<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7286>HES gezisinde PES dedirten
tablo</a></h1><div class="news-header"><div class="header-left"><p
class="date" style="text-align: justify;"><span style="font-size:
small;">21/08/2011 9:20</span></p></div><div class="header-right"
style="text-align: justify;"> </div><div id="divAdnetKeyword"
style="text-align: justify;"><h2><span style="font-size: small;">Elektrik
Mühendisleri Odası (EMO), Doğu Karadeniz Bölgesi HES Teknik Gezisi
Raporu'nu açıkladı: Hidroelektrik santralı (HES) projelerinde kamu
denetimi yok. Bazı tesisler hiç cansuyu bırakmıyor, 'balık geçitleri'
sadece yasak savma amacıyla yapılıyor.</span></h2></div></div><div
style="text-align: justify;"><span style="font-size: small;"><img
src="http://i.radikal.com.tr/644x385/2011/08/21/fft5_mf794842.Jpeg" alt="HES
gezisinde PES dedirten tablo" class="news-pic" /></span></div><p
style="text-align: justify;"><span style="font-size: small;">EMO Yönetim
Kurulu Yazmanı Erdal Apaçık, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Turgut ve
<span class="ADPopLink" style="color: #ee6603; border-bottom: 1px solid
#ee6603;"></span>Mehmet Bozkırlıoğlu ile birlikte basın toplantısı
düzenleyerek, bölgedeki 2 bine yakın HES'e ilişkin yapım süreçlerini
görmek üzere Doğu Karadeniz'e yaptıkları teknik gezi raporunu
açıkladı. Bölgedeki HES projelerinde kamu denetiminin olmamasını
eleştiren Apaçık, 'can suyundan balık geçitlerine, inşaat
hafriyatından, dağıtım ve iletim bağlantı sorunlarına, şirketlerin
azami kâr amacıyla kuralsız çalışmalarından işyerlerinde
taşeronlaşma'ya kadar uzanan tespitleri sıraladı. EMO'nun yıllardır
hidrolik potansiyelimizin değerlendirilmesinin önemini vurguladığını
kaydeden Apaçık, "Ancak derelerimiz toplum yararı gözetilmeksizin,
piyasacı bir <span class="ADPopLink" style="color: #ee6603; border-bottom:
1px solid #ee6603;"></span>anlayışla özel sektöre devredilmiştir"
dedi. Rapor şöyle: </span><br /> <br /><span style="font-size:
small;"> Bazı tesisler, özellikle doğal dokuyla uyumlu olmayan yapılar
imal ediyor. Özellikle 'balık geçitleri' sadece yasak savma amacıyla
yapılıyor. </span><br /><span style="font-size: small;"> Cansuyu kontrolü
için yapılan ölçüm tesisleri yeterli değil. Bunların işletmelerinde
sorunlar yaşanacağı ortada. Bazı tesisler bırakması gereken cansuyunu
hiç bırakmıyor ya da belirlenen değerin altında bırakıyor. </span><br
/><span style="font-size: small;"> Malzemelerin dökülmesinde kural
gözetilmiyor. Bazı firmalar üretim tesislerini taşkın yatağının
içerisine yerleştiriyor. Bazı tesislerin ek düzenlemeleri, mühendislik
kuralları yok sayılarak yapılıyor. Özellikle dere yatakları için
yapılan müdahaleler taşkın oluşmasına neden <span class="ADPopLink"
style="color: #ee6603; border-bottom: 1px solid #ee6603;"></span>olabilir.
</span><br /><span style="font-size: small;"> Bitki örtüsü ve özellikle
ağaçlar büyük zarar görüyor. Jeolojik yapının uygun olmaması ya da
jeolojik yapıya uygun imalat yapılmamasından dolayı bazı tesis binaları
heyelan altında kalıyor. </span><br /><span style="font-size: small;">
İşçi güvenliğine ilişkin önlemler yetersiz. Çevre köylerin ulaşım
yollarının güvenliği için hiçbir kurala uyulmuyor."</span></p><p
style="text-align: justify;"><span style="font-size: small;"> <a
href="http://www.radikal.com.tr/index/Ankara"
class="IndexLink">kaynak:radikal.com.tr</a></span></p><p style="text-align:
justify;"> </p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder