AKP İKTİDARININ
ŞİDDETİNE, POLİS DEVLETİ GİRİŞİMLERİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ!
AKP İKTİDARININ
ŞİDDETİNE,
POLİS DEVLETİ
GİRİŞİMLERİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ!
Sayın Basın
Mensupları;
Öncelikle bugün
Ankara’da, OSTİM’de meydana gelen patlamada hayatını kaybeden
altı emekçi kardeşimizi saygıyla anıyor; yakınlarına
başsağlığı, yaralı emekçi kardeşlerimize acil şifa
diliyoruz.
Bugün OSTİM’de,
ilk bakışta işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerinin
yeterli olmamasından kaynaklandığı izlenimi veren bu vahim kaza
yaşanırken, Kızılay’da da AKP iktidarının hak arayan
emekçilere tahammülsüzlüğünü gösteren
bir vahşet yaşandı.
İşçi ve
emekçilerin sadece ve sadece demokratik hakları ve insanca yaşam
hakkı için gösterdikleri demokratik tepkileri su, gaz ve sis
bombalarıyla bastırıldı.
Bu vahşet AKP iktidarının
işçi ve emekçilerin demokratik tepkilerine karşı
tahammülsüzlüğünün ifadesidir.
Bu vahşet AKP iktidarının
özlemini duyduğu ve adım adım gerçekleştirdiği “polis
devleti”nin ifadesidir.
Sayın basın
mensupları;
Bu gidiş ülkemizin
karanlığa doğru gidişidir. Kazanılmış demokratik hakların yok edilme
isteğidir. İşçi ve emekçi halk düşmanlığıdır.
İktidarın, sadece ve sadece kendi temsil ettiği sermaye sınıfının
taleplerini hayata geçirme politikasının kanıtıdır.
Bugün Ankara’da ne
yaşanmıştır?
Türkiye’nin en
saygın emek-meslek örgütlerinin; milyonlarca işçiyi, kamu
çalışanını, mimar ve mühendisi, doktoru temsil eden
DİSK-KESK-TMMOB-TTB’nin hem kendi üyelerinin, hem de
bütün emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını
savunmak, toplumsal ve demokratik taleplerini dile getirmek için
düzenledikleri tamamen yasal ve meşru eylem, siyasi iktidarın
güvenlik güçleri tarafından şiddet kullanılarak
engellenmiştir.
Bugün TBMM’de
görüşülmekte olan “Torba Yasa” içinde
gerek parlamento içinde gerekse toplumsal hayatta bir mutabakatla
karşılanan cezaların indirilmesi, öğrenci gençliğe af,
emeklilerin bazı taleplerinin karşılanması gibi düzenlemelerin
yanında milyonlarca işçi ve emekçinin haklarının gasp
edilmesi, gençlerin ve çocukların geleceğinin karartılması,
daha da karanlık süreçlere götürücü
düzenlemeler içermektedir.
Bu yasada güvensiz
çalışma vardır. Bu yasada kamu çalışanlarına
sürgün vardır.
Bu yasada gençlere
istihdam adına mali kıskaca almak vardır. Bölgesel asgari ücret
vardır. İşsizlik fonunun yağmalanması vardır.
Ne yapmalıydık?
Hiç ses
çıkarmamalı mıydık? Üyelerimizin hak ve çıkarlarını
korumamalı mıydık? Demokratik haklarımızı savunmamalı
mıydık?
Ne yapmalıydık?
Teslim mi olmalıydık?
Yani AKP iktidarının
bugüne kadar yaptığı gibi toplumsal örgütlerden
kaçırdığı, parlamento içindeki partilerden dahi
kaçırdığı “imamın doğru bildiği yolda”
yürümesi karşısında susmalı mıydık? Yani bizden iktidar
karşısında el pençe divan durup saygı duruşuna geçmemiz
bekleniyordu?
Hayır! Bin kere hayır!
Bizlerin örgütsel
geleneğinde “gelene ağam, gidene paşam” demek yoktur. Teslim
olmak yoktur.
Doğru bildiğimiz yolda
yürümek, mücadele etmek vardır.
Bugün de bu
haklılığımızdan aldığımız güçle TBMM’de
görüşülmekte olan Torba Yasa’yı protesto için
81 ilden sadece örgütlerimizin yöneticileri, işyeri
temsilcileri ve bizi bu haklı mücadelemizde destekleyen
Türk-İş’e bağlı sendikalar, siyasi parti, demokratik kitle
örgütleriyle birlikte Ankara’da bir demokratik eylem
düzenledik.
Sayın basın mensupları;
Yaşananları
gördünüz. Bu demokratik tepkimizin nasıl bir şiddetle
engellendiğini gördünüz.
Bunun tek bir suçlusu
vardır: AKP iktidarı ve onun başı Recep Tayyip
Erdoğan’dır.
Yaşananlar bizzat onun
talimatıyla gerçekleştirilmiştir. Kendisi yurtdışında olmasına
rağmen görevlendirdiği İçişleri Bakanı ve onun
talimatlarını gerçekleştiren Ankara Valisi, Ankara Emniyet
Müdürü tamamıyla bu olayın sorumlusu ve
suçlusudur.
Güneş tarihte olduğu
gibi bugün de balçıkla sıvanamaz. Baskı, şiddet ve cebire
dayanan hiçbir şato tarihte de sağlam kalmamıştır, bugün de
kalmayacaktır. Demokrasiye tahammülsüzlüğün
Tunus’taki, Mısır’daki sonuçlarını bütün
çıplaklığıyla görüyoruz. Kurulan saltanatların polisiye
baskılarla korunamayacağı açıktır.
Milyonları temsil eden emek
ve meslek örgütleri temsilcileri olarak buradan bir kez daha ilan
ediyoruz ki; yaratılmak istenen polis devletine karşı direnmek en
demokratik hakkımızdır.
Bugünü AKP iktidarı
için “Kara bir gün” olarak ilan
ediyoruz.
Sayın basın
mensupları;
Mücadelemizin temeli
haklılığımızdır.
Evet, bugün TBMM’ne
gidip demokratik tepki ve taleplerimizi dile getirmemiz engellendi.
Çünkü bizim copumuz, gazımız, tazyikli suyumuz
yok.
Bu saldırıyı “sadece
ve sadece mücadele azmimizi bileyen bir saldırı olarak
değerlendiriyoruz.
Ve Türkiye’nin her
yerinden bu saldırı gereken kararlılıkla lanetlenecektir. Bu saldırıyı
kınamak ve Torba Yasa’yı protesto etmek için yarından
itibaren bütün işyerlerinde demokratik tepkimizi göstermeye
devam edeceğiz.
Teslim
olmayacağız!
size="3">DİSK*KESK*TMMOB*TTB
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder