Bilirkişi
'Hasankeyf'te
02/12/2011
2:00
Ilısu Barajı
Projesi'nin iptali için açılan davada, 11 yıl sonra oluşturulabilen
bilirkişi heyeti, raporunu bitirdi. Raporda barajların ülke ekonomisine
yararı anlatılarak projeye yeşil ışık yakıldı.
sizcache="18" sizset="38">
sizset="38">
src="http://i.radikal.com.tr/644x385/2011/12/02/fft5_mf866655.Jpeg"
/>
Hasankeyf’i sular altında
bırakacak Ilısu Barajı’na karşı açılan davada 11 yıl sonra
bilirkişi raporu çıktı. İÜ İnşaat Fakültesi’nden su uzmanı
Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu, Bizans tarihçisi Doç. Dr. Feridun
Özgümüş ve İÜ’den Arkeolog Doç. Dr. Şevket Dönmez tarafından
hazırlanan ve Diyarbakır İdare Mahkemesi’ne sunulan raporda bölgede
M.Ö. 200 binlerden Osmanlı devri sonuna uzanan 550 arkeolojik alan ve
yerleşme olduğu vurgulandı. Ancak sular altında kalacak eserlerin
taşınmasının mümkün olduğu belirtildi.
Ülkenin enerji
ihtiyacına vurgu yapılan raporda, barajın ülkeye katkısının yıllık
300 milyon dolar olduğu anlatıldı. Raporda ayrıca barajın çevreye
olumsuz etkileri olduğu belirtilerek, iyi planlanması gerektiğinin altı
da çiziliyor. Raporda şöyle denildi:
‘’Dünyanın pek
çok yerinde yapılan barajlar, bölge halkının gelirini arttıran,
istihdamı geliştiren, ticareti ve ulaşımı geliştiren projelerdir.
Ilısu Barajı’nın bölgenin ve yöresinin sosyal, ekonomik ve
kültürel kalkınmasında önemli katkıları olması beklenmektedir.
Ayrıca hidroelektrik santraller, nükleer ve termik santrallere göre
çevreye en az zarar veren tesislerdir.’’
/>‘Bilirkişi üyeleri taraflı’
/>Bilirkişi heyeti, Avukat Murat Cano’nun açtığı dava sonucu
oluşturulmuştu. Cano 2000 yılında, Ilısu Barajı sözleşmesi’nin
iptali için Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
Hasankeyf’in geleceğini belirleyecek bilirkişi heyeti ise 11 yıl
sonra Mart 2011’de oluşturuldu.
Cano, bilirkişinin taraflı
olduğu gerekçesiyle rapora itiraz etti. Cano, mahkemeye sunduğu itiraz
dilekçesinde şunları söyledi:
“Prof. Ağıralioğlu halen
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ Yönetim Kurulu üyesidir. Doç.
Dr. Özgümüş, bakanlık temsilcisi olarak Ankara'da Koruma Bölge
Kurulu’nda görev yapıyor. Doç. Dr. Şevket Dönmez de yine bakanlık
temsilcisi olarak İstanbul 4 no’lu Koruma Kurulu’nun üyesi.
Ayrıca raporda 550 yerleşim yeri olduğunden söz ediliyor. Yerleşim yeri
eserler topluluğudur. Amerika kıtasında bile bu kadar eser yoktur. Kalenin
bulunduğu falez su altında kalmayacak. Ancak çökerse arkasındaki 5 bin
mağara evi zarar görür. Tüm bu eserlerin nasıl sualtında korunacağına
dair bir proje yok. Taşınacak eserlerin nasıl taşınacağı belli değil.
Bilimsel düşünce yok. Mahkemeden bu projelerin olup olmadığını sorup
istemesini talep ettim.”
sizset="38">kaynak:radikal.com.trbırakacak Ilısu Barajı’na karşı açılan davada 11 yıl sonra
bilirkişi raporu çıktı. İÜ İnşaat Fakültesi’nden su uzmanı
Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu, Bizans tarihçisi Doç. Dr. Feridun
Özgümüş ve İÜ’den Arkeolog Doç. Dr. Şevket Dönmez tarafından
hazırlanan ve Diyarbakır İdare Mahkemesi’ne sunulan raporda bölgede
M.Ö. 200 binlerden Osmanlı devri sonuna uzanan 550 arkeolojik alan ve
yerleşme olduğu vurgulandı. Ancak sular altında kalacak eserlerin
taşınmasının mümkün olduğu belirtildi.
Ülkenin enerji
ihtiyacına vurgu yapılan raporda, barajın ülkeye katkısının yıllık
300 milyon dolar olduğu anlatıldı. Raporda ayrıca barajın çevreye
olumsuz etkileri olduğu belirtilerek, iyi planlanması gerektiğinin altı
da çiziliyor. Raporda şöyle denildi:
‘’Dünyanın pek
çok yerinde yapılan barajlar, bölge halkının gelirini arttıran,
istihdamı geliştiren, ticareti ve ulaşımı geliştiren projelerdir.
Ilısu Barajı’nın bölgenin ve yöresinin sosyal, ekonomik ve
kültürel kalkınmasında önemli katkıları olması beklenmektedir.
Ayrıca hidroelektrik santraller, nükleer ve termik santrallere göre
çevreye en az zarar veren tesislerdir.’’
/>‘Bilirkişi üyeleri taraflı’
/>Bilirkişi heyeti, Avukat Murat Cano’nun açtığı dava sonucu
oluşturulmuştu. Cano 2000 yılında, Ilısu Barajı sözleşmesi’nin
iptali için Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
Hasankeyf’in geleceğini belirleyecek bilirkişi heyeti ise 11 yıl
sonra Mart 2011’de oluşturuldu.
Cano, bilirkişinin taraflı
olduğu gerekçesiyle rapora itiraz etti. Cano, mahkemeye sunduğu itiraz
dilekçesinde şunları söyledi:
“Prof. Ağıralioğlu halen
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ Yönetim Kurulu üyesidir. Doç.
Dr. Özgümüş, bakanlık temsilcisi olarak Ankara'da Koruma Bölge
Kurulu’nda görev yapıyor. Doç. Dr. Şevket Dönmez de yine bakanlık
temsilcisi olarak İstanbul 4 no’lu Koruma Kurulu’nun üyesi.
Ayrıca raporda 550 yerleşim yeri olduğunden söz ediliyor. Yerleşim yeri
eserler topluluğudur. Amerika kıtasında bile bu kadar eser yoktur. Kalenin
bulunduğu falez su altında kalmayacak. Ancak çökerse arkasındaki 5 bin
mağara evi zarar görür. Tüm bu eserlerin nasıl sualtında korunacağına
dair bir proje yok. Taşınacak eserlerin nasıl taşınacağı belli değil.
Bilimsel düşünce yok. Mahkemeden bu projelerin olup olmadığını sorup
istemesini talep ettim.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder