açıklamasına
katılan ve bu nedenle hakkında dava açılan ve yargılanan Yalçın
Çakmak,</p><p> </p><p>Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup
yazdı.</p><p>Tunceli'nin Hozat İlçesi'nde Güler Zere'nin serbest
bırakılması için düzenlenen basın açıklamasına katılan ve bu
nedenle hakkında dava açılan ve yargılanan Yalçın Çakmak,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup yazdı.</p><p>2009 yılının
Ağustos ayında Tunceli'nin Hozat İlçesi'nde; o tarihlerde hayatta
olan Güler Zere'nin serbest bırakılması için düzenlenen basın
açıklamasına katılan Tunceli Üniversitesi Tarih Bölümü'nde
araştırma görevlisi olan Yalçın Çakmak, "Suç ve suçluyu övme"
iddiasıyla Hozat Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 1 yıl süreden beri
yargılanıyordu. Mahkeme yargılama sonucunda "Güler Zere'nin terör
örgütü mensubu olmasına istinaden" görevsizlik kararı vererek davayı
" Terör Örgütü Propagandası Yapmak" iddiası ile Malatya Ağır Ceza
Mahkemesi'ne gönderdi. Mahkeme kararının ardından Araştırma
Görevlisi Yalçın Çakmak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup yazdı.
Türban yasağı, Kürt sorunu ve hak ihlallerine karşı hareket etmiş ve
bundan ötürü de çeşitli defalar muzdarip kılınmış bir insan
olduğunu dile getiren Çakmak, Cumhurbaşkanın duruma el atmasını
istedi.</p><p> </p><p>Çakmak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e
yazdığı mektupta şu ifadelere yer verdi:</p><p><em>Saygıdeğer
Cumhurbaşkanım;</em></p><p><em>Şahsım, Tunceli Üniversitesi Tarih
Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır. Akademik bir
kimliğe kavuşmak maksadıyla yürüttüğüm çalışmalarımın yanı
sıra geçmişten bugüne değin ülkemizde meydana gelen problemlere dair
fikir üretme gayretinde olan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.
Vicdani ve düşünsel sorumluluğum gereğince, yıllar yılı ülkemizde
bir sorun haline getirilen Türban, Kürt meselesi ve hak ihlallerine karşı
hareket etmiş ve bundan ötürü de çeşitli defalar muzdarip kılınmış
bir insanım. Akademik kimliğin yapısal bir özelliği gereğince
eleştirellik ve bilimsel bakış açısına sahip olmayı düstur haline
getirmiş bir birey olduğum için bugüne değin yasalarca tarafıma
tanınan haklarımın güvencesi ile hareket ettim. Kuşkusuz ki bu
davranışım, ülkemizde halen mevcut olan çeşitli sıkıntıların
çözümüne dair kendime yüklemiş bulunduğum vatandaşlık
sorumluluğumdan kaynaklanmaktadır.</em></p><p><em>Saygıdeğer
Cumhurbaşkanım;</em></p><p><em>01.08.2009 tarihinde Tunceli'nin Hozat
ilçesi merkezinde düzenlenen Munzur Doğa ve Kültür Festivali'nde, o
günler halen yaşıyor olan Güler Zere adlı mahkumun serbest
bırakılması maksadıyla düzenlenen bir basın açıklamasına katıldım.
Basından takip ettiğim kadarıyla Zere'nin kanser hastası olduğunu ve
salıverilme koşulunun da anayasamızın 104/2 maddeleri gereğince bir tek
tarafınıza verilmiş olduğunu öğrendim. Basın
açıklamasında dile getirilen "Güler Zere Serbest Bırakılsın ve
Güler Zere'ye Özgürlük" mealindeki ifadelerde bir sakınca
görmediğim için ben de bunlara iştirak etmiş ve bundan ötürü de
"suç ve suçluyu övme" iddiasıyla Hozat Sulh Ceza Mahkemesi'nde bir
yıla yakın bir süre boyunca yargılanmış bulunmaktayım. Adı geçen
mahkeme yapmış olduğu yargılamanın sonucunda vermiş olduğu gerekçeli
kararında "Güler Zere'nin terör örgütü mensubu olmasına
istinaden" görevsizlik kararı vererek davayı " Terör Örgütü
Propagandası Yapmak " gibi bir üst suçlama ile Malatya Ağır Ceza
Mahkemesine göndermiştir.</em></p><p><em>Saygıdeğer
Cumhurbaşkanım;</em></p><p><em>Güler Zere'nin ve hükümlü bulunmasına
neden olan pratik yaşamı ile mensubu olduğu örgüte dair herhangi bir
ibarede bulunulmamış olmasına rağmen şahsımın böyle bir zan altında
bırakılmasını ülkemiz demokrasisi ve hukuku açısından fevkalade
üzücü buluyorum. Zira, engin hoşgörünüz ve vicdani kanaatinizle
bırakılmasına vesile olduğunuz bir tutukluya dair demokratik bir basın
açıklaması içerisinde yer alarak size bir çağrıda bulunmamın nasıl
bir suç teşkil etmiş olduğunu açıkçası henüz anlamış değilim.
Bununda yanı sıra, tarafınızca affedilmiş ve akabinde de ölmüş
bulunun bir hükümlünün korunmaya alınmış bulunan ve anayasal olarak
kendisine tanınan haklarını ifade etmemin nasıl bir anayasal suç teşkil
ettiğini siz değerli cumhurbaşkanımın taktir yetkisine sunuyorum. Zira
bu husus ile ilgili tarafıma bir cezai müeyyidede bulunulduğu takdirde,
kendimi bir ölünün günahı ile yaşamaya mahkum kılınmış bir birey
olarak hissedeceğimi de ayrıca bildirmek
isterim.</em></p><p><em>Uluslararası mahkemelerce ifade özgürlüğü
kapsamında değerlendirilen buna benzer birçok davaya rağmen, ülkemizde
bulunan mahkemelerin halen bu şekilde hareket etmesinin demokratik bir
toplumda olmaması gerektiğini ve ifade özgürlüğünün önünde ciddi
bir engel teşkil ettiğini düşünmekteyim. Anayasal haklarım kapsamınca
ifade etmiş bulunduğum düşüncelerimin bir suç teşkil ettiğini dile
getirerek sürekli bir tedirginlik hali ile yaşatılmaya mecbur
bırakıldığım bir ülkede olmanın insani varoluşuma yönelmiş bir
tehdit olduğunu düşünüyorum. Ülkesine ve halkına karşı
kendini sorumlu hisseden bir vatandaş olarak bu duyguları hissetmenin bile
şahsım açısından fevkalade üzücü olduğunu bilmenizi isterim. Kendi
özgürlüğüm her zaman için başkasının özgürlüğünü ve
haklarını savunmaktan geçtiğine inandığım için düşüncelerimin
kısıtlanmasına ve bundan ötürü de cezalandırılmaya razı
olmayacağımı huzurunuzda bir kez daha dile getirmek
isterim.</em></p><p><em>Saygıdeğer Cumhurbaşkanım;</em></p><p><em>Maddi
ve manevi olarak kısıtlanmaya çalışılan yaşam koşullarımın bu tür
bahaneler ile suiistimal edilmesine gönlümün bir türlü razı
olamayacağını ve bundan ötürü de ülkemde yaşamımın bir zorluğa
gireceğini düşündüğüm için kabullenilmesi zor da olsa topraklarımı
terk etmeye kendimi hazırlamış olduğumu bilmenizi isterim. En azından
kendi adıma olmasa da, demokratik bir ülkede yaşamlarını sürdürme
iddiasında olan ve benim ile aynı kadere sahip bulunan diğer
vatandaşlarımıza yönelik bir girişimde bulunarak çoğulculuk ve ifade
özgürlüğüne yönelik uygulanan bu tür hukuki kısıtlamalara dair
gerekli girişimlerde bulunmanızı sizlerden talep
etmekteyim. </em></p><p><em> </em></p><p><em>Saygılarımla</em></p><p> </p><p><strong><em>Kaynak:
Tuncelininsesi</em></strong></p><p> </p><p></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder