12 Ocak 2011 Çarşamba

HHB: KATİLLERİ İSTİYORUZ!

HHB: KATİLLERİ
İSTİYORUZ!

KATLİAMIN 10. YILINDA GERÇEKLER AÇIĞA ÇIKMAYA
DEVAM EDİYOR

KATLİAMA KATILAN UZMAN ÇAVUŞ ANLATIYOR;

DEVLET BAYRAMPAŞADA 6 KADINI DİRİ DİRİ YAKTI.

KATİLLERİ İSTİYORUZ!

19-22 Aralık 2000 tarihinde, 20 hapishaneye eşzamanlı yapılan operasyon
sonucu 28 tutuklu ve hükümlü katledildi.

Siyasal iktidar tarafından  “Hayata Dönüş” adı
verilen operasyonda ölümlerin “tutuklu ve
hükümlülerin açtığı ateş” sonucu yahut
“kendilerini yakmaktan” kaynaklandığına ilişkin beyanatlar
verildi. Medya günlerce tutuklu ve hükümlülerin
arkadaşları tarafından yakıldığına ve örgütlerin nasıl cani
olduğuna ilişkin haberler yayınladı.

Operasyon sonucunda, tutuklu ve hükümlülere ölmedikleri
için davalar açıldı. Operasyonun talimatını verenler ve
uygulayanlar yargı karşısına çıkarılmadı hatta terfi edilerek
ödüllendirildiler.

Oysa 19 Aralık 2000 tarihinde bu ülkenin en büyük
katliamlarından biri yaşandı. MGK tarafından alınan karar üzerine;
Sami Türk, Saadettin TANTAN, Osman ÖZBEK ve Ali Suat ERTOSUN
yönetiminde adeta düşman ülke topraklarına gider gibi,
binlerce asker kimyasal silahlarla katliam yaptı. Şüphesiz en vahşi
ve ahlaksız Katliam, Bayrampaşa Hapishanesinde yapıldı;6 kadın diri diri
yakıldı.

Katliamın üzerinden tam 10 yıl geçti. Adli Tıp raporları,
Zeki Bingöl itirafları, tutuklu ve hükümlülerin
anlatımları ve mahkemece yapılan keşif işlemi ile açığa
çıkan Katliam gerçeği şimdi de operasyona katılmış bir
uzman çavuşun açıklamalarıyla bir kez daha ortaya
çıkmış oldu.

11 Ocak 2011 Salı günü Taraf Gazetesinde 19 Aralık Hapishaneler
Katliamına ilişkin operasyona katılmış bir uzman çavuşun
ağzından, çarpıcı bilgilerin yer aldığı bir haber yayınlandı.
Taraf gazetesinin adını A.N şeklinde gizlediği bir uzman çavuş
gazete muhabirine katliamı anlattı. A.N “Daha önce özel
birliklerde görev yapmış olmama rağmen o silahları ilk kez
görmüştüm. Bizde kullanılan en küçük
çap 5.56’dır, bu silahlar 5.56’dan daha
küçük silahlardı.”  Tutsaklar da, adli tıp
raporları da ne olduğu belli olmayan silahların kullanıldığını
söylüyorlardı. Bu silahların niteliği anlaşılmasın diye mermi
parçaları cesetler üzerinden alınmıştı. “Bizzat
görmüş olduğumu söylüyorum: İçerde iki ayrı
köşede kadın cesetleri, bir de koğuşun demir kapısının arkasına
yaslanmış olan demir dolapla koğuş kapısı arasında bir kadın cesedini
gördüm. Onu aşkın ceset. Kömür olmuşlardı.
Kendilerini yakmaktan ziyade ateşten kaçarcasına hepsi bir
köşeye sıkışmış ve o şekilde yanmışlardı.” “
yanıyoruz kapıyı açın dediklerinde açmadık,
çünkü bize öyle bir emir verilmemişti”

19 Aralık 2000 gününün yağmurlu bir saatinde,
içerisinden yoğun dumanların yükseldiği Bayrampaşa
Hapishanesinden çıkartılan Birsen KARS isimli devrimci, kendi
yanıklarını unutmuş arkadaşlarının diri diri yakıldığını
dünyaya duyurmaya çalışıyordu. “Diri diri yaktılar,
altı kadını, diri diri arkadaşlarımızı yaktılar…” O ses
öyle canlı ki hala kulaklarımızda yankılanıyor. O
görüntü ve o ses tarihe kazındı, beyinlerimize ve
yüreklerimize kazındı. Bugün operasyona katılmış uzman
çavuşun açıklamaları bu sesin doğruluğunu bir kez daha
açığa çıkarmıştır. Bayrampaşa Hapishanesi’nde
erkekler özel silahlarla, kadınlar ise kimyasallarla diri diri
yakılarak katledilmiştir.

Katliam gerçeği karşısında, halkın en ufak hak arama
özgürlüğünü hapis cezalarıyla karşılayan
bağımsız hatta tarafsız olduğu söyleyen yargı hala sessizliğini
sürdürüyor. Katliamı yönetenler adli ve idari
mekanizmanın başında oturmaya devam ediyorlar.

Soruyoruz; bu ülkede Katliam yapma özgürlüğü
mü var?

Operasyondan hemen sonra söylediğimiz talebimizi yineliyoruz,
katliamın kararını verenler, planlarını hazırlayanlar, katliama
katılanlar insanlığa karşı işlenen bu suçlardan dolayı
sorumludurlar ve cezalandırılmalıdırlar.

HALKIN HUKUK BÜROSU

Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cad.

Çiçek Sk. No:3/3 Kâğıthane/İSTANBUL

Tel/Faks 0212 296 31 59

halkinhukuk@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder