Çevreci kanunda bir Truva
Atı çıktı
Yenilenebilir, temiz enerjiye devlet teşviki getiren kanunda, bir ek
maddeyle milli parklarda HES kurulması yasal hale getirildi.
Rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji gibi ‘temiz
enerji’ kaynaklarının teşvik edilmesini içeren kanun
değişikliği, 29 Aralık’ta sessiz sedasız TBMM’den
geçip yasalaştı. Hidroelektrik santral ve rüzgârdan elde
edilen enerjinin kilovatsaatine 7.3 dolar/sent, güneş enerjisinden elde
edilene ise 13.3 dolar/sent ‘destekleme fiyatı’ ödenmesini
içeren yasanın ‘temiz enerji’ sektörünü
canlandırması bekleniyor.
Ancak yasa değişikliğinin içine
‘gömülü’ bir madde, Türkiye’deki
bütün hassas alanların enerji yatırımlarına
açılmasından endişe eden çevrecileri üzdü. Bu
maddeyle milli parklar, koruma alanları ve doğal sit alanlarında
‘temiz enerji’ kabul edilen hidroelektrik santralların HES
yapımının önü açıldı. Yasa teklifi
Cumhurbaşkanı’nın onayının ardından yürürlüğe
girecek.
5. Madde ne diyor?
‘Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Enerjisi Üretimi
Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da değişiklik
yapılmasına dair 6094 sayılı kanuna göre, Kanunun 5. maddesi
şöyle:
“Milli Park, tabiat parkı, tabiat anıtı ile tabiatı koruma
alanları, muhafaza ormanlarında, yaban hayatı geliştirme geliştirme
sahalarında, özel çevre koruma bölgelerinde, ilgili
Bakanlığın, doğal sit alanlarında ise ilgili koruma bölge kurulunun
olumlu görüşü alınmak kaydıyla yenilebilir enerji
kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin kurulmasına izin
verilir.”
Öyle olmazsa
Aynı konu ‘Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma
Kanunu’nda yapılmak istenen değişiklikle de gündeme gelmişti.
HES projeleri, sit alanı içinde oldukları birer birer mahkemelerden
dönerken, yasa değişikliğiyle ‘doğal sit alanları’nın
sil baştan ve ağırlıklı olarak hükümete bağlı
bürokratlardan oluşan kurullarca yeniden tanımlanması gündeme
gelmişti. Girişim çevre örgütleriniayağa
kaldırmıştı.
Yeni bir dava maratonu geliyor Karadeniz’de
HES’lere karşı açıp kazandığı davalarla tanınan Avukat
Yakup Okumuşoğlu: Milli Parklar’ın zaten bir yasası var. Bu yasa
Anayasa Mahkemesi’ne gider.
Munzur Milli Parkı’nda HES’lere karşı davalar açan
avukat Barış Yıldırım: Anayasa’ya, Türkiye’nin de taraf
olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Bern Sözleşmesi
gibi sözleşmlere açıkça aykırı. Anayasal olarak
kanunlar ile sözleşmeler çatışırsa sözleşmelere
üstünlük tanınır.
CHP İzmir milletvekili Mehmet Ali Susam: Kanunun 5. maddesindeki
bölüm, Genel Kurul’da yeni önergeyle getirildi.
Görmemiştim. Böyle önergelerle işi farkı noktalara
getiriyorlar.
Tabiatı Koruma İzleme Girişimi’nden eski Av ve Yaban Hayatı Genel
Müdürü Hüsrev Özkara: Bu kanun çok tehlikeli.
Türkiye’de zaten koruma alanlarının oranı yüzde 3.7.
Burada bir samimiyetsizlik var.
Rüzgar Enerjisi ve Su Santralları İşadamları Derneği Başkanı
Ümit Tolga Bilgin: Rüzgar da zaten izinler konusuna fazla bir sorun
yaşanmıyordu. Yasayla birlikte artık izin verilmemesi durumunun
önüne geçiliyor.
Hidroelektrik Santralleri Sanayi İşadamları Derneği Başkanı Fahrettin
Amir: Burada önemli olan HES’e tepkinin çevrecilik boyutunu
geçmiş olması.
Kaynak:Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder