<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7406>Festus Okey Davasında İbre
Şaştı </a></h1><p>Polis kurşunuyla ölen Festus Okey'in davası üç
yıldır bir adım ilerlemezken, bu durumu eleştirenler anında mahkemelik
oluyor.<br />Nijeryalı Festus Okey'in, Beyoğlu Polis Merkezi'nde polis
kurşunuyla öldürülmesinin üzerinden dört yıl geçti. Beyoğlu 4.
Ağır Ceza Mahkemesi, yaklaşık üç yıldır ölen kişinin gerçek Festus
Okey olup olmadığını araştırmakla meşgul. Katıldığı bir TV
kanalında mahkemenin bu tutumuna itiraz eden Avukat Güray Dağ'a dava
açılmasından sonra bu kez de duruşma salonunda heyetle tartışan
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi'nden Ömer Kavili ile iki avukat,
baroya şikâyet edildi. Öte yandan, müdahillik dilekçesi veren 100'ü
aşkın kişi hakkındaki soruşturma da ifade alımlarıyla sürüyor. <br
/>Okey, dört yıl önce, 20 Ağustos 2007'de Beyoğlu Polis Merkezi'nde
polis Cengiz Yıldız'ın tabancasından çıkan kurşunla ölmüştü.
İlk duruşma 27 Kasım 2007'de görüldü. Davaya bakan Beyoğlu 4. Ağır
Ceza Mahkemesi, 2008'den beri, öldürülen kişinin gerçek Festus Okey
olup olmadığını belirlemek için Nijerya'dan yanıt bekliyordu. Fakat
geçen on duruşma ve üç yıl boyunca bu evrak Türkiye'ye gelmemişti.
<br />Radikal, 20 Ekim 2010'da, Festus Okey'in ölümünden iki hafta
önce bir halı sahada çekilmiş görüntü kayıtlarını "Bay
hiçkimsenin varlığı kanıtlandı" başlığıyla
yayımladı.</p><p>Bakanlık izni alınmadı <br />Aynı gün NTV'de
'Mirgün Cabas'la Her Şey' programında bu konu ele alındı. Görüş
bildirmesi için, ilk duruşmadan itibaren davaya Çağdaş Hukukçular
Derneği (ÇHD) adına müdahillik dilekçesi veren fakat talebi sürekli
reddedilen Avukat Güray Dağ da çağrıldı. Dağ, "Bir şekilde
unutturup sonrasında beraat kararı verilirse temyiz eden olmayacağı için
polis aklanacak. Davaya müdahil olamadığımız için temyiz şansımız
yok..." dedi. Bu sözler üzerine Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin
Başkanı İshak Eken, üye hâkimler Gönül Demirci ve Keskin Karakurt,
Savcı Mehmet Nuri Gür, şikâyette bulundu. Böylece Avukat Dağ hakkında,
'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs'ten dava açıldı.</p><p>Üç
soruşturma daha <br />Avukatlar davanın 11 Temmuz 2011'deki 14.
duruşmasında da hazır bulundu. İstanbul ve Ankara baroları ile ÇHD
adına yine müdahillik dilekçesi verildi. Mahkeme heyeti ara karar verip
duruşmayı erkenden bitirince avukatlarla heyet arasında tartışma
çıktı. Mahkeme tutanağına göre avukat Ömer Kavili,
"Söyleyeceklerimiz vardı, ne hakla duruşmayı bitirirsiniz, burada adil
yargılanma hakkı ihlal ediliyor, hak arama özgürlüğü engelleniyor,
duruşma salonunu terk etmiyoruz" dedi. Tutanağa göre avukatlar uzun
süre duruşma salonunda kaldı. Mahkeme heyeti polislerin müdahalesini
istediyse de Kavili, memurlara, "Suç işlersiniz, sizi biz bile
kurtaramayız" dedi. Gerginlik saat 20.00'ye kadar sürdü. Daha sonra
mahkeme, disiplin soruşturulması yapılması için Avukat Ömer Kavili ile
müdahil olmak için dilekçe verenlerin avukatlarından Avukat Burcu
Özaydın ve Muhsin Kemal Şimşek hakkında şikayette bulundu. <br
/>İstanbul Barosu, usul gereği üç avukatın savunmasını istedi. Üç
avukat için ceza soruşturması açılıp açılmadığı ise şimdilik
bilinmiyor.</p><p>'Dava ilerlesin' demek suç oldu <br />Bu arada davaya
müdahil olmak isteyen ancak bu talepleri kabul edilmeyen beş avukatla,
Göçmen Dayanışma Ağı'ndan yaklaşık 100 kişi davanın Nijerya'dan
beklenen belgeye takılarak, ilerlemesini eleştirince mahkeme bu kişiler
hakkında 'adli yargılamayı etkileme' suçundan suç duyurusunda
bulunmuştu. Soruşturmada zanlılar teker teker savcılığa giderek ifade
vermeye devam ediyor. Dava açılıp açılmayacağı ifadelerin
tamamlanmasından sonra belirlenecek.</p><p></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder