HES'ler ve Halk
Mücadeleleri Söyleşisi Yapıldı

İvme Dergisi Ankara Bürosu “SU” konulu tartışmadan sonra
3. Tartışıyoruz etkinliği "Dereler ve
İsyanlar" kitabının yazarı Mahmut Hamsici’nin katılımıyla
8 Ocak Cumartesi günü gerçekleştirdi. Mahmut Hamsici,
Karadeniz başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir
yanını gezerek yapılmakta veya planlanmakta olan Hidroelektrik Santrallere
(HES) karşı yöre halklarının mücadelesini gözlemlemiş ve
yayımlamıştır. Etkinlikte de bu gözlemlerini aktardı.

Hamsici konuşmasında, bazı bölgelerde HES’lere karşı
hiç bir tepki gösterilmezken, bazı yerlerde ortak bir
mücadele örüldüğü hatta Yuvarlakçay,
Fındıklı ve Fırtına Deresi gibi bazı bölgelerde oldukça
örgütlü bir karşı duruşun olduğunu vurguladı.
Özellikle bu mücadeleyi sadece hukuki bir mücadele olarak
yürütmeyen, bu hukuki korumanın delinebileceğini
düşünen ve eylem şeklini bu bilinçle şekillendiren
yörelerde HES’lere karşı mücadelenin çok daha
güçlü olduğunu belirtti. Bunun yanında ilginç bir
anekdot olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın HES’lerin dereleri
kurutmadığını her ortamda dillendirmesine karşın Rize’nin
Güneysu köyündeki babasının evinden HES yapıldıktan sonra
kuruyan Gürgen deresinin görülebilmekte olduğunu vurguladı.
Hamsici “Enerji probleminin HES olmadan nasıl
çözüleceği” sorusunun HES’leri savunmak
için söylendiğini, ancak bu tartışmanın aslında bir HES
değil enerji politikası tartışması olduğunu, bu sebeple de aslında
muhattabının yöre halkının olamayacağını belirtti.
HES’lerin “sevimlileştirilmesi” için yörenin
değerlerinin (Trabzonspor vb.) veya iş bulma imkanı sağlanacağı gibi
argümanların kullanıldığını belirtti. HES yapan firmalarından
bazılarının TEMA üyeleriyle ilişkisinin dile getirildiği sunumda
bazı şirketlerin ise suyun şişelenmesi
sektöründe de yer aldığı belirtildi. Şirketlerin kendi
özel güvenliklerini de sağlamasıyla beraber
HESçi firmaların “modern ağa” şeklinde bölgede
hakimiyet kurmaya çalıştıklarına değinen Hamsici, HES’lere
karşı mücadelenin bazen Salaro vadisindeki Kazım Delal gibi tek
başına bir insanın tüm köyü karşısına alma pahasına
verdiği mücadele ile bazen birden fazla insanın gösterdiği
güçlü dirençle sonucun örgütlenerek
engellenebildiğini, bu dirençlerin gösterilmediği yerlerde ise
hayati öneme sahip olan derelerin kuruduğunu dile getirdi.

36 kişinin katıldığı etkinliğin sonunda Mahmut Hamsici, +İvme Dergisi
Ankara Bürosu Hasan Balıkçı kütüphanesine eklenen
“Dereler ve İsyanlar” kitabını imzaladı.

 

İvme Dergisi