<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7045>Eğitim Sen: 2911 sayılı
Kanun kaldırılsın</a></h1><p>Ankara’da 17 Nisan 2010 tarihinde
“Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli eğitim,
örgütlü, güvenceli çalışma hakkı”
için yürüyüş yapan KESK üye ve
yöneticilerinden oluşan 42 kişi hakkında açılan davanın
duruşması görülürken, Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet
Bozgeyik, “2911 sayılı Kanun hemen kaldırılmalı ya da yeniden
düzenlenmelidir” dedi.</p>
<p>Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Eğitim Sen’in 17 Nisan
2010’da Ankara’da, ‘‘Demokratik, kamusal, nitelikli
eğitim; örgütlü, güvenceli çalışma
hakkı’’ talebiyle düzenlediği miting nedeniyle,
çoğunluğunu KESK üyelerinin oluşturduğu 42 kişi hakkında
açtığı davanın ilk duruşması Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinde
görüldü. Duruşmaya emekçilerden bazıları
katılırken, emekçiler ifadelerinde yaptıkları eylemin meşru
hakları olduklarını ve taleplerini sunmak amacıyla eylem yaptıklarını
savcının iddianamesinin kurgu üzerine kurulu olduğunu belirtti.
Hakim, bazı emekçilerin savunmalarını yapmaları için
duruşmayı 27 Ekim tarihine erteledi.</p>
<p><strong>‘YARGILANMAK İSTENEN SENDİKAL
FAALİYETLERDİR’</strong></p>
<p>Öte yandan duruşma öncesinde Ankara Adliye Sarayı
önünde davaya ilişkin basın açıklaması yapıldı. Basın
açıklamasına Eğitim Sen üyelerini yanı sıra KESK MYK
Üyeleri Lami Özgen ve İsmail Hakkı Tombul, İHD Ankara Şube
Başkanı Gökçe Otlu ile çok sayıda sendika
yöneticisi katıldı. Basın açıklaması yapan Eğitim Sen Genel
Sekreteri Mehmet Bozgeyik, Açılan davanın uluslararası
sözleşmelere ve insan haklarına aykırı olduğunu emekçilerin
en doğal haklarının davalar ile bastırılmaya çalışıldığını
belirterek, “Bu dava yargının ne kadar siyasallaştığın bir emir
komuta ile çalıştığını göstermektedir. 2911 sayılı
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu bir an evvel
kaldırılmalı ya da yeniden düzenlenmelidir” dedi. Savcının
iddianamede demokratik hak olan emekçilerin eylemini yasa dışı
olarak nitelendirmesini eleştiren Bozgeyik, “Bu asılsız iddialar
karşısında savcılık makamının görevsizlik kararı vermesi
gerekirken dava açmış olması ise yargılanmak istenenin sendikal
faaliyetlerimiz ve demokratik taleplerimiz olduğunu
göstermektedir” şeklinde konuştu.</p>
<p><strong>‘ŞİFRECİYİ KORUYANLAR EMEKÇİYİ YARGILAMAYA
ÇALIŞIYOR’</strong></p>
<p>Bozgeyik’in ardından konuşan KESK MYK Üyesi Lami Özgen
ise yapılan eylemin demokratik taleplerin açıklanması olduğunu
belirterek, “Bu dava kabul edilebilir değildir. Bu davanın
düşmesini talep ediyoruz. Çünkü şifre ve kopya
skandallarının sorumlularına soruşturma açılmasını
engelleyenler bir yandan demokratik taleplerini ortaya koyan
emekçileri yargılamaya çalışıyor” dedi.</p>
<p>Savcı mahkemeye sunduğu iddianamede emekçilerin,
‘‘2911 sayılı Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiği’’
savunularak, 3’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları
istendi.<strong> </strong></p>
<p> </p>
<p><strong>Kaynak: Evrensel</strong></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Forumlarda gectigi giib hakikaten akılalmaz bir çifte standartlı osym açıklaması kimi kastediyor belli değil herkesi zan altında bırakıyor devlet ciddiyeti içermeyen garip bir açıklama
YanıtlaSilhttps://www.drtus.com/forum/viewtopic.php?f=74&t=106788
http://stetuskop.com/showthread.php?t=4309&page=20
ÖSYM BASIN AÇIKLAMASI (16.09.2014)
Gazetelerde Yer Alan Asılsız İddialar
Bugün bazı günlük (MİLLİYET, AKİT) gazetelere ilan vererek, 2014-TUS/DUS Sonbahar Dönemi sınavı ile ilgili asılsız iddialarla Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Sayın Başbakanımızı yanıltıcı mahiyette açık mektup yazan bir grup isim (Dr. Alp KARATAŞ Uz.Dr. Rıza ERÖKSÜZ Ahmet KANDEMİR Sancar VAROL Fatih KARAASLAN Bünyamin YILDIRIM Mahmut ÇELİKKANAT Uz.Dr.Uğur DEMİRCİ Osman GÜLSEVER Sinan TÜRKMEN Ayşe KARAGÜR Mustafa Kemal ŞAHİN İbrahim YAĞCI Taner ENGİN Emine Doc.dr.AVCI HÜSEYİNOĞLU Seyran KÖKSAL Elif TEKE Ceylin KARA İsmail SANCAK Fatmagül SARI Erhan PARLAK Nilay KUZU Erdal KARACA Pınar SÖNMEZ Ahmet SANCAK Pervin SARACA Adil BOZPINAR Serkan VURAL Sönmez ERDOĞAN Yusuf DEMİR Aysun YILMAZ Lale DEMİRKAYA Sadi KORKMAZ Sedat ÖZKAN Beytullah KISA Emrah KESKİN Burhan Cenap KOÇTAŞ Fatma ÇELİK), ÖSYM'yi ağır suçlamalarla töhmet altında bırakacak ifadeler kullanmışlardır.
Modernize edilmiş teknolojik altyapısı ile ÖSYM, yapmış olduğu her işlemi saniyesi saniyesine kontrol altına almış ve her saniyenin hesabını verebilecek duruma gelmiştir.
ÖSYM'nin sınavlarında sorduğu her bir soru farklı zamanlarda çok sayıda akademisyen tarafından titizlikle hazırlanmakta ve denetlenmektedir. Buna rağmen bazı sorular, ortaya çıkan ve çoğu zaman da esasa ilişkin olmayan ancak mutlak adalet bakımından gerekli olduğu düşünüldüğünden, sınav sonrasında adayların verdikleri cevapların analizi ve bilim kurullarının görüş ve tavsiyeleri ile ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından iptal edilmektedir. Ancak, sürekli değişerek gelişen ve tıp gibi son derece geniş bir alanda farklı yorum ve bakışlara dayanılarak çoğu zamanda umulmadık biçimde (?) mahkemeler tarafından iptal edilen sorular da olmaktadır.
İlanda yer alan ve iddiadan ibaret gerçek dışı bazı hususlar incelendiğinde; ÖSYM hiç bir zaman adaylara, iddia edildiği gibi,"soruları ezberle" demez, Veri tabanında değişiklik yaparak herhangi bir kişiye sağlanacak haksız bir kazanç, karşılığında ağır cezaları gerektirmektedir. Bu ve benzeri düzenlemeler 6114 sayılı Kanunda açıkça yer almıştır, ÖSYM hiç bir adaya asla haksız kazanç temin etmez.
Söz konusu ilan, ticari malzemesi giderek tükenen bir TUS hazırlık dersanesinin (TUSDATA? TUSEM? TUSTİME? E-TUS? TUSWORLD?) organizasyonu olup asla itibar edilmemelidir. Toplam 39 ismin yer aldığı ve bu isimlerden de sadece 13'ünün 2014 yılında TUS/DUS sınavlarına girdiği halde “Tüm adaylar adına” açıklama yapıldığı iddiası tam karşılığı ile gerçek dışı ve gülünçtür. Mezkur(?DAHA ÖNCE ZİKREDİLMEDİ, MEZKUR DEĞİL TUSDATA? DUSDATA? TUSEM? DUSEM? TUSTİME? E-TUS? TUSWORLD?) dershanenin bu saldırılarını yönetmekle görevli olduğu sosyal medya paylaşımlarından anlaşılan, listede ismi bulunan, dershane idarecisi kişinin, bu dershaneye bir şekilde bağlı kişileri organize etmek suretiyle infial ve aynı zamanda reklam amaçlı böylesi bir girişimde bulunduğu açıktır. Kaldı ki, ÖSYM’nin oluşturduğu teknik altyapı sayesinde malum dersane sahibi olarak tanınan diğer bir kişinin (Uz.Dr.Ahmet ERKEK?, Uz.Dr.Sami SELÇUKBİRİCİK?,Sema SELÇUKBİRİİCK, Dr. İdris ŞAHİN? Dr. İlker Ulaş SUNGUR?, Dr.Gökhan ERSOY, Fatih SELÇUKBİRİCİK Ercan ÖZTÜRK? Emrah KABATAŞ? Salih AYDIN? Prof.Dr.Osman ERER?,Hümeyra ÖZKAYA? Tolga BİÇER? Mehmet Ali Gülçelik? Anıl ÇUBUKÇU? Şadin Balsak?, Ahmet Cevdet Çitoğlu?, Murat Erkeçoğlu?) de eski bir tarihte (Tarihlerde) başkasının yerine sınava girdiği tespit edilmiş, ancak başlatılan soruşturma zaman aşımı dolayısıyla akim kalmıştır.
ÖSYM, sadece hak edene hak ettiğinin verilmesini gerçekleştirmek amacıyla sınav güvenliğinden taviz vermeksizin ölçme kalitesini korumaya yönelik faaliyetlerinden asla vazgeçmeyecek ve Türkiye için olabilecek en güvenilir sınav sistemini sürdürmeye devam edecektir.