Polis, Cinayetin Kaydını
Sakladı mı?
Olay yeri tutanağında Şerzan vurulduğunda
polisin olay yerinde olmadığı öne sürüldü. Daha sonra
hazırlanan fezlekede ise sokağı gören kamera kayıtları gizlenmek
istenmişti. Ama savcılık kaydı buldu, üstelik kayıtta polis
gençlerin üzerine doğru ateş ederken
görülüyordu.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesi'ne
göre, 12 Mayıs 2010'da saat 00.30 gibi İstanbul
Birahanesi'nin önünden geçen Cansel İ. ve Sefa
Ö. adlı iki sol görüşlü öğrenciye
küfredilince arkadaşları birahanenin yakınındaki Akyol
Parkı'nda toplandı. Ülkücülerle aralarında
çıkan kavgaya polis müdahale etti. Onlar gözaltına
alınırken, saat 02.30-02.40 sularında Kurt'un da aralarında olduğu
üniversiteliler polis merkezine doğru yürüyüşe
geçti. Bu sırada, yol üzerindeki lokantada bulunan
ülkücülerle taşlı kavgaya tutuştular.
Ülkücüler polislere doğru koştuğu sırada, Gültekin
Şahin adlı sivil polis önce havaya ateş açtı.
Göstericiler Kıbrıs Caddesi'ne kaçarken, Şahin bu kez de
silahı eylemcilere doğrultup tetiğe bastı. Kurşunun isabet ettiği
Batmanlı Şerzan Kurt, 24 Mayıs'ta öldü.
KAMERALAR İNCELENMEMİŞ
Ancak Şerzan Kurt dosyasına göre Muğla emniyeti, öğrencinin
ölümüne yol açan kurşunun polisin silahından
çıkmış olduğunu gizlemek istedi. Dosyaya giren 12 Mayıs 2010
tarihli 'Olay Yeri Tutanağı'nda, Şerzan Kurt'un
vurulduğu noktada hiç bir polis bulunmadığını öne
sürüldü. Üstelik tutanağı imzalayanlar arasında,
Kurt'u öldürdüğü iddiasıyla daha sonra tutuklu
yargılanmaya başlayan polis Gültekin Şahin de vardı.
Fakat bu tutanaktaki anlatım öyküsü, dört gün
sonra, yani 16 Mayıs'ta Terörle Mücadele Şube
Müdürü Deniz Alemdar tarafından savcılığa gönderilen
polis fezlekesindeki öyküyle çelişiyor. Fezlekede polis,
kendi tutanağının aksine polislerin o noktada bulunduğu belirtip
şöyle diyor: "Kalabalığı dağıtmak için hava ateş
açılmış ve gazla müdahale edilmiştir. Müdahaleden kısa
bir süre sonra bir şahsın vurulduğu
görülmüştür."
Fezlekede, o gün meydana gelmiş başka bir saldırının kamera
kaydına yer verilirken, Kurt'un vurulduğu sokağa bakan kameraların
incelenmediği, incelendiyse de buna yer verilmediği savcılık
soruşturmasında anlaşıldı. Savcı Tanık Tuna'nın 22
Haziran'da hazırladığı iddianameye konulan, bir pastaneye ait
kameranın saat 02.44'teki kaydına göre, vurulma anı şöyle
gerçekleşiyor:
"Şüpheli Gültekin Şahin'in göstericilere doğru
koştuğu, silahını göstericilere doğrultarak ateş ettiği silahın
namlusundan çıkan duman ve ateşten
görülmüştür... bir müddet sonra polislerin
görüntüye girmeyen bir noktaya doğru yöneldikleri, bu
esnada Şahin'in silahını beline takarak uzaklaştığı
görülmüş..."
Şahin 'kasten öldürme' iddiası ve
ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanacak.
Kaynak: radikal.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder