8 Eylül 2010 Çarşamba

Fransa: 2,5 milyon emekçi sokakta

Fransa: 2,5 milyon emekçi
sokakta

Fransız emekçiler bir kez daha tek vücut olup
haykırdı: "Neoliberal saldırıya geçit yok".

Fransa'da dün (7 Eylül) emeklilik yaşının 60'dan
62'ye yükseltilmesine karşı genel grev vardı. Kamudan ulaşıma,
otomotivden enerji sektörüne kadar geniş bir yelpazeden 2,5
milyon
işçi ve emekçi bir kez daha ülkenin fişini
çekti, Sarkozy'nin neoliberal saldırı yasalarına hep bir ağızdan
"geçit vermeyeceğiz" diye haykırdı.

Ülkede ulaşım büyük ölçüde aksarken,
işçiler şalteri indirdi, postacılar mektup dağıtmadı,
öğretmenler derslere girmedi, öğrenciler okula gitmedi,
yargıçlar davalara bakmadı... Emeklilik yaşının
yükseltilmesine karşı 24 Haziran'da yapılan bir önceki greve
göre katılım, -hem greve hem de yürüyüşlere katılım
oranı olarak- ikiye katlandı.

Paris'te 300 bin kişi yürüdü

Yürüyüşlerin en kitleseli başkent Paris'te
olanıydı. Republique (Cumhuriyet) Meydanı'ndan saat
14.00'de başlayan eylem, Nation (Ulus) Meydanı'nda son
buldu. 300 bine yakın işçi ve emekçinin katıldığı
yürüyüş şehrin sokaklarına sığmadı. Öyle ki, iki
ayrı koldan yürünmesine rağmen, saat 18.00'de hala toplanma
alanında yürümeyi bekleyen binlerce emekçi vardı.

Yürüyüşe CGT (Genel İşçi Konfederasyonu),
CFDT (Fransa Demokratik İşçi Sendikaları Konfederasyonu),
UNSA (Ulusal Otonom Sendikalar Birliği), CFE-CGC (Fransa
Genel Kamu Sendikaları Konfederasyonu), FO (İşçi
Gücü), FSU (Sendikalar Birliği Federasyonu), SUD
(Demokratik Dayanışma Birliği), Solidaries (Dayanışma),
UNL (Ulusal Liseliler Birliği), UNEF (Fransa Ulusal
Öğrenci Birliği) adlı sendikalar ile NPA (Yeni Antikapitalist
Parti), PS (Sosyalist Parti), PCF (Fransa Komünist
Partisi) gibi partiler, kağıtsızlar ve çok sayıda kitle
örgütü katıldı. Eylemin asıl gövdesini ise CGT ve CFDT
sendikaları oluşturuyordu.

Başkentte örgütlü olduğu tüm bölgelerden katılım
sağlayan CGT, tek başına ayrı bir koldan yürüdü. Diğer
kolun ağırlığını ise CFDT sendikası oluşturdu. CFDT belki de
bugüne kadarki en geniş katılımı sağladı. Sendika kortejinin
başı Bastille Meydanı'nı geçmişken sonu hala Republique
Meydanı'ndaydı. (Yaklaşık 2 km.) Aynı durum CGT için de,
üstelik fazlasıyla geçerliydi.

Ülke çapında 2,5 milyon

Fransa çapında ise kimilerine göre 2,5 milyon,
kimilerine göreyse 3 milyon emekçi sokaklara
çıktı. Paris'ten sonraki en kitlesel eylem, ülkenin
güneyindeki Marsilya'da gerçekleşti. Sendikalara
göre Marsilya'da yapılan yürüyüşe 200 bin
emekçi katıldı.

Lyon'da 35 bin, Rennes'de 50 bin, Bordeaux'da 100 bin,
Caen'da 25 bin, Lorient şehrinde de 20 binden fazla
emekçi sokaktaydı. Ülkenin diğer şehirlerinde yapılan
eylemlerde de onbinlerce emekçi yer alarak, emeklilik yaşının
yükseltilmesine karşı ses verdi.

Sendikalar: "Geçit vermeyeceğiz"

Eylemden sonra açıklama yapan sendikalar, emeklilik yaşının
yükseltilmesine izin vermeyeceklerini belirtirken, Cumhurbaşkanı
Sarkozy
bildik martavalı okudu. "Tasarıdan geri adım
atmayacağım
" diyen Sarkozy'ye, milyonlar olup alanlarda yanıt
veren emekçilerden sonra sendika başkanları da eylem sonrasında
cevap verdiler.

Ülkenin en büyük işçi sendikası olan CGT
Başkanı Bernard Thibauld

eylemin büyüklüğü, Sarkozy'nin
önümüzdeki saatlerde bu durumu düşünmesine neden
olacaktır. Hiçbir hükümet bu büyüklükteki
seferberliği hafife alamaz. Üstelik, bu daha başlangıç. Yasa
tasarısı geri çekilmezse eylemler büyüyerek devam
edecek

dedi. Diğer sendika başkanları da mezarda emekliliği kabul
etmeyeceklerini söyleyerek, mücadeleye sonuna kadar devam
edeceklerini belirttiler.

İşçiler, memurlar, öğrenciler...

Dünkü eylemlerin en dikkat çekici noktası,
işçisinden memuruna, öğrencisinden ev kadınına kadar
çeşitli toplumsal sınıf ve katmanların biraraya gelişiydi.
Üç kuşaktan eylemciler, Fransa'da beş yıl önce
geçirilmeye çalışılan CPE saldırısında olduğu
gibi yine alanlarda buluştu. Bu, Fransız işçi ve
emekçilerin güçlü
örgütlülüğünü ve diri duruşlarını
gösterdiği kadar, neoliberal saldırı yasasına karşı oluşan
duyarlılığın ve mücadele azminin de göstergesi.
Yürüyüşte onbinlerce eylemcinin "bu bir sınıf
savaşıdır
" dövizlerini taşıması, emekçilerin
girilen mücadeledeki duruş yönüne ve bilinç
açıklığına işaret ediyor.

Fransız burjuvazisi, "altın çocuğu" Sarkozy
üzerinden "geri adım atmayacağız" diyor. Uzun bir
süre atmayacakları da kesin. Zira, emperyalist rekabette rakiplerine
göre hayli geriden seyreden Fransız burjuvazisinin emeklilik
yaşının yükseltilmesi başta olmak üzere, eğitim ve
sağlığın özelleştirilmesi, çalışma saatlerinin
uzatılması, esnek çalışmanın oturtulması gibi bir dizi
saldırıyı geçirme zorunluluğu var. Yoksa kan kaybı artacak.
Üstelik, bu saldırıları 2 yıl sonra gerçekleşecek
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce geçirmek zorunda.
Çünkü önümüzdeki seçimlerde
Sarkozy'nin (dolayısıyla sağ cephenin) kazanma şansı her geçen
azalıyor. Yani zaman az!

Burjuvazinin bu sıkışıklığı, önümüzdeki kısa
süreçte ülkedeki sınıf savaşımını ister istemez
yükseltecek. Emek cephesi 24 Haziran eylemindeki kitleselliği ikiye
katlayarak, izin mevsimi sonrası mücadeleye oldukça yüksek
bir giriş yaptı. Moraller yükseldi, mücade azmi arttı, kazanma
inancı tırmandı.

Fakat, bu "pilavın daha çok su çekeceği"de
ortada! Burjuvazi bu saldırıdan kolay geri adım atmayacak.
İnişli-çıkışlı, saldırılı-geri çekilmeli uzun bir
süreç olacak. Emek cephesi bu diriliğini, kitleselleğini,
birleşik mücadelesini ve net duruşunu sergilemeye devam eder,
burjuvazinin muhtemelen önümüzdeki kısa süreçte
deneyeceği içerden bölme politikalarını da boşa
çıkartırsa, Sarkozy'nin tüm o "geri adım
atmayacağız" naralarını -aynı CPE döneminde olduğu gibi-
gömer ve kazanır.

Fransa'da emekle sermaye arasındaki mücadele yükselerek devam
ediyor...

 

Kaynak : www.alinteri.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder