"Tufan" Raporunda Kimyasal
Gaz İzi
Biçer, "Tufan"
operasyonunda kimyasal gaz kullanıldığı ihtimalinin raporlarda da yer
aldığını, Çukurca olayında ise kesin tespit için acilen bilimsel
inceleme yapılması gerektiğini söyledi.
Adli Tıp
Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer,
Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki Kazan Vadisi'ndeki operasyonda 36
PKK'linin kimyasal silahla öldürüldüğü iddialarıyla ilgili
"vakit geçirmeden bilimsel inceleme yapılması gerektiğinin"
altını çizdi.
Biçer, 19 Aralık 2000'de Bayrampaşa
Cezaevi'nde yapılan Hayata Dönüş Operasyonu'yla ilgili olarak da
"Buradaki ölümlerle ve yaralanmalarla ilgili rapor, kimyasal gaz
olabileceğinin altını çiziyordu" dedi. Biçer, iddialarla ilgili
şunları söyledi:
"İnceleme için geç
kalınmamalı"
Kimyasal silah iddialarıyla ilgili kesin bir
sonuca varabilmek için, olay yeri fotoğraflarının, delillerin, hayatını
kaybedenlerin üzerindeki giysilerin ve otopsi bulgularının bir bütün
olarak değerlendirilmesi gerekiyor.
Çukurca'daki olayda,
belirtilerin bir kısmı cesedin normal çürümesine bağlı değişiklikler
gibi gözüküyor. Yanma olarak tarif edilen bulguların, patlayıcı sonucu
ölümlerde de ortaya çıkabileceğini biliyoruz. Elimizde yeterli bilgi
yok. Ancak verilerin birlikte değerlendirilmesi yoluyla bir netice
alınabilir, spekülatif bir sonuca ulaşmak doğru değil.
Bu
iddialara son verilmek isteniyorsa, gerekli incelemelerin bir an önce ve
bağımsız kurumlarla birlikte yapılması gerekir. Ancak bununla ilgili
Türk Tabipler Birliği'ne bir talep gelmedi.
Kimyasal gazlarla
ilgili yorum yapabilmek için numunelerin net olarak saptanması ve
incelenmesi gerekir. Bu incelemenin de bir an önce yapılması gerekir
çünkü kimi kimyasal gazların tespiti zamanla imkansız hale
gelebiliyor.
Bu tür olaylarda gecikmeksizin inceleme ve değerlendirme
yapılması, tanımlananan otopsi ve araştırma protokollerine uyulması, bu
sürecin de sadece orada görevlendirilen kişilerle değil bağımsız bir
inceleme yapacak uzmanlarla yapılması çok önemlidir.
Raporda
kimyasal gaz delilleri
Bayrampaşa Cezaevi'ndeki operasyonun
ardından yapılan incelemelerde ve otopsilerden sonra hazırlanan ve Adalet
Bakanlığı'na sunulan Adli Tıp Kurumu raporunda, kimyasal silaha dair
delillerin saptanmış olduğu yazılıydı.
Buradaki ölümlerle ve
yaralanmalarla ilgili rapor, kimyasal gaz olabileceğinin altını
çiziyordu. Ancak, inceleme yetersizdi. Adli süreçlerde tıbbi
değerlendirme tek başına yetmeyebileceğinden, hukuk kanalının etkin
şekilde devreye girmesi çok önemli.
Kazan Vadisi'nde 22-23
Ekim'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK)
operasyonlarında 36 PKK'li yaşamını yitirmişti. Çatışma alanında
Avrupa Parlamentosu'ndan bir heyet, Barış ve Demokrasi Partisi
(BDP), İnsan Hakları Derneği
(İHD), Demokratik Toplum Kongresi
(DTK) ve İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma
Derneği (MAZLUM-DER) temsilcilerinden oluşan bir heyet
incelemelerde bulundu.
Türk Tabipler Birliği (TTB)
de Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunarak oluşturacakları bir
heyetin inceleme yapmasını talep etmişti. İHD bugün (6 Aralık)
savcılık raporundaki ifadeleri delil kabul ederek suç duyurusunda
bulundu.
12 tutuklu ve hükümlünün öldüğü, 55 kişinin
yaralandığı Bayrampaşa Cezaevi'ndeki operasyonda Jandarma Çavuş
olarak görevli olan Altan Sabsız da "Mahiyetini
bilmediği değişik gaz bombalarıyla müdahale edildiğini"
söylemişti.(AS)
kaynak:bianet.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder