<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7223>Nicolas Yonkov
Vaptsarov</a></h1><p><br /> <img
src="http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/aa/Vapcarov_Varna.jpg"
/>Bansko'da (Bulgaristan) doğdu. İlk öğrenimini doğduğu şehirde,
1916-1923 yılları arasında bitirdi. Razlog Lisesi'nde okudu (1923-26).
Toplumsal görüşleri, edebiyat ve tiyatroya ilgisi bu dönemde oluşmaya
başladı. Varna Denizcilik Okulu'nda geçen yılları (1926-32) geleceğin
şairi için ideolojik ve politik bir olgunlaşma dönemi oldu. Vaptsarov;
burjuva düzeninin sert koşulları, sınıf çatışmasının büyük
sorunları ve emekçilerin devrimci mücadelesiyle karşılaştı. İlk
başta görüşleri soyut bir insancıllıktan kaynaklanmışsa da daha sonra
tutarlı eleştiriciliğe yöneldi. Denizcilik okulunu bitirdikten sonra,
Vaptsarov, Kotcherinova kentindeki kâğıt fabrikasında teknisyen olarak
çalışır ve bölgenin komünist parti yöneticileriyle bağlantı kurar.
1935′de Bulgar İşçiler Birliği Kongresi'nde delege seçilir. Aynı
yıl Rila vadisi Bulgar Komünist Partisi Bölge Komitesi üyesi olur.
Kültürel örgütlenmelerin bağrındaki etkinliği ve 1930 yıllarında
kitlesel eylemlere katılımı, militanların sekter ayrılıklarının yok
edilmesini hedefleyen partinin yeni politikasına sıkıca
bağlıdır.</p><p>1936′da Sofya'ya taşınır. Sonbahardan sonra Bulgar
Demiryollarında buharlı lokomotif makinisti olur. 1938 Kasımında devlet
tabakhanelerinde teknisyenliğe başlar. Vaptsarov, SSCB ve Bulgaristan
arasındaki yardımlaşma ve dostluk paktından faydalanarak, 1940′da
Razlog eylemini düzenler. Bu eyleme <em>(Sobelev eylemi de denir)</em>
katıldığı için mahkemeye verilir ve Godetch'e kapatılır. Daha sonra
«Technitcheski-Glas» ve «Litteraturen-Kortik» gazetelerinin yazı
kurullarında çalışır. 1941 sonbaharında, devrimci eylemlerin baş
sorumlusu olan, Tsviatko Radoinov'un başkanı olduğu Bulgaristan
Komünist Partisi Merkez Komitesinin Merkezi Askeri Komitesi'ne alınır. 4
Mart 1942′de Vaptsarov yakalanır ve Parti Merkez Komitesi'ne açılan
davada arkadaşlarıyla beraber yargılanır. Dört ay süren işkencelerden
sonra idama mahkûm edilir. Vaptsarov mahkeme önünde şöyle der<em>:
«Namuslu bir yurttaş olarak vatanın kurtuluşu için çarpıştığımın
bilinciyle hareket ettim. Pişmanlık duymuyorum. Kimseden de yardım
istemiyorum.»</em> Yedeksubay okulunun atış alanında Anton Ivanov, Anton
Popov, Atharase Romanov, Petre Bogdanov ve Guorgui Mintchev ile birlikte
kurşuna dizilir.<br />Vaptsarov ilk şiirlerini gençlik ve çeşitli
derneklerin dergilerinde yayınlandı («Globus», «Borba» vs.).<br />G.
Karastavov, C. Radevski, N. Lankov, N. Khrelkov, B. Anghe-iouchev, A. Gendov,
S. Sotirov, N. Chmireel ve diğer ünlü parti üyesi aydınlarla olan
dostluk bağları ona ideolojik ve sanatsal gelişiminde özel bir önem
kazandırmıştır.<br />Nicolas Yankov takma adıyla 1940 yılında hayatta
iken yayınlanan tek eseri «Motorların Türküsü» adlı kitabıdır.<br
/>Vaptsarov'un duygusal kahramanı, zamansız ilkbaharın güzel kokusu ile
barut kokusunun birbirine karıştığı dramatik ve karanlık bir devrin
ürünüdür.<br />1930 yıllarının Christo Smirnenski ve diğer proletarya
şairleri gibi Vaptsarov da kahramanını, Bulgar Proletaryası'nın
devrimci şiiri tarafından miras bırakılan şiirsel değerler ile
yaratmıştır.<br />Sanatsal açıdan usta bir elle tasvir edilen bu
kahraman ruhen karışık, sosyal hayatta zengin, canlı ve dinamiktir.
Gerçeği ve parti savaşını onaylayan, sayıları sürekli artan emekçi
kitlelerin bir habercisidir.<br />O, yaşam koşullarının kaçınılmaz
olarak komünist düşüncelere götüreceği alelade işçinin, komünistin
sembolüdür; o geceleri yorgunluktan bitkin yatan meçhul işçidir-, o
«kendisini insanların içinde bulan ve insan olan», «insan üzerine
«şiir»in ana kahramanıdır;\<br />o fabrikalarda, bürolarda çalışan
tanınmamış binlerce insandan biridir.<br />1930 yıllarının ortalarında
parti içindeki sol sapmalar kesin olarak dağılır ve dikkatler halk
kitlelerine yöneltilir. Ve eğer Vapt-sarov, bu yeni çizginin en aktif
partizanlarından biriyse bu bir rastlantı değildir. Genç işçinin
yaratıcı olgunluğa eriştiği ve en önemli şairlerin ortaya çıktığı
devirde, parti mücadelesinin desteğini ve temelini halk kitlelerinin
bağrında arar. Vaptsarov'a lirik kahraman modelini veren de bu halk
kitleleridir. Ozan, onların günlük çetin çalışma yaşamlarından,
şiirlerinin lirik atmosferini çıkarır. Onların ahlaksal ve psikolojik
özellikleri, Vaptsarov'un şiirsel dünyasının psikolojik ve ahlaksal
rengini verir. Komünist savaşçı ve sokaktaki adam, halk ve parti
bölünmez, bir bütün haline gelir. Bu birleşmeden sağlam psikolojik bir
lirik kişilik doğar. Vaptsarov, trajik görüşünü ateşli bir özveri
yoluyla ifade eder.. Ölmeden evvel yazdığı şiirler, bir kuğunun
şarkıları değildir; yaşamı selâmlayarak ölüme meydan okuyanların
ateşli haykırışlarını yansıtır. Kahramanın ölümü, sonsuz insan
dramının zincirinin bir halkasından başka bir şey değildir.
Vaptsarov'un şiiri teknik ilerlemenin dinamizmini gösterir, çağın
endüstriyel görünümünü algılama olanağı sağlar. Bu havasıyla,
ozan, modern teknikle ekmek ve özgürlük için mücadelenin, insanla
makinanın bağını olağanüstü bir gerçeklik ve şiddetle göstermeyi
başarır.<br />Şiirlerinden örneklerle düşüncelerini açalım ve onu
daha yakından tanımaya çalışalım:<br />Dramatik şiir
<em>«Düello»</em>, Vaptsarov'un yazdığı en iddialı ve hırslı
şiirlerinden biridir. Bu yapıtta, insanlığın devamlı ve şaşmaz bir
şekilde mutluluk ve kurtuluşa doğru gittiği önlenemeyen bir coşku ve
inançla gerçekleştirilmiştir.<br />Şiire başlar başlamaz, geçişe
gerek duymadan ozan bize hemen kavga meydanını
gösteriyor.</p><p> </p><p><br /><em>Biz ellerimizi sıkıca ördük,
</em><br /><em>Seninle sıkıca kapıştık. </em><br /><em>Kan damlıyor
yüreğimden </em><br /><em>Sense çökmüşsün. </em><br /><em>O zaman?
Birisi yere yığılacak, </em><br /><em>Birisi yenilmiş olacak.</em><br
/><em>Ve yenilen sen olacaksın.</em><br /><em>İnanmıyor musun? Korkmuyor
musun?</em><br /><em>Ama ben, her hamleyi düşündüm,</em><br /><em>Son
cesaretimi topladım</em><br /><em>Ve yenilmiş olacaksın sen,</em><br
/><em>Dökülen kudurmuş hayat.</em></p><p>Kapitalizmin çok sade bir
simgesi olarak «Dökülen, kudurmuş hayat» karşısında devrimci
proletarya adına konuşmaları ozanımız yüklenmiştir.<br />Vaptsarov,
aynı şiirin bir başka bölümünde emperyalizmin bilimi ve ilerlemeyi
engelleyemeyeceğini anlatır. Ve insanlığın kaza-nımlarına devrimciler
adına sahip çıkar.<br /><em></em></p><p><em>Hatırlıyorsun değil
mi?</em><br /><em>bir motor çınlıyor</em><br /><em>gülüşü</em><br
/><em>ve iyimserliğiyle sisler,</em><br /><em>Hani kuşlar bile</em><br
/><em>inmiyor</em><br /><em>ıslak boşluklara: parçalıyor</em><br
/><em>buzlu perdeleri bir motor kanatlarıyla, </em><br /><em>değiştiriyor
yeryüzünü </em><br /><em>ve benzin buharların patlamasıyla </em><br
/><em>temizliyorlar yolu</em><br
/><em>gelişimin.</em></p><p><em> </em><br />Devrimci savaşın her
yerde patlaması ve enternasyonalizmin güncel bir konu olmasından etkilenen
Vaptsarov, dinamik bir ifade kullanarak emperyalizmin son günlerini
yaşadığını gösteriyor.</p><p><em>Ve ben yanıyorum,</em><br /><em>sen
de yanıyorsun. Ve ikimiz</em><br /><em>ter içinde yüzüyoruz Ama senin
gücün tükeniyor</em><br /><em>zayıflıyor,</em><br /><em>düşüyorsun
sen. </em><br /><em>Onun için acımasızca ısırıyorsun. </em><br
/><em>Ölüm korkusu içindesin, belki de.</em><br /><br />Bir başka önemli
şiiri olan <em>«Tarih»</em> Tarihi ve onun gelişimini sağlayanın
kitleler olduğunu gösterir. Burada başrolde anti-faşist savaşçıları
görüyoruz. Onlar, halkın temsilcisi olarak hareketin içinde bir damla
olduklarının farkındadırlar; fakat kanlarıyla kahramanlık destanları
-yazdıkları için de mutluluk içindedirler. Şiirin başında anti-faşist
hareketin geniş tabanı gösterilmeye çalışılır.</p><p><em>Biz meşhur
kişiler değildik, </em><br /><em>çalışırdık fabrikalarda, bürolarda,
biz köylüydük, </em><br /><em>ki bizler ekşi ekşi soğan ve ekmek
kokardık, </em><br /><em>ve sarkık bıyıklarımız altında hayata
hınçla küfrederdik</em>.</p><p> <br />Devrimci fikirlerin bereketli
topraklar bulmasının esas nedenleri de ağır çalışma koşulları ve
ucuz ücretlerdir. Gerçekçi köy tablosunu çizerek Vaptsarov, halkın
sefaletini sergiliyor.</p><p><br /><em>Tarla kenarlarında doğardık.
</em></p><p><em>Dikenlerin orda, kuytuda </em></p><p><em>Analarımız ter
içinde yatarlardı, </em></p><p><em>Kurumuş dudaklarını ısırarak.
</em></p><p><em>Sinekler gibi ölürdük güzün </em></p><p><em>Bronşitten
çekerdi kadınlar </em></p><p><em>Şarkıya dönüşen ağıtlarını
</em></p><p><em>Yalnız yaban otları duyardı.</em></p><p><br />Faşist
terör arttıkça devrimci mücadele kızışır. Özgürlük arzusuyla dolup
taşan gençler, silahlı mücadeleye çekinmeden atılır. Ve sabretmenin
kemikleşmiş felsefesini atarak yeni ideallerine sarılırlar
<em>«</em>Sosyalizm<em>»</em><strong>:</strong></p><p><br /><em>Böyle
gelmiş böyle gider derlerdi evde babalarımız. </em></p><p><em>Bizse surat
asıp tükürürdük onların aptalca felsefelerine. </em></p><p><em>Öfkeyle
kalkardık sofralardan<br /><br /></em></p><p><em>Ve dışarıya çıkardık,
</em></p><p><em>ki orada bir umut sarıyordu bizi </em></p><p><em>güzel ve
aydınlık bir şeylerle.<br /><br /></em></p><p> </p><p>Bu büyük
şiirin sonunda da devrimci bir sadelik gösterilir. Gerçek devrimciler,
kariyer ve herhangi başka bir ödül beklemeden bu savaşa
katılmışlardır. Onlar sadece halkın mutluluk ve refahını sağlamak
istemektedirler. Ve onlar için en büyük ödül bunların gerçekleşmesi
olacaktır. Bu büyük mücadeleye katılanların hepsi her an
ölebileceklerini bilmektedirler. Ve istedikleri son şey de başarılarını
emin ellere bırakmaktır. Halkına karşı büyük sevgisinden dolayı
ölümü göze alan bu kişiler, gelecek nesillerin mücadelenin
zorluklarını bilip, kazanılmış zaferlerin korunmasını ve değerinin
bilinmesini istiyorlar.</p><p><br /><em>Fakat anlat, </em></p><p><em>basit
kelimelerle bizim nöbeti, </em></p><p><em>devir alacaklara,
</em></p><p><em>onlara – gelecekteki nesilere savaşmışlardı de –
korkusuzca</em>.</p><p><br />Genç yaşta ölmesine rağmen büyük şair
arkasında çok değerli bir edebi miras bırakmıştır. Tarih ve
Düello'nun yanında diğer önemli şiirleri <em>«Hatıra»</em>,
<em>«Korkmayın Çocuklar»</em>, <em>«Fabrika kuracağız»</em>,
<em>«İnanç»</em>, <em>«Mektup»</em>, <em>«İnsan için türkü»</em>,
<em>«Vasiyet»</em>tir. Şiirlerinden başka röportajları da vardır.
Açık denizde <em>«Marma adası»</em>, <em>«Süveyş anahtarı»</em>.
<em>«Tiyatro ve seyirciler»</em>, <em>«En gençlerin edebiyatı
üzerine»</em> adlı makaleler. <em>«Baraj»</em>, <em>«Dalgalar
uğradığı zaman»</em> adlı radyo oyunları da yazmıştır.<br
/>«Halklar arası dostluk ve barışa olağanüstü katkılarından»
dolayı 1952′de barış ödülünü aldı.<br />19 Haziran 1953′de de
Budapeşte'de Dünya Barış Konseyi, Niko-' las Yonkov Vaptsarov'a
Bulgar Ulusal Ozan ve Kahramanı unvanını
verdi.</p><p> </p><p><strong>Çeviren ve Derleyen: Mümine
MERT</strong></p><p><em><strong> Kaynak: Tavır
Dergisi</strong></em></p><p><strong> </strong></p><p> </p><p> </p><p> </p><p> </p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder