3 Ağustos 2011 Çarşamba

MO: Meslek Odalarının “Özerk ve Kamusal” Kimliğini Yok Sayan 644 Saylı KHK İptal Edilmelidir!

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7211>MO: Meslek Odalarının
"Özerk ve Kamusal" Kimliğini Yok Sayan 644 Saylı KHK İptal
Edilmelidir!</a></h1><table width="100%" cellpadding="2"><tbody><tr><td><p
class="spot">Mimarlar Odası, 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK)
ile kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na verilen yetkiler üzerine
25 Temmuz 2011 tarihinde bir basın açıklaması
yaptı.</p></td></tr></tbody></table><table width="100%"
cellpadding="10"><tbody><tr><td><p align="center">&nbsp;</p><p
align="center"><strong>MESLEK ODALARININ <br /></strong><strong>"ÖZERK VE
KAMUSAL" KİMLİĞİNİ YOK SAYAN <br /></strong><strong>644 SAYILI KHK
İPTAL EDİLMELİDİR!</strong></p><p align="left">Son yıllarda, "kamu ve
toplum yararına" çalışmalarını sürdüren meslek Odalarına karşı
iktidar ve kimi çevreler, "işlevsizleştirme, etkisizleştirme, sindirme ve
tasfiye" çabalarını sistematik biçimde sürdürmektedirler. Son olarak 4
Temmuz 2011 tarihinde çıkarılan 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
(KHK) ile kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na verilen yetkiler,
Odaların "özerk ve kamusal kimliğini" yok sayan düzenlemeler, aynı
sürecin devamı olarak gündeme getirilmektedir...</p><p>Geçmişte de
Meslek Odalarına yönelik olarak kimi çevreler tarafından müdahaleler
sözkonusu olmuştur. 2002 yılından sonra AKP iktidarları döneminde
"ileri demokrasi" söylemi altında anti demokratik girişimler kaygı verici
düzeye ulaşmıştır. Ancak, bu düzenleme ile Meslek Odaları, bu kez çok
daha farklı bir boyutta "otoriter bir uygulama" ile karşı karşıya
bulunmaktadırlar.</p><p>Odaların demokratik ve mesleki haklarını
kullanmasına tahammülsüzlüğün asıl nedeninin, akarsular, göller,
kıyılar, su havzaları, ormanlar, tarım arazileri gibi doğal
kaynakların; kamu arazileri, okullar, hastaneler, devlet binaları gibi
kamusal varlıkların; kent meydanları, dokusu, donatı alanları ve tarihî
yapılar gibi kentsel değerlerin yağmalanmasının yanı sıra, bin
yıldır yaşanan mahalleler, yerleşik kültürler ve sosyal dokuların yok
edilmesi karşısında bu değerleri, kamusal hakları ve demokrasiyi savunan
duyarlı kesimlerin "engel" olarak görülmesi olduğunu, kamuoyumuz
yakından bilmektedir.</p><p>Bu süreçte, anayasa'nın "eşitlik" ilkesine
aykırı olarak, "yandaş" kurum ve kuruluşlara her türlü destek
verilirken, çalışmalarını "kamu ve toplum yararı" doğrultusunda
yürüten meslek kuruluşlarına, sendikalar ve sivil-demokratik örgütlere
yönelik, demokratik hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmayan, bu saygın
kuruluşları "itibarsızlaştırmayı ve gözden düşürmeyi" amaçlayan
çok yönlü girişimler söz konusu olabilmektedir.</p><p>Cumhurbaşkanı
tarafından 24 Mart 2008'de Devlet Denetleme Kurulu'na verilen bir
talimatla meslek kuruluşları hakkında yapılan araştırma ve inceleme
sonucunda hazırlanan rapor, bu girişimlerin somut bir örneğidir. Devlet
Denetleme Kurulu (DDK) tarafından bu raporda, baskının yoğun olduğu
1980'li yıllarda dahi uygulanamayan kimi talepler ve kısıtlamalar
gündeme getirilmiştir. Bu raporla, demokratik ülkelerde uygulanmakta olan
"meslek örgütlerinin kendi gelişimlerini belirleme hakları" görmezden
gelinerek, Odaların dönüştürülmesi adeta dikte
edilmiştir.</p><p>Özellikle, TMMOB ve bağlı Odaların "özerk ve kamusal
kimliğinin" yok edilmesi amacını güden çalışmalar ve düzenlemeler, bu
kez Anayasa'nın 91. Maddesi'ne aykırı bir biçimde, hiçbir ivedilik
ve zorunluluk söz konusu olmadığı halde, sınırları ve kapsamı
belirsiz bir yetki yasası çıkarılarak, Bakanlar Kurulu'nun tasarrufu
olan yetki yasasına da aykırı KHK'ler ile
gerçekleştirilmektedir.</p><p>Bu bağlamda, 12 Haziran 2011 tarihindeki
genel seçimlerden çok kısa bir süre önce, 8 Haziran 2011 tarihli Resmî
Gazete'de yayımlanan 636 sayılı Çevre, Orman ve Şehircilik
Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile TMMOB ve
bağlı Odaların "özerk ve kamusal kimliğinin" yok edilmesi amacını
güden düzenlemeler getirilmiştir. Ancak hemen ardından henüz kurulmayan
bu yeni bakanlığın ikiye ayrılmasına bağlı olarak 4 Temmuz 2011
tarihinde 636 sayılı KHK yürürlükten kaldırılmış ve yerine 644
sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri
hakkında KHK çıkartılmıştır.</p><p>644 sayılı KHK'ye göre Odalar,
Bakanlığın adeta bir hizmet birimi haline getirilmektedir. Anayasa'ya
göre Meslek Odaları ile Bakanlık arasında ancak bir "vesayet" ilişkisi
olabilirken, KHK'de "hiyerarşik" bir ilişki söz konusudur. Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı'na "mimarlık ve mühendislik meslek
kuruluşlarına ilişkin mevzuatı hazırlamak ve bunları denetlemek" görev
ve yetkisi verilerek, Meslek Odalarının "özerk" yapıları ortadan
kaldırılarak, "bağlı kuruluş" statüsü getirilmeye
çalışılmaktadır.</p><p>Anayasa'nın 135. maddesi ve 6235 sayılı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'na göre, kuruluş
amaçlarına ilişkin her türlü kararı alma görev ve yetkisi kendi
üyeleri tarafından oluşturulan genel kurullarında olan Meslek
Odalarının üyelerinin iradelerini yok saymayı öngören düzenlemeler
getirilmiştir. Bakanlık bünyesinde kurulan Mesleki Hizmetler Genel
Müdürlüğü'ne, Odaların asli işleri olan üye kayıt ve sicillerinin
tutulması, mesleki norm ve standartların belirlenmesi görevi dahi
verilmiştir. Bu düzenlemelerle Odaların asli işleri ellerinden alınmakta
ve işlevsiz bırakılmaktadır.</p><p>Uygar ülke ölçütleri ve demokrasi
ile bağdaşmayan, hukuka, Anayasa'ya ve ilgili yasalara açıkça aykırı
olan gelişmeler, küresel sömürü, rant ve çıkar politikalarının
yaşama geçirilmesi için duyarlı tüm kesimlerin ve toplumun sindirilmesi
anlamına gelmektedir.</p><p>Sonuç olarak, 644 sayılı KHK'nin, yetersiz
olan mesleki hakları daha da geriye götüren, ancak ve ancak "diktatoryal"
rejimlerde görülebilecek nitelikleri nedeniyle yürürlükten
kaldırılması zorunludur.</p><p>Mimarlar Odası olarak, diğer Meslek
Odaları ile birlikte ve TMMOB koordinatörlüğünde, KHK'nin iptal
edilerek bu hukuksuzluğun giderilmesi için hukuki girişimler dahil olmak
üzere her alanda çabalarımızı yoğunlaştırarak, etkinlik ve
kampanyalar düzenleyeceğiz.</p><p>Bizler bu nedenle, mesleki ve demokratik
hakların korunması ve sağlanması, mimarlık ve kent değerlerinin
korunması ve geliştirilmesi, bilimin rehberliğinde kamu ve toplum
yararının gözetilmesi yönündeki çabalarımızı, meslektaşlarımız,
duyarlı tüm kesimler ve yurttaşlarımızla birlikte sürdürmeye kararlı
olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz.</p><p>Meslek Odaları, meslek
ortamının ve demokrasinin olmazsa olmaz güvenceleridir. Onlara sahip
çıkmak, yaşamımıza ve geleceğimize sahip çıkmak demektir...</p><p
align="left">Değerli kamuoyumuza saygıyla duyurulur.</p><p
align="left"><strong>MİMARLAR ODASI <br /></strong><strong>Merkez Yönetim
Kurulu</strong></p></td></tr></tbody></table><p></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder