Açıklama:41 - Torba Yasa
Halka Yönelik Yeni Bir Saldırı Yasasıdır!
Kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen
“Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve KHK'larda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” style="background-color: rgb(255, 255, 255);"> 26 Ocak Çarşamba
gününden itibaren Meclis Genel Kurulunda
görüşülmeye başlanıldı.
14 Ocak günü TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu’ndan geçirilerek Genel Kurul’a havale edilen
Torba Yasa kapsamında borçların yapılandırılmasından
öğrenci aflarına, asgari ücretle ilgili düzenlemelerden
stajyer çalıştırma koşullarına, 657 Sayılı Devlet Memurları
Kanunu’nda yapılması düşünülen değişikliklerden
işsizlik sigortası fonunun kullanımına kadar pek çok
düzenleme ele alınmıştır.
Patronlara daha fazla zenginlik, emekçilere daha fazla
açlık ve yoksulluk getirecek olan torba yasadaki düzenlemeler
emperyalizm ve işbirlikçi tekellerin talepleri üzerine
gündeme getirilmiştir. Emperyalist politikaların bir sonucu olarak
zaten fiiliyatta uygulanmakta olan esnek ve kuralsız çalışma,
güvencesizleştirme, sendikal ve demokratik hakların kullanımına
yönelik engellemeler, emekçilere yönelik baskılar, cezalar,
işten atılmalar gibi pek çok hak gaspı, yapılacak
düzenlemelerle yasalaştırılmak istenilmektedir. AKP iktidarının
torba yasası, geçici ve kadrolu işçilere, kamu
emekçilerine, işsizlere, yoksullara, yani bir avuç azınlık
dışında tüm halka yönelik kapsamlı bir saldırı yasasıdır.
Sermayenin bir dediğini iki etmeyen, tekellerin ihtiyaçlarını
karşılayabilmek için tüm gücünü kullanan AKP
iktidarı halka yönelik saldırılarında öylesine
pervasızlaşmıştır ki; milyonlarca emekçiyi işsizliğe,
yoksulluğa ve yıkıma sürükleyecek bu yasayı -seçim
öncesi bir dönemde bile- gündeme getirmekten
çekinmemiştir. Torba Yasayla, emekçilerin uzun yılların
mücadelesi sonucu elde ettiği ekonomik-demokratik tüm
kazanımları gasp edilerek çalışanlar üzerindeki baskılar
arttırılmak istenilmektedir.
Egemenler, halka yönelik saldırı yasalarını uygulamaya
geçirirken bu yasaları açıktan savunamadıkları için
içeriklerini halktan gizlemekte, göstermelik birkaç
iyileştirmeyi öne çıkarmakta ya da “reform” adı
altında allayıp pullayarak topluma sunmaktadır. Sağlık reformu, sosyal
güvenlik reformu, üniversite reformu vb.. isimlerle sermaye
tarafından getirilen tüm yasal düzenlemeler halkı daha da
yoksullaştırmış, haklarını ellerinden almış, halka yönelik
baskıyı katmerlendirmiştir. “Torba Yasa” için de aynı
şeyleri söylememiz mümkündür. İlk olarak vergi
borçlarının yapılandırılması, kapsamlı öğrenci affı,
çalışma hayatına ilişkin düzenlemelerle kamuoyuna sunulan
yasa tasarısının özünü güvencesiz ve esnek
çalışmayı yaygınlaştırma, sendikasızlaştırma ve emekçi
kesimlerin susturulması politikaları oluşturmaktadır.
Yasa tasarısının içerisine, 5510 Sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 4857 Sayılı İş Kanunu,
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu vb.. gibi birçok kanunda
yapılan düzenlemeler eklenmiştir. Bu kanunlarda bir bütün
olarak değişiklik yapmak yerine istenilen düzenlemeler
“çaktırmadan” parça parça hayata
geçirilecek, böylece kitlesel tepkilerin önüne
geçilecektir.
Tasarıdaki en önemli maddelerden birisi, genel sağlık
sigortalıların kapsamının genişletilmesidir. Bu düzenleme ile
kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışan ya da
herhangi bir nedenle bir ay içinde sigortası eksik yatmış olan
(Taşeron işçi, yevmiyeli çalışanlar vb gibi) bir
emekçinin sigortasını “30 tam güne” kendi cebinden
tamamlaması istenilmekte, eksik sürelerini ceplerinden tamamlamak
şartıyla sağlık hizmetlerinden yararlanabileceği
belirtilmektedir.
Tasarıda asgari ücrete ilişkin yapılmak istenilen
düzenleme de dikkat çekicidir. Yasadaki, style="background-color: rgb(255, 255, 255);">“18 yaşından
küçük sigortalılar için prime esas aylık
kazanç alt sınırı, yaşlarına uygun asgari ücret tutarına
çekilecek” maddesiyle 16-18 yaş arasındaki 200 binden fazla gencin asgari
ücretinde 80 TL civarında bir azalma olacağı
öngörülmektedir. Mevcut durumda açlık sınırının
bile altında olan asgari ücretin düşürülmesi,
sermayenin ne kadar saldırgan olabileceğinin bir
göstergesidir.
Torba Yasanın amaçlarından biri de kamu
emekçilerinin başta iş güvencesi olmak üzere kazanılmış
haklarını gasp etmek ve kamuda esnek çalışmayı
yaygınlaştırmaktır. Kamu emekçilerinin tabi olduğu 657 Sayılı
Devlet Memurları Kanunu zaten bir süredir emperyalistlerin ve
işbirlikçi iktidarların hedefindedir. AB’ye uyum
sürecinde yürütülen müzakerelerde de 657 Sayılı
Yasa’nın değiştirilmesi gündeme alınmış ve yasadaki
"iş garantisi" AB emperyalistleri tarafından serbest
çalışma mekanizmasına aykırı olarak
değerlendirilmiştir.
Yasa tasarısında yer alan style="background-color: rgb(255, 255, 255);"> “memurların, kamu
yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması halinde
kurumlarınca Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü
alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 6 aya kadar geçici
süreli olarak görevlendirilebileceği” style="background-color: rgb(255, 255, 255);"> maddesiyle kamu
emekçileri isteği dışında başka bir kuruma ve yere
gönderilebilecek, bu görevlendirme 6 ay sürebilecektir. Bu bir
anlamda kamuda yaşanan sürgünlerin yasal hale getirilmesidir.
Ayrıca yasayla, kamu emekçilerinin bağlı bulundukları kurumun
ihtiyaçları doğrultusunda belirleyeceği çalışma saat ve
sürelerinde çalışmaları yasalaştırılmakta, esnek
çalışma kamuda da yaygınlaştırılmak
istenmektedir.
Böylesine kapsamlı bir saldırı yasasına karşı
bugüne kadar gerek sendikalardan, gerek meslek odalarından gerekse de
DKÖ’lerden saldırının boyutu oranında ciddi bir tepki
gelmemiştir. Zaten siyasal iktidarın tüm halk kesimlerine yönelik
topyekun saldırısı, ancak halk güçlerinin birlikte ve kararlı
mücadelesiyle boşa çıkarılabilir.
Tüm halk kesimleriyle birlikte giderek yoksullaşan,
hakları ellerinden alınan, çalışma koşulları
kötüleşen ücretli ve işsiz meslektaşlarımız da Torba
Yasanın hedefindedir. Bu anlamda, mimar-mühendis ve şehir plancıları
da bu mücadelenin içerisinde yer almalıdır. Bizler + İvme
Dergisi olarak, emekten halktan yana güçlerle birlikte sermayenin
Torba Yasa’sına karşı mücadele içerisinde yer
alacağımızı belirtiyor ve tüm mimar-mühendis-şehir
plancılarını bu mücadeleye güç vermeye
çağırıyoruz.
TORBA YASA GERİ
ÇEKİLSİN!
MÜHENDİSİZ MİMARIZ HAKLIYIZ
KAZANACAĞIZ!
Mühendislik Mimarlık ve Planlamada
Artı İVME
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder