2 Şubat 2011 Çarşamba

24 yıl Yatırmak Yetmedi

24 yıl Yatırmak
Yetmedi

 Dicle Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi'nde
müşahede altında tutulan KCK davası tutuklularından olan Ali
Oruç hakkında bilgi veren Avukatı Bekir Benek, Oruç'un
ağır sağlık rahatsızlıklarına rağmen içeride tutuluyor
olmasının bir hukuk cinayeti olduğunu söyledi.

1984 yılında tutuklanan Ali Oruç'un 2007 yılında tahliye
edildiği bilgisini veren Bekir Benek, "Türkiye cumhuriyeti
tarihinde üst üste en fazla yatan kişidir. T.C tarihinde 24 yıl
kesintisiz cezaevinde kalan daha yok" dedi. Bu kadar uzun süre
cezaevinde kalmış olmasının vucudunda ağır tahribatlar bıraktığını
belirten Benek, "Daha önce Diyarbakır, Antep, Ceyhan, Aydın gibi
çeşitli cezaevlerinde dönem dönem yapılan müdahaleler
saldırılara da maruz kalmış biri. Açlık grevleridir,
ölüm oruçlarıdır daha önce bunlara girmiş biri. 1984
yılından beri cezaevindeki tüm olumsuzlukları yaşamış.
Dolayısıyla kronik anlamda vücudunda rahatsızlıklar var"
dedikten sonra Oruç'un cezaevinden çıktıkan bir
buçuk yıl sonra KCK davasından yöneticilik iddiasıyla tekrar
tutuklandığını ve 14 aydır cezaevinde tutulduğunu kaydetti.

DİYALİZE GİREBİLİR

Ali Oruç'un iki kez ameliyat geçirdiğini ve en sonki
ameliyatından dolayı şu anda Dicle Üniversite Eğitim Araştırma
Hastanesi'nde müşahede altından tutulduğunu söyleyen Benek,
"Bununla birlikte böbrek yetmezliği rahatsızlığı da ciddi.
Belki de bundan sonra diyalize girmesi de gerekebilir. Çünkü
içinde bulunduğu şartları itibarıyla da rahatsızlığı daha da
hızlanacak. Kalp ile ilgilide problemi var. Prostatla ilgili
rahatsızlığı var. Hafif biraz soğuduğu zaman saatte bir lavaboya
gitmeye ihtiyaç duyuyor. Yani artık o derece vücut
yıpranmışki mevcut cezaevi şartlarını kaldıracak durumda değil"
şeklinde konuştu. Oruç'un yargılandığı 18 duruşmaya
sağlık sorunları yüzünden katılamadığını ve bizzat cezaevi
doktorları tarafından raporlu olduğunu kaydeden Benek, Oruç'un
sağlığından endişe ettiklerini belirterek şunları söyledi:
"Tutuklama bir tedbirdir. Dava dosyası kapsamında bile serbest
bırakılması lazım. Hadi davayı geçtik sağlık koşulları
itibarıyla de tahliye edilmesi gerekiyor. Mahkemeye talep ettik ama mahkeme
taleplerimiz ret etti."

HUKUK CİNAYET İŞLİYOR

Mahkemenin bu tutumunun hukuktan uzak keyfi bir karar olduğunu belirten
Benek, müvekkilinin yaşam hakkının tehdit altına alındığını
kaydetti. Oruç'un içeride geçirdiği her
günün onu ölüme bir adım daha yaklaştırdığına
dikkat çeken Benek, "47 yaşındadır. Ömrünün
yarısından daha fazlasını içeride geçirmiş biri.
Dolayısıyla şu an ceza almadığı bir davadan yıllarca tutuklu tutmak
adeta cinayete teşebbüstür. Hele hele bu sağlık koşulları,
yani hem fiziki hem psikolojik açıdan cinayete
teşebbüstür. Biz bu nedenle kamuoyunu bu konuda bir duyarlılığa
davet ediyoruz" dedi ve şunları ekledi: "Ali Oruç
cezaevindeyken 14 kitap yazmış, 3 tane resim sergisi açmış,
siyasal kimliğinin yanında entelektüel kimliği de olan biri. Ancak
şu an cezaevinde bu mevcut yetenekleri de köreltiyor. Üretme
yeteneğine de bir müdahale var."

 

 Kaynak: gunlukgazetesi.net
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder