20 Eylül 2011 Salı

Mahkumların Elleri Kelepçeliydi

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7553>Mahkumların Elleri
Kelepçeliydi</a></h1><p style="text-align: justify;"><span style="font-size:
small;">Ring aracında yanarak ölen beş mahkumun aileleri, olayda "ihmal
olduğunu" öne sürerek şikayetçi olacaklarını açıkladı, Bakan Ergin
mahkumların ellerinin kelepçeli olduğunu söyledi.</span></p><div
class="item" style="text-align: justify;"><p><span style="font-size:
small;"><img src="http://bianet.org/resim/olcekle/28963/490/250" width="490"
height="250" /></span></p><p><span style="font-size: small;">Van'dan
İstanbul'a giderken, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi yakınlarında cezaevi
nakil aracının içinde yanarak yaşamını yitiren üçü hükümlü, ikisi
tutuklu beş kişinin yakınları Adalet Bakanı'na tepki gösterdiler.
Olayda "ihmal olduğunu" ileri sürerek şikayetçi olacaklarını
söylediler.</span></p><p><span style="font-size: small;">Ring aracı, 16
Eylül Cuma sabah 06:00'da Kayseri-Malatya karayolunun Karakuyu köyü
civarında seyir halindeyken alev aldı. Şoför aracı durdurdu, askerler
dışarı çıktı. Ancak mahkumların bulunduğu arka bölümdeki kapı
kilitli olduğundan içerideki tutuklular <strong>Abdülsetter
Ölmez</strong> (35) ile <strong>Akif Karabalı </strong>(24) ve
hükümlüler <strong>Sinan Aşka</strong> (18),<strong> İsmet Evin</strong>
(33) ile <strong>Medeni Demir </strong>(47) yanarak hayatını
kaybetti.mahkumların, uyuşturucu satıcılığı ve hırsızlık
suçlarından tutuklu ve hükümlü olduğu ifade edildi.</span></p><p><span
style="font-size: small;">Yangının, motor arızasından kaynaklanmış
olabileceği açıklandı. Mahkumların cenazeleri Erciyes Üniversitesi Tıp
Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi'ne götürüldü. Yakınlarından alınan
DNA örnekleriyle cesetlerden alınan örnekler Ankara Adli Tıp Kurumu'na
gönderildi. Kimlik tespit çalışmaları devam ediyor.</span></p><h2><span
style="font-size: small;">"Özür dilemekle olmaz"</span></h2><p><span
style="font-size: small;">Olayın ardından Kayseri'ye giden ölen
tutukluların yakınlarından Fetullah Karabalı, yeğeni Akif Karabalı'nın
uçakla götürülmesi için başvurduğunu ancak kabul edilmediğini
söyledi.</span></p><p><span style="font-size: small;">Karabalı, "Muş
Cezaevi'ne başvurarak, yeğenimin uçakla gönderilmesini istedim. Gerekirse
diğer mahkumların biletini de biz alalım dedim ama kabul etmediler"
dedi.</span></p><p><span style="font-size: small;">Karabalı, yeğeni Akif'in
hükümlü değil tutuklu olduğunu, oradaki bir olayla ilgili ifadesine
başvurulmak için İstanbul'a götürülmek üzere Muş Cezaevi'nden
alındığını ve Van'da 36 saat bekletildikten sonra götürülürken
olayın meydana geldiğini anlattı.</span></p><p><span style="font-size:
small;">Yeğeninin İstanbul'a uçakla götürülmesi için
başvurduklarını ancak kabul edilmediğini ileri süren Fetullah Karabalı
şunları söyledi:</span></p><p><span style="font-size: small;">"Yeğenimi
uçakla götürmek için Muş Cezaevi'ne başvurduk. Cezaevi Müdürüne
'Onunla giden arkadaşlarının da uçak biletlerini biz alalım aynı gün
gitsin geri dönsün. Sadece ifade vermeye gidiyor' dedik, kabul edilmedi.
Muş Cezaevi de yüzde yüz suçludur. Muş Cezaevi Müdürü beni telefonla
aradı özür diledi. Özür dilemekle olmaz, savcılığa
bildireceğim."</span></p><p><span style="font-size: small;">Karabalı,
"Adalet Bakanı neden sadece beş mahkumun yandığını açıklasın.
Askerler ve şoförler kurtuluyor. Bakan'ın bilgi vermesi gerekir. İki-üç
kurşun sıksalar o kapı açılırdı. Mazotlu arabanın motorunun
yandığını ilk kez görüyorum. Cenazelerimiz tanınmaz halde. Şoförden,
astsubaydan ve askerlerden şikayetçiyiz" diye konuştu.</span></p><h2><span
style="font-size: small;">"Ring aracı daha güvenli"</span></h2><p><span
style="font-size: small;">Hükümlü İsmet Evin'in amcası İsmail Evin de
cenazeyi almak için Hakkari'den geldi. Yeğeninin İstanbul'da kaldığı
cezaevinden Van'daki uyuşturucu davasının duruşmasına getirildiğini
söyleyen Evin, "Mahkemeden sonra İstanbul'a götürüyorlardı. Olayda
kasıt olduğunu düşünüyoruz. Suç duyurusunda bulunacağız. Kurtulan
askerlerle de görüşmek istiyoruz" dedi.</span></p><p><span
style="font-size: small;">Ölen hükümlülerden Medeni Demir'in oğlu Demir
Demir ise "babasının yanmasının kaza olduğuna inanmadığını"
söyledi. Demir, mahkumların uçakla götürmelerine izin verilmediğini,
ring aracının daha güvenli olduğunun söylendiğini
anlattı.</span></p><p><span style="font-size: small;">Tutuklu Ölmez'in
amcasının oğlu Baki Ölmez de, "Mahkumların yanması seyredildi,
müdahale edilmedi. Suçları ne olursa olsun böyle ölmeyi hak etmediler.
1620 kilometrelik yolda bu şekilde nakledilmeleri de kanunen doğru
değildi" diye konuştu.</span></p><p><span style="font-size: small;">Adalet
Bakanı <strong>Sadullah Ergin</strong> ise yangının Elazığ'da yapılan
yakıt ikmalinden sonra çıkan teknik bir arıza sonucu meydana geldiğini
ancak yine de "Teknik incelemeler bitmeden bir şey söylemek için erken
olduğunu açıkladı.</span></p><p><span style="font-size: small;">Nakil
için neden uçağın kullanılmamış olduğuna ilişkin soruları
yanıtsız bırakan Ergin, "Bu araçların bakımsız olduğu, eski olduğu
gibi yorumlar yapılıyor. Yanan araç 2010 modeldi ve 23 Ağustos'ta teknik
bakımları yapılmıştı" dedi.</span></p><p>&nbsp;</p><p><span
style="font-size: small;">Mahkumların hem ellerinin hem de ayaklarının
bağlı olduğuna ilişkin iddialara da "mahkumlarının sadece ellerinin
kelepçeli olduğu" yanıtını verdi. (AS)</span></p><div class="bilgi"
style="text-align: justify;"><div class="from"><span style="font-size:
small;">Kayseri - BİA Haber Merkezi</span></div><div class="yer"><span
style="font-size: small;">19 Eylül 2011,
Pazartesi</span></div></div><p><span style="font-size:
small;"></span></p></div><p style="text-align: justify;"><span
style="font-size: small;">kaynak.bianet.org</span></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder