ÇHD İstanbul Şubesi:
ÇELMER Çelik işçisi yalnız değildir!
class="news">Çelmer Çelik fabrikasında 15 Hazirangününden bu yana kararlı bir mücadele sürmekte. DİSK'e
bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası'nda örgütlendikleri
için işten çıkartılan işçiler, çalışmaya
devam eden arkadaşları ile birlikte, hem işten çıkartılan
işçilerin işe geri alınmasını, hem de sendikal hakları
önündeki engellemelerin kaldırılmasını talep ediyorlar ve bu
taleplerini elde etmek için yoğun bir emek sarf ediyorlar.
22 Temmuz gününden bu yana fabrika önünde
bekleyen, ancak bütün görüşme taleplerine rağmen
işveren tarafından muhatap alınmayan işçiler, 2 Ağustos
günü bekleyişlerini fabrikanın üretim alanı
içerisinde sürdürmeye başladılar. Öğle saatleri
itibariyle fabrikadaki üretim bütünüyle dururken, işten
çıkartılan işçiler üretim alanı içerisindeki
metrelerce yükseklikteki vinçlerin tepesine çıkarak
beklemeye başladılar. Geceyi de vinç tepesinde
geçireceklerini söyleyen işçilerin aileleri de
fabrikanın karşısında çadır kurmuş, eşlerinin, babalarının
onurlu mücadelelerine destek sunuyorlar.
İşçilere işkence yapılıyor!
İşçilerin talepleri çok açık ve
yalın. Onlar dayanağı Anayasa olan sendikalı olma haklarını kullanmak
ve işlerine geri dönmek istiyorlar. Ancak bu insanca ve haklı
talepler görmezden gelindiği gibi işçilerin vinç
tepelerindeki bekleyişleri düşmanca bir tavırla karşılandı.
Bütün bir gün boyunca, günün en sıcak saatlerinde
üretim alanının bütün kapıları kapatılarak
işçiler havasız bir ortamda bırakıldı. Su içmek ve yemek
yemek gibi en insani ihtiyaçlarını gidermeleri saatlerce
engellendi. Hava kararmaya yüz tuttuğunda zaten karanlık olan
üretim alanının elektrikleri de kesilerek işçiler karanlıkta
bırakıldı, adeta işçilerin vinçlerden yere
çakılmalarına davetiye çıkartıldı. Deyim yerindeyse
işveren tarafından işyerine sendikal
örgütlülüğün girmemesi adına işçilerin
hayatı ile oynandı. Bütün bu sorunların
çözümü ise ancak dışarıdaki ailelerin uyguladığı
yoğun baskı sayesinde mümkün olabildi.
Birçok başka örnekte de yaşandığı gibi yine
bütün bu süreç yoğun bir polis tehdidi eşliğinde
yürütüldü. Fabrika çevresi çevik kuvvet
tarafından abluka altına alındı. İnsanlık dışı koşullardan
ötürü biri kalp hastası olan iki işçinin
hastalanması üzerine yapılan sağlık müdahalesini takiben
işçiler gözaltına alındı ve ancak akşam 22.00 sularında
serbest bırakılabildiler.
Fabrika içerisinde bekleyişlerini sürdüren
işçilerin su içmek, yemek yemek gibi insani
ihtiyaçlarının karşılanmaması / kasten geç
karşılanması, hastalanmış işçilerin nitelikli tıbbi
müdahale yapılmadan gözaltı işlemine tabi tutulmaları,
işçilerin korkunç bir sıcağa mahkum edilerek sağlıkları
ile oynanması, işçilerin yine kasten karanlıkta bırakılarak
vinçten düşmelerine davetiye çıkartılması
düpedüz işkencedir. İşçilerin hayatına
kastedilmektedir. Süreç devam ettiği ölçüde bu
aynı tutumların sürmesinin çok ağır sonuçlara neden
olacağı ortadadır.
Sendikal hakların önündeki engeller
kaldırılsın
Çok açıktır ki bugün işçileri
vinç tepelerinde aç susuz beklemeye iten koşulları yaratan
Çelmer Çelik işverenidir. Sendikalı olmak Anayasa'da
tanınmış bir haktır. Bu hak hiçbir biçimde işverenlerin
keyfiyeti ile sınırlandırılamaz, ortadan kaldırılamaz. Bundan sonra
yaşanacak bütün olumsuzlukların sorumlusu, örgütlü
işçilerden korkan, örgütlü işçileri
düşman bilen zihniyetin kendisi olacaktır.
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi
olarak Çelmer Çelik işçilerinin sendikalaşmak
için verdikleri mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Bu
mücadelenin onurunu paylaşan, yaşamları pahasına bu mücadeleyi
sürdüren işçileri selamlıyor ve yanlarında
olacağımızı ilan ediyoruz!
Sendikal hakların önündeki engeller
kaldırılsın!
ÇELMER Çelik'te işten
çıkartılan işçiler işe geri alınsın!
ÇELMER Çelik işçisi yalnız
değildir!
Kaynak: kizilbayrak.net
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder