"DEMOKRATİK KİTLE
ÖRGÜTLERİ" KONULU TARTIŞIYORUZ ETKİNLİĞİ YAPILDI
Bu ayki tartışma konumuz olan “Demokratik Kitle Örgütleri
ve Demokrasi Mücadelesindeki Yeri” başlıklı TARTIŞIYORUZ
etkinliğimiz 09.01.2011 tarihinde İstanbul + İvme Bürosu’nda
gerçekleştirildi. Oldukça canlı ve öğretici
geçen etkinlikte; Demokratik Kitle Örgütlerinin
Önemi; STK mı DKÖ mü?; DKÖ’lerine devrimci
bakış; Sol ve sağ sapmalar; DKÖ’lerin nitelikleri ve eylemleri;
DKÖ’lerinde kimler yer alabilir?; DKÖ’lerinin
programları ve eylemleri sadece hitap ettiği kitlenin sorunlarıyla mı
sınırlıdır?; DKÖ’lerinin iç işleyişi nasıl
olmalıdır?: Demokratik Merkeziyetçilik ten ne anlamalıyız?
başlıkları ele alındı.
Ekonomik, demokratik mücadele içinde yer almanın subjektif
niyetlerimize bağlı olmadığı, dolayısıyla bu mücadelenin sınıf
mücadelesinin bir parçası olduğu gerçeğinin altı
birkaç kez çizilen tartışmada, “yığınların
kendilerini ifade ettikleri, somut taleplerini dile getirdikleri açık
örgütlenmeler olan kitle örgütlenmelerinin, yığın
hareketinin siyasallaşmasında önemli rolü vardır.
Yığınların, somut taleplerinin dile getirilişini, en basit hakların
kendi deneyimleriyle nasıl kazanıldığını DKÖ’lerinde
yakalaması çok daha kolaydır”
Sivil Toplum Kuruluşları (STK) anlayışının sınıf mücadelesi
gerçeğini örtbas etmek amacıyla egemenlerce öne
sürülmüş bir kavram olduğu; böylelikle DKÖ lerinin
siyasal yanını (diğer bir deyişle iktidar perspektifini) körelterek,
yok sayarak ya da sindirerek düzen içi kurumlara
dönüştürdüğü belirtilen tartışamada; DKÖ
nün gerçek anlam ve değerinin her koşulda sahiplenilmesi,
tavizsiz sürdürülmesi; “yasal
çerçeve”lere hapsedilmemesi vurgulandı.
DKÖ lerinin, sürmekte olan sınıf mücadelesinin bir
parçası olma gerçeğinden hareketle sadece hitap ettiği
kitlenin sorunları ve mücadelesiyle ilgilenemeyeceği, mücadelenin
bütünlüğü kapsamında sınıf mücadelesinin
parçası olan etkinlik ve eylemlerde şartlara göre yer alması,
desteklemesi ve örgütleyicisi olmasının doğal
olduğu vurgulanırken; tersi durumların, dayanışma ve dostluğu yok
sayacağını; ve asıl önemlisi de devrimci/demokrat kimliğinin
ortadan kalkacağı söylendi.
DKÖ’lerin sadece düşünce üreten, fikir
yürüten yerler olmadığı; DKÖ’yü DKÖ
yapanın etkinlik ve eylemleri olduğu bir kez daha altı çizilirken;
DKÖ’lerin iç işleyişlerinde ortaya çıkan hatalı,
yanlış ve DKÖ yü hantallaştıran anlayışlar ele alındı.
“Demokrasi” adına sonuç getirmeyen tartışmalara, fikir
jimnastiklerine karşı çıkıldı; entelektüel düzeyde
kalacak olan bu tartışmaların, kitlelerin somut taleplerine yanıt
veremeyeceği, somut adımların atılamayacağı; atılsa dahi nesnel
şartların kaçırılabileceği vurgulandı.
Konuların ele alınması, tartışılması sonrası etkinlik sona
erdirilirken, gelecek ayın tartışma konusu belirlendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder