10 Ocak 2011 Pazartesi

Büyük Madenci Yürüyüşü Anması ve TMMOB

Büyük Madenci
Yürüyüşü Anması ve TMMOB

1990-91 Zonguldak Büyük Madenci Grevi ve
Yürüyüşü’nün 20. Yıl Anma ve Kutlama
Etkinliği, İMO Teoman Öztürk Salonu'nda
gerçekleştirildi.

8 Ocak tarihinde gerçekleşen etkinlik Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun, TMMOB Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Soğancı ve Genel Maden-İş Sendikası Başkanı Ramis
Muslu‘nun açılış konuşmaları ile başladı. Ardından,
Büyük Madenci Grevi'ni anlatan 15 dakikalık bir video
gösterimi yapıldı. Gerçekleştirilen gösterimin ardından
yöneticiliğini Maden Mühendisleri Odası YK Başkanı Mehmet
Torun‘un yaptığı, Genel Maden-İş Sendikası Başkanı Ramis Muslu,
Sabri Topçu, Prof. Dr. Ahmet Makal ve Yrd. Doç. Dr. Attila
Aytekin‘in katıldığı bir panel düzenlendi.

Panelde ilk sözü alan Ahmet Makal, etkinliğe katılımın
azlığından bahsederek, basın, sendika ve odaların neden bu halde
olduğunun düşünülmesi gerektiğini dile getirdi. Ramis Mutlu
sendikaların bu tarz eylemliliklerdeki önemine değindiği panelde
Sabri Topçu grev döneminde işçileri yarı yolda
bırakarak hükümetle anlaşan Şemsi Denizer'in grevdeki
liderliğinden(?), ne kadar iyi bir sendikacı(?) olduğundan bahsettiği
konuşmasını o dönemin sendikacılarına övgülerle
sonlandırdı. Son sözü alan Atilla Aytekin, Zonguldak
Havzası'nın tarihini kısaca anlattı ve TEKEL direnişi ile
Büyük Madenci Yürüyüşü'ne bakarak
işçi hareketlerinin nasıl bir anda yükselebileceğini, bu
hareketlerin önderliğini işçilerin yaptığını dile getirdi.
Konuşmalardan sonra konuşmacılara sorulan madencilerin neden bugün
örgütlü olamadıkları sorusuna Ramis Muslu'nun neredeyse
hiçbir cevap vermemesi, Mehmet Torun'un ise üstüne dahi
alınmaması sendika ve oda yöneticilerinin örgütlenmeye
bakışının net bir göstergesiydi. Panelin ardından sendika
yöneticileri ve bazı oda yöneticilerinin etkinliği terk etmesi bu
yürüyüşe ne kadar önem verdiklerinin bir
göstergesiydi.

Panelin ardından verilen aradan sonra “100 Bin Kişiydiler”
isimli belgesel gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından
belgeselin yönetmeni Metin Kaya kürsüye gelerek, sendika
yöneticileri ve oda yöneticilerinin neden etkinliği erkenden terk
ettiğini merak ettiğini, belgeselin tarafsız bir  bakışla
yapıldığını söyledi. Ardından belgeselle ilgili soruları
cevapladı.

Belgeselin ardından serbest kürsü / Söz Madencide kısmına
geçilerek katılımcılara söz verildiği etkinlik Fahri Boztaş
tarafından yapılan "Göçük Mehmetle Yeni Sondaj"
isimli tiyatro oyununun ardından Ahu Sağlam'ın verdiği dinletiyle
sona erdi.

Etkinlikte hiçbir işçinin bulunmaması ve katılımın
temsili düzeyde olması dikkatleri çekti. Etkinliğin
yapıldığı salonun girişine görselliği arttırmak ve ağaç
tahkimatı yapılması için Zonguldak'tan getirilmiş iki
işçiye tulum, çizme, baret ve ışıktan oluşan madenci
kıyafetleri giydirerek etkinlik alanında durdurmaları ilginçti.
Toplantıya geldiğinde arabasının kapısını dahi kendisi açmayan
sendika başkanının ve neredeyse yönetim kurulu ve delegelerinden
başka kimseyi kendi düzenlediği etkinliğe getirmeyen TMMOB
yöneticileri bu görüntüyü ne kadar sempatik(!)
bulmuşlardır merak ediyoruz.

Yapılan bu etkinlik bir kez daha oda ve sendika yöneticilerinin
örgütlenmeye ve üyelerine bakış açısını
gözler önüne sermiştir. 100 bin kişinin
yürüdüğü, Türkiye işçi sınıfının en
büyük eylemlerinden biri olan Büyük Madenci
Yürüyüşü'nde işçileri adeta temsili
işçi gibi dolaştırmaları o günleri ne kadar
özümsediklerinin birer göstergesidir. Büyük
Yürüyüşü, o yürüyüşte kendilerini satan
sendikacıları, kendilerini destekleyen tüm devrimcileri, demokratları
ve aydınları unutmayan başta madenciler olmak üzere tüm
işçi sınıfı bu günü de unutmayacaktır...

İvme Dergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder