<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7054>Adaletin Bu mu
'Taraf'lı/sız Devlet!
</a></h1><p>Metris/Tekirdağ/Sincan/Bolu/…/Cezaevleri/Ağır
hastalar/Ölmek üzere olan kanserli
tutuklular/Yasaklar/Yoklar/Ağır işleyen hukuk/Cevap vermeyen
bürokrasi/Sağlıksız yemek ve yaşam koşulları/ İki arada kaybolan
raporlar/…/…/<br />
Sessizce ölüme terk edilmiş insanlar…<br />
<br />
Türkiye cezaevleri, yaşanan tecrit ve işkence sonrası hastalanan
yüzlerce ağır hastasıyla sürekli gündeme getirilmeye
çalışılıyor. Ve bu haberlere ancak “belirli gazeteler ve
internet haber sitelerinde” rastlayabiliyorsunuz.<br />
<br />
Belirli gazetelerde gündeme gelebilmesi ve birilerinin yüreğini
sarsması ise “kişi olarak çekilen acılar, hastanın kişisel
öyküsü, ağır hasta olan bedene uygulanan adeta işkence
yöntemine dönüştürülmüş ardı ardına
sıralanan cezaevi yönetmelikleri, yaşatılan hak ihlalleri,
yasaklar… Yasaklar… Yoklar...” ile anlatılırsa
mümkün oluyor.<br />
<br />
Daha henüz Birgün’de yayınlanan Kemal Gömi, Haydar
Duymaz haberi tazeliğini korurken, 8 Temmuz Cuma günü Basri Vardar
ile ilgili Metris Cezaevi önünde bir basın açıklaması
yapıldı. “Durumu kamuoyunda ses getirsin, tedavisi uygun koşullarda
yapılabilsin, bürokrasi bir kez de 3 günde sonuç versin,
dosyalar/raporlar kaybolmasın, veda ve huzur hakkı tanınsın” diye
ailesi, İHD İstanbul Şubesi ve Avukatı Fazıl Ahmet Tamer yaptıkları
açıklamalar ile adeta insanlığa çığlık atarak
seslendiler.<br />
<br />
Akşam bu yazıyı hazırlarken, Google arama motoruna “Basri Vardar,
kanser, tutuklu” diye yazdım. Arama sonucu gelen 2.440 sonuç
oldu.<br />
<br />
<strong>BİR DUYAN OLDU MU? PEK SANMIYORUM…</strong><br />
Şike operasyonu/Aziz Yıldırım/Gözaltında
fenalaştı/Ambulanslar/Adliyede özel sağlık ekibi/Defalarca hastaneye
gidiş-gelişler/Gözaltında özel doktor refakatı/Diyet
yemekleri/Boğaz manzaralı terasta sorgu, öğlen
yemeği/…/…/ “Aman bir şey olmasın”,
“hasta, fenalaştı”, “doktor eşliğinde
gözaltı”, üzerine titrenen bir insan...<br />
<br />
Türkiye, 3 Temmuz sabahından itibaren Fenerbahçe, Aziz
Yıldırım ve şike operasyonuyla sallanıyor. Google arama motoruna bu
başlıkları yazdığınızda, 25 saniye içinde 1.600.000
sonuç ayrıntılarıyla birlikte bilgisayarınızın sayfalarına
geliyor.<br />
<br />
Ayrıca “Aziz Yıldırım gözaltında fenalaştı” diye
yazdığınızda, Google size189.000 sonuç buluyor. Evet, şu anda bu
yazıyı okuyan siz Birgün okurları dahi şöyle söyleyebilir:
“Fenerbahçe, 25 milyon taraftarı olan büyük bir
kulüp. Aziz Yıldırım, koskoca kulübün başkanı,
şöyle, böyle… Hani kıyaslamak doğru olur mu?”
denilebilir.<br />
<br />
Ya da birileriniz daha ileri gidip siyasi tahliller yapabilir,
birikiminizden dem vurarak eleştirebilirsiniz. Yani istediğinizi
düşünmekte özgürsünüz.<br />
<br />
<strong>BİR DUYAN OLDU MU? SİZE BIRAKIYORUM CEVABI…</strong><br />
Bu yazıyı kaleme alırken anlatmak istediğim tek bir şey var. Onu da bu
gece uyumadan, sabahın 4.50’sine dek saatlerce, 1.600.000, 189.000 ve
2.440 sonuçtan toplayarak; Ulusal haber siteleri/gazeteler ve
'Birgün' gibi muhalif haberlere ses veren internet sitelerinden
derleyerek aşağıya çıkardım.</p>
<div>
<strong>İLGİNİZE, BİLGİNİZE VE DUYARLILIĞINIZA SUNUYORUM</strong><br
/>
<br />
<br />
<strong>AZİZ YILDIRIM</strong></div>
<div>
<strong>Hastalığı:</strong> Kalp, şeker ve tansiyon hastası.<br />
Gözaltına alınma tarihi: 3 Temmuz 2011<br />
Gözaltına alınma gerekçesi: Şike yapıldığı iddiası<br />
Tutuklama istemi: Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak,
yönetmek ve şike yapmak suçlarından tutuklanması isteniyor.<br
/>
<br />
<strong>Hastaya yapılan sağlık müdahaleleri;</strong><br />
-4 Temmuz sabah saat: 10’da rahatsızlanarak hastaneye
götürüldü. 2 saat 15 dakika süren tetkiklerin
ardından tekrar emniyette gözaltına alındı.<br />
-Sabah hastaneden emniyete döndükten sonra akşam üzeri bir
kez daha rahatsızlandı. Tansiyonu sürekli yükseldiği için
akşam saatlerinde emniyet binasına 112 ambulansı geldi. Ambulanstaki 2
doktor Yıldırım’ı kontrol etti, sağlık durumunun iyi olmadığı
ve hastaneye götürülmesi gerektiği saptandı.<br />
-4 Temmuz akşam saatleri, Yıldırım tekrar hastanede.<br />
-5 Temmuz, Aziz Yıldırım’a anjiyo yapılması isteniyor; özel
doktoru hastaneye geliyor ve hastane yetkilileriyle tartıştığı basına
yansıyor.<br />
-Hastanede yaşanan doktor, polis ve özel doktoru tartışmasının
ardından nihayet anjiyo yapılıyor.<br />
-6 Temmuz Aziz Yıldırım’ın gözaltı kararı hastalık
nedeniyle kaldırılıyor; bu arada bir türlü gözaltı
süresini emniyette geçiremeyen Aziz Yıldırım için
Soruşturmayı yürüten Savcı, “Yıldırım’ın 4
günlük gözaltı süresinin hastanede dolacağını”
dikkate alarak hakkındaki gözaltı kararını kaldırıyor.<br />
-7 Temmuz, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Aziz
Yıldırım, hastaneden çıkarılarak Beşiktaş'taki İstanbul
Adliyesi'ne götürülüyor, savcı tarafından
sorgulamasına başlanıyor.<br />
İfadesinin alınması sırasında saat 12.00’de öğlen yemeği
arası veriliyor. Dışarıdan özel olarak getirilen yemeği, adliyenin
en üst katında bulunan Boğaz manzaralı terasa çıkartılıyor.
Yıldırım Boğaz manzarasında öğlen yemeğini yiyiyor.<br />
-Savcı tarafından 7 saat sorgulanan Aziz Yıldırım'ın fenalaşması
nedeniyle sorgusuna ara veriliyor,<br />
Beşiktaş Adliyesi önünde hazır halde sağlık ekipleri
bekletilerek, savcılık sorgusunda fenalaşan Aziz Yıldırım
müşahade altına alınıyor.<br />
-Daha sonra sorgusu tamamlanan Aziz Yıldırım savcılık tarafından
tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk ediliyor.<br />
-Mahkemeye sevk edilen Yıldırım, hakim karşısına çıkınca
sağlık sorunları burada da tekrarlıyor, özel olarak kendisi
için adliye bahçesinde bulunan ambulansla Şişli Etfal Eğitim
ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılıyor ve geceyi burada
geçireceği açıklaması yapılıyor.<br />
-İfade alınması sırasında, şeker ve tansiyon değerleri sık sık
kontrol edilen Yıldırım’a gerektiğinde ilaçları
veriliyor.<br />
<br />
<strong>Sağlık sorunları nedeniyle gözaltında alınan
önlemler:</strong><br />
-Emniyette tutulduğu kata bir tansiyon aleti konuluyor.<br />
-Tansiyonu düzenli olarak ölçülüyor.<br />
-Şeker hastası olan Yıldırım için diyet yemekleri de
hazırlanıyor.<br />
-Güvenlik önlemleri nedeniyle dışarıdan yemek getirtmenin yasak
olduğu emniyet binasına, Bayrampaşa’da bulunan Çevik Kuvvet
Müdürlüğü binasının mutfağından diyet yemekleri
getiriliyor.<br />
-Beşiktaş Adliyesi önünde hazır halde ambulans ve sağlık
ekibi bulunduruluyor.<br />
-Sorgu sırasında sık sık doktorları muayene ediyor, tansiyonunu ve
şekerini ölçüyor.<br />
-Adliye’de sorgu sırasında dışarıdan özel yemek
getiriliyor.<br />
<br />
<strong>Kaldırıldığı hastaneler:</strong><br />
-Haseki Hastanesinden.<br />
-İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Servisine.<br />
-İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden.<br />
-Tekrar Haseki Hastanesine<br />
-Oradan Şişli Etfal Hastanesine<br />
-Buradan İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi
Hastanesi Diyabet Bölümüne,<br />
-En son saat 21:45'te Şişli Etfal Hastanesine yeniden
götürüldü.<br />
<br />
<strong>Son Durumu:</strong><br />
Hakim karşısına çıkan Aziz Yıldırım, sağlığı ile ilgili
hakimle görüşüyor. Adliye bahçesinde bekleyen sağlık
ekibi ve özel doktoru da hakime hastalığı ile iligili bilgi veriyor.
Sağlık ekibinin, “Yıldırım'ın vücudunda uyuşma
olduğunu ve felç olma riskinin bulunduğunu” söylediği
basına yansıyor.<br />
Anjiyo olması nedeniyle kalp rahatsızlığının da nüksettiği
ekleniyor.<br />
Bunun üzerine hakim, Şişli Etfal Hastanesi'ne sevkine karar
veriyor. Ardından kendisi için bekletilen ambulansa bindirilerek
hastaneye götürülüyor.<br />
Avukatı Köksal Bayraktar’ın basına verdiği bilgi ise
şöyle; “Müvekkilinin mahkemede ifade vermeden
rahatsızlandığını ve herhangi bir tutuklama işlemi yapılmadığını,
savcılık sorgusu sırasında şekerinin sık sık 220'ye
çıktığını, üç gün önce olduğu anjiyonun
vücutta oluşturduğu tahribat, bacağında kasılma ve şekerinin
220'ye yükselmesi nedeniyle hastaneye sevkine karar
verildiğini” açıklıyor.<br />
<br />
<strong>BASRİ VARDAR</strong></div>
<div>
<strong>Hastalığı:</strong> İlik kanseri<br />
Tutuklanma tarihi:<br />
Tutuklama istemi: Kaçak elektrik kullanmaktan dolayı 8 aydır
cezaevinde.<br />
Hüküm: 5 yıl 10 hapis istemiyle cezası onandı.<br />
<br />
<strong>Hastaya yapılan sağlık müdahaleleri;</strong><br />
-Uzun yıllardır çektiği bel ağrısı nedeniyle fenalaşıp
hastaneye kaldırıldı.<br />
-Hastalanınca, çalıştığı çağrı merkezindeki işinden
atıldı.<br />
-Ardından borç batağına saplandı.<br />
-Çocuklarından ikisi bu nedenle okuldan ayrıldı,
çalışmaya başladı.<br />
-Bu arada birikmiş elektrik faturasını ödeyemeyince evinin
elektriği kesildi.<br />
-Kaçak elektrik kullanmaya başlayan Basri Vardar, BEDAŞ tarafından
yapılan bir denetimde kaçak elektrik kullandığı tespit edildi.<br
/>
-BEDAŞ dava açtı, açılan 3 dava da toplam 5 yıl 10 ay
hapis cezası verildi.<br />
-Avukat tutamadığı için karar sonrası 7 günlük temyiz
süresini kaçırdı. Cezası onandı.<br />
-Tedavi gördüğü hastaneden, kemoterapi sonrası evine
döndüğü gün tutuklandı.<br />
-Basri Vardar tutuklandığında önce Metris Cezaevi’ne
konuldu.<br />
-Ardından kanser hastası olduğu ve raporlarla tespiti yapıldığı halde
Silivri Cezaevine sevk edildi.<br />
-Sonra tekrar Metris Cezaevi’ne geri getirildi.<br />
-Sağlık Dosyası Silivri’den Metris’e bir ayda geldi.
Kaybolduğu söylendi.<br />
-Halen Metris Cezaevi’nde. Samatya Araştırma Hastanesinde tedavisi
yapılıyor. Kemoterapi için “Ambulansla değil, ring aracıyla
hastaneye götürülüyor.<br />
-Raporu ve dosyası Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Aylardır
sonuç alınamıyor.<br />
-Raporları eksik olduğu gerekçesiyel Adli Tıp Kurumu başvuruyu
geri gönderdi.<br />
-Tamamlanan raporlar tekrar Adli Tıp Kurumuna gönderildi.<br />
<br />
<strong>Sağlık sorunları nedeniyle, tutuklandığında/cezaevinde alınan
önlemler:</strong><br />
-İlik kanseri tedavisi gördüğü raporlarıyla belli olan
Basri Vardar, evinde tutuklanırken kelepçelendi.<br />
-Kemoterapi sonrası olduğu halde Metris Cezaevinde koğuşa konuldu (İlik
kanseri tedavisi hemen sonrası).<br />
-Talep ettiği halde revire alınmadı.<br />
-Ardından ring aracıyla, sağlıksız koşullarda, ayakları ve elleri
kelepçelenerek Silivri Cezaevine nakledildi.<br />
-Özel bir diyet yemeği uygulanmadı, cezaevinin yağlı ve
kötü yemeklerini yiyemediği halde, hasta yemeği verilmedi.<br />
-Hastanede tedavisi sırasında kelepçeleri
çıkartılmadı.<br />
-8 Temmuz günü hastaneye götürülmesi gerekiyordu.
Ambulans olmadığı gerekçesiyle ring arabasıyla
götürülmek istendi. Kendini iyi hissetmediğini,
gücü olmadığını söyleyerek ring arabasına binemedi,
bundan dolayı hastaneye götürülmedi ve tedavisi
yapılmadı.<br />
<br />
<strong>Kaldırıldığı hastaneler:</strong><br />
-Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi. <br
/>
<br />
<strong>Son Durumu:</strong><br />
46 yaşında olan Basri Vardar 3 çocuk babası. Eşi Zekiye Vardar
şöyle sesleniyor; “Nakil umudumuz var! Kocamın raporları var.
Ölümcül hastalığı olan bir insan koğuş şartlarında
yaşayamaz. Üç çocuğumuz var, ne olur umudumuzu
söndürmeyin. Hiç olmazsa eşimi tam teşekküllü
bir hastaneye yatırıp tedavisini sağlasınlar. Yoksa bu cezayı
çekmeye ömrü bile yetmeyecek.”<br />
Birçok kuruma başvurduğu halde hiçbir sonuç alamayan
Zekiye Vardar, son bir ümit İHD İstanbul Şubesine başvurdu.<br />
İHD İstanbul Şubesi hukuki süreci başlatarak, Avukat Fazıl Ahmet
Tamer, tekrardan Metris Cezaevine sevk edilmesi, önceden tedavisine
başlamış olan Samatya Araştırma ve Geliştirme Hastanesin-de yeniden
tedavinin başlamasını ve Adli Tıp Kurumuna cezanın ertelenmesi hususunda
başvurular yaptı.<br />
Avukat Ahmet Tamer şöyle söylüyor: "Bir haftada
çıkacak bir karar için mahpuslar aylarca bekletiliyor. Bu tip
ölümcül hastalığı olan tutukluların bu kadar beklemeye
olanağı yok. Tüm bunların ötesinde ölümcül hasta
olması nedeniyle hayatının en kritik ve dramatik günlerini sevdikleri
ve ailesiyle geçirmesi, veda ve huzur hakkının sağlanması, Ceza
İnfaz Kanunu’nun 16/2. Maddesi’nin, “Hapis cezasının
infazı, mahkumun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa
mahkumun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır”
şeklinde olduğunu hatırlatıyor. Tamer, “Daha iyi tedavi
koşullarına sahip olması, tedavi olacağı doktorları ve tıp
merkezlerini seçebilmesi, tedavisi için gerekli morale sahip
olması için serbest bırakılmalı" diye ekliyor.<br />
<br />
“Eğer yüreğiniz okumaya ve görmeye yeterse Devamı
var!!!!!”</div>
<div>
</div>
<div>
<div>
<strong>SEVGİ KOÇOĞLU</strong></div>
<div>
</div>
<div>
<em><strong>Kaynak: Birgün</strong></em></div>
<br />
<br />
<span style="display: none"> </span></div>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder